37

1.8K 104 58
                                    

-Olanlara hâlâ inanamıyorum. Yani sen bir sihirbazsız öyle mi?

-Şey... büyücü denmeyi tercih ederim. Ama evet anladın sanırım. Ve savaşın eşiğinde olduğumuzu da kavramalısın,  dedi Harry.

Lily Hermione'nin verdiği temiz kıyafetler sayesinde rahatlamıştım kendisine biraz bol gelse bile iyilerdi. Omuzuna atılan cübbe komik gelmişti ona. Ilk defa bir cübbe görmüştü. Büyünün gerçekliğini kavraması zor olmuştu. Harry'nin yıllar boyu ona yalan söylemesi ve bunu saklmasıda üzmüştü. Ama yaşadıklarını düşününce kendi güvenliği için olduğunu anlıyordu.

-Bazen yorulmuyor musun?

-Neyden, dedi Harry.

-Bunlardan. Tüm olan bitenden. Pek kavrayamasamda büyülü yerler hatta her yer tehlike altında. Beni kaçıran adam yüzünden. Ve adam senin peşinde. Tüm yükün omuzunda olmasından bıkmadın mı Harry?

-Bıktım. Ama elimden ne gelir ki. Ölmesi için ölmem gerek. Ve yapılacak bir şey yok Lils. Kabullenmekten başka tabi ki.

Lily hiç bir işaret vermeden sarıldı. Harry afallamıştı. Bu aralar buna öyle çok ihtiyacı vardı ki.
Lily ona sarıldığı zaman kalbi sıkışıyordu. Her seferinde dokunduğu yerler yanıyordu. Buna ilk başta anlam veremese bile artık bunun ne olduğunu biliyordu.

Ron kapıda bekledi.  Sarılan ikiliye bir bakış attı ve zorlukla güldü. Bu hüzünlü bir gülüştü. Bu aşkın yarım kalacak olmasına inanamıyordu. Dostunun ölecek olmasına. Ne yapacağını bilemez bir halde revirden çıktı ve koridorda ilerlemeye başladı. Savaşın yakında olduğunu biliyordu. Ama ne yapacağı hakkında eb ufak bir fikri bile yoktu.
Ve birden çarptı.

-Ronald önüne baksana!

Hermione çıkıştı. Bu bağırış etraftaki bir kaç öğrencinin bakmasına sebep oldu. Artık öğrenciler azalmıştı. Hogwarts'a yapılan saldırılar, öğrencilerin tehlikede olması nefeni ile pek çok öğrenci okuldan alınmıştı. Kalanlar Voldemorttan korkmadıklarını belli etmek istiyordu. Genellikle onlar üst sınıflardı. Savaşmak istiyen kişiler.

-Üzgünün Herm.  Dalmışım.

Ikisi birlikte yürümeye devam ediyordu.

-Neye daldın bu kadar.  Bilirsin hiç sorunumuz yok zaten Ron.

-Bilirim. Harry ve Lily'e. Aşıklar. Harry'nin ilk defa birine bu şekilde baktığını görüyorum. Harry'e ne olacak Herm?

-Emin ol Ronald bu sorunun cevabını kendisi bile bilmiyor.

............................................

-Ona bağırmam yanlıştı biliyorum. Ama onun ölmesi fikri... beni anlıyorsun değil mi?

-Sirius dostum elbette.  O bizim oğlumuz gibi. Hatta öyle. James ve Lily'e bir söz verdim. Onu en iyi şekilde koruyacaktım. Ve tüm olanlar...

-Bizim suçumuz Remus! Onu koruyamıyoruz bile. Eğer korusaydık tek başına Voldemort ile boy ölçüsmeye gitmezdi, dedi Sirius.

Kendini suçluyordu. Olanlardan bezmişlerdi.

-Tek istediğimiz sakin bir hayat ve elbette o adamaın ölmesi.

-Remus hatırlıyor musun bir gün James'e oğlu olmasını isteyip istemediğini sormuştuk.

-Tabiki Sirius hatırlıyorum. Buradaki son yılımızdı. O zamanlar Lily ile çıkmaya başlamıştı.

-Buna kim inanır değil mi? James Potter Evans ile çıkacak., dedi Sirius gülerek.

-Ben bile inanmamıştım. Lils her zaman onunla kavga ederdi. Ama bak evlendiler ve hemen bir çocuk, dedi Remus.

-James'e çocuk fikrini sorduğumuz da onların küçük baş belaları olduğunu söylerdi hep, Sirius gülerek söyledi.

