38

1.9K 100 53
                                    

-Dumbledore! Ne yapıyor bu yaşlı adam!

Sirius Black, Remus Lupin ve Severus Snape Dumbledore'nin odasına doğru son sürat ilerliyordu. Sirius bacağındaki sargıdan dolayı biraz zor ilerlesede kendilerine doğru gelen orduya karşı durmak zorundaydı.
Harry diğerlerine haber vermek için girmişti. Profesor McGonnagal öğrencileri evlerine göndermeye çalışıyordu. Ama zaten az olan öğrenciler kalmak ve savaşmak için direniyordu. Çoğu son sınıftı. Onlara bir şey deme hakları yoktu. Hem ne kadar yardım o kadar iyiydi.

Dumbledore odasında duruyordu.
Gelenleri gördüğünde bir an döndü ve oturmalarını işaret etti.

-Bakanlığa ve tüm halka bir haber saldım. Bir patronus. Meydanlarda olacak patronusum. Onları davet ettim, savaşa davet ettim.

Dumbledore bitkin görünuyordu.
Savaşa halkın yardım etmesini bekliyordu. Bu onlarında savaşıydı. Her gün gazetedeki ölüm haberleri onlarında ailesi idi.

-Hazırlanmamız gerek Dumbledore! Belki bariyer...

-Sirius evladım. Hallettim bile. Şu an Hogwarts 'ın çevresinde güçlü bir bariyer var. Bize bir kaç saat kazandıracaktır. Zaten Hogwarts da olan koruma ile birlikte zaman kazanacağız.

Sirius bacağını tutarak oturdu.  Aklını kemiren soruyu dile getiremiyordu.
Harry bir hortkulukken Voldemort'u öldüremezlerdi. Onu geri püskürtmek zorundaydılar. Öldüremezlerdi. Ama zayıflayabilirlerdi.

-Öