Sakin evde sakin bir akşamdı. Koruma büyüleri ile çevrili evde sadece Harry vardı. Sirius ve Remus'un seherbazlık için mesaiye kaldığı bu akşam Harry evde oturuyordu. Mugglelerin televizyon dediği şeyi karıştırıyordu. Gerçi pek bir şey yoktu ama...
Neyse.
Aklını karıştıran sorunlardan uzaklaşmaya çalışıyorlardı. Kaçıyorlardı resmen. Saklanıyorlardı. Kahanete göre kendisi onu öldürecekmiş. Bu kimin aklına gelir ki. 15 yaşındaki bir çocuk bir katili öldürecek. Hem de herkesin korktuğu. Nerede saklandığı biliniyor. Severus Snape sağolsun bir ajan. Ama nerde olduğu bilinmesine rağmen gidip baskın yapılmıyor. Neden?
Fazla güçlü de ondan. Tek başına bile herkesi öldürebilirken bir de yetmezmiş gibi hortkuluklar var. Dumbledore ve yoldaşlık üyeleri yıllardır yoketmeye çalışıyor. 2 tane kaldı. 2. Ama 1 yıldır 2 side bulunamadı.Sirius ve Remus bakanlık işleri desede Harry biliyordu ki yoldaşlık ile ilgili idi.
Belki hortkuluğu arıyorlardı. Belki başka bir şey. Ama emindiler ki Voldemort sinirleniyordu. Hem de çok.
Kendi ruhundan parçalar yok oldukça mahfoluyordu.
Kapı çaldı. Melodik bir ding dong sesi. Harry belindeki asasına sıkıca sarıldı. Bu artık alışkanlık olmuştu. Kim olduğunu bilmedikleri kişilere kapı öylesine açılamazdı dimi. Asayı kavradı ve kapıya temkinlice yaklaştı. Sesini olabildiğince korkutucu çıkararak sordu;
-Kim o?
Kapıdan ilk önce ses gelmedi. Sonra o tanıdık sesi duydu.
-Benim Harry. Tonks.
Harry yumuşadı. Büyü dünyasından tanıdık olup gelen sayılı kişilerdendi Tonks. Bir de çok nadir Dumbledore gelirdi. Harry devam etti;
-Kanıtla!
-Şey... Tonks denmesino tercih ederim, diğer ismim pek cazip değil bilirsin.
Harry herkesin bildiği bu gerçeği pek kabul etmedi. Ama Tonks olduğuna emindi. O kararsız ve sevimli ses tonunu biliyordu. Yinede şakayla sorma ihtiyacı duydu.
-Bunu herkes biliyor. Kanitlaman lazım. Mesela.... Remus dan hoşlanıyor musun?
Ses kabaca karşılık verdi;
-Harry seni liğme liğme doğrarım ha! Bunu onun yanında sorma sakın!
Harry gülerek kapıyı açtı ve karşısındaki sinirden kırmızı saçlı olan kadına baktı. Tonks Remus'dan bariz bir şekilde hoşlanıyordu. Yaşça küçüktü belki ama aşk bu...
Hem Remus'unda boş olduğu söylenemezdi. Harry bunu görebiliyordu. Tonks her gelişinde Remus hayranca bakardı. Bazen kızarırdı hatta. Harry ilerde Remus'un evleneceğine inaniyordu. Ama Sirius?
Pek umut yok sanırım.Tonks içeri girdi ve ciddileşti. Bir anda ruh geçişi Harry'i ürküttü.
Tonks salona adım attı ve oturdu. Karşısında dikilen Harry'e oturmasını işaret etti. Neler olduğu Harry pek kestiremedi doğrusu. Tonks ciddi suratı ile sanki kelimeleri toplamaya çalışıyor gibiydi. Aklında binbir türlü sşey vardı ve Tonk hiç bir zaman konuşmalar da iyi olmamıştı.
-Harry.
Dedi sonunda. Harry ürkekçe karşılık verdi.
-Evet.
Tonks kararlıca devam etti.
-Sakin ol önce tamam. Ben sakinim. Peki.
Harry bir saldırı...-NE!
Harry saldırı lafını duyunca ayaklandı. Daha devamını duymasa bile bunun kimlerle ilgili olduğu barizdi. Tonks devam etmek istedi.
-Saldırı oldu. Yoldaşlık tarafından düzenlenen bir baskında. Remus ve Sirius iyi tamam mı? Sadece bir kaç yaraları var. Ama iyiler.
Harry sakince konuştu;
-Yanlarına gitmek istiyorum.
Tonks kafasını salladı.
-Seni arayan bir manyağın olduğu bir yere gitmiyorsun Harry!
Harry çıkıştı.
-Ararsa arasın. Ben hazırım.
-Sonrun hazır olmaman değil zaten. Bir çocuğu ölüme göndermemiz sorun
Sen son çağresin o aptal kehanet umurumda değil. Hem O adam neden kehaneti bu kadar ciddiye aldı ki?-Aldı işte. Hem yerini biliyoruz. Neden saldırmıyoruz. Baskında hazırlıksız yakalanır.
-Bak Harry hazırlıksız yakalaaz tamam mı? Ölüm korkusu üstündür. Bir baskın yapamaya kalkışsak yanımızda yer olan çok az kişi olacaktır. Kesin ölürüz. O yüzden Onun saldırmasını bekleyeceğiz. Böylelikle hem biz hazır olacağız hem herkes katılacak. Çünkü zorunlu olacak.
Harry olayı elbet anlıyordu. Yoldaşlığın yaptıği şey en mantıklısı idi. Ama kendisi de savaşmak istiyordu. Voldemort ile bağlantılı idi. Zaten bu yüzden Voldemort'un kendisine bu kadar taktığını düşünüyordu. Ya da küçük bir çocuğu öldürememek koymuştu. Neyse.
Tonks sevinçle konuştu.
-Bir de yok oldu!
-Ne?
-Kadeh. 1 hortkuluk kaldı Harry. 1!
-Diadem kaldı sadece.
Harry sevinçle konuştu. Başarmışlardı.
Yazardan bir not: 1 olduğuna emin misiniz?
-1 tane. Sonra savaş olacak Harry. O ölecek. Savaşa az kaldı.
Haklıydı. Ama diadem hakkında en ufak bir fikre sahip değildiler. Nerede olduğunu bilmiyorlardı. Neye bemzediğini de...
Bilmedikleri bir şeyi nasıl bulabilirlerdi ki?
-Onları özledim!
Dedi Harry. Tonks gülümsedi. Geleceklerini mırıldandı. Ne olmuş sa olmuştu artık. Sonuçta 1 hortkuluk kalmıştı.
..............................
2 bölüm sonra baya Voldi var!!!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Farklı Bir Hikaye- Harry Potter
FanfictionJ.K Rowling 'in harika dünyasını biraz değiştiriyoruz. Ölümle karşı karşıya gelen karakterler bu sefer daha şanslı olacak. Harry'nin yaşadıklarını bir de benden dinleyin. Sirius'un ve Remus'un elinde büyüyen Harry farklı biri olacak. Bizim tanıdı...