-Va benden her zaman "Küçük Belam" olarak bahsederdi, dedi kapıda duran Harry.

Bunu sıkça Sirius ve Remus'tan duymuştu. Ailesinin maceralarını dinlemek ona hep iyi gelmişti.

Harry yanlarına oturdu.

-Bana ailemi anlatın, dedi usulca.
Şu an bana sadece bu iyi gelebilir.

-Peki. Bilir misim annen bir gün iksir dersinde başarısız bir iksir yaptı.  Bu Lily için pek alışıldık bir şey değil hani, dedi Sirius.

-Ve ardından onunla bir kaç çocuk  dalga geçti. İksir kraliçesi hata yapmıştı. James buna üzüldü ve iksirin mükemmel olduğunu iddia etti, dedi Remus.

-Annemi çok seviyormuş, dedi Harry.

-Ona tapardı. Sonra iksiri içti. Ve yanlış iksir nedeni ile 2 gün revirde kaldı. Annen vicdam azabı duydu. Hem de James'in aptallığı nedeni ile ona kızdı. O zamanlar 15 yaşındaydı. Babandan hâlâ tiksinirdi, Sirius peşinden bir kahkaha patlattı.

-Onunla çıkmak yerine dev mürekkep balığı ile çıkmayı yiğelediğini söylerdi. Gerçi sonuç ortada. Evlendi yani...

Harry güldü. Onları tanımayı o kadar çok isterdi ki.

-Onların intikamını almalıyım biliyorsunuz, Harry kendini ölüme atmanın yanlış olduğunu biliyordu.

Ama kaçınılmaz sondan kaçmanın ne manası vardı. Bir hortkuluktu. O koskoca adam Dumbledore bile bir çözüm bulamadıysa kendilerinin bulması çok zordu.
Remus zorlukla konuştu.

-Harry intikam almak istemeni anlıyorum. Ama hepimizin intikam meseleleri var. Bize söz ver kendini ve başkalarını bir daha asla böyle tehlikeye atma.

Harry ağzını açıyordu ki Sirius çıkıştı.

-Harry James Potter! Anlaşılmadı sanırım. Bu hortkuluk muhabbeti umurumda değil. Sen benim oğlumsun ve seni koruyorum. Tehlike yok! Anlaşıldı mı?

Harry ve Remus afallamıştı. Ama emir netti. Harry mazlumca kafa salladı.

Remus irkildi o an. Cebinde bir şey titreşmişti. Cebindeki telefonu çıkardı ve uzaklaşarak konuştu. Sirius;

-Ahh muggle teknolojisi... Muggle dünyasında olmasak bile Rem bundan kopamadı, Remus'a doğru bağırdı.
Hadi ama Aylak! Baykuşun var senin...

Harry güldü. Remus da her kimle konuşuyorsa gülümsüyordu. Remus yanlarına geldi. Harry'nin imalı bakışlarına maruz kaldı.

-Şey... Tonks'tu. Bu aralar onunla görüşüyoruz da.

Sirius hınzırca;

-Baya görüşüyorlar Harry... Baya baya baya... ahh vurmasana Aylak!

-Şey buna sevindim. Yani biriyle çıkman güzel. Ah bir de evlenseniz falan.... ahh Rem amca yapma...

-Siz fazla oldunuz ama. Sirius beni kıskanıyor zaten. 37'sinde ve yanlız. Ilerde bir sürü kedisi olan çılgın bir amca olacaksın, Remus ardından dil çıkardı.

Sirius;

-Çılgın bir amca olmak bana göre değil, ben daha çok....

Kapı açıldı.  Gelen adam somurtuyordu.

-Mutlu aile sohbetinizi böldüğüm için üzgünüm(!) Ama daha önemli problemleriniz var.

-Ahh hadi ama Snape beni kedili yaşamımdan daha önemli ne olabilir ki... Dimi yani ne...

-Kedili fantazilerin ilgimi çekmedi Black! Ama emin ol buraya doğru hareket eden bir ordu dikkatimizi çeker!

Harry ayağa kalktı.

-Ordu mu?

-Evet aynen öyle Bay Potter! Voldemort ve müritleri Hogwarts'a doğru son süratle ilerliyorlar!

-Sanırım sadece kedilerle dolu sakin bir yaşam istiyorum,  Sirius kendini koltuğuna geri bıraktı.

............................................

Tatilde olmanın verdiği rahatlıkla ben baya boşladım.
Ama sonuçta bölüm attım dimi.
Olsun diyelim😊

Bu bölüm baya aile sıcaklığı içerdi.

Farklı Bir Hikaye- Harry PotterHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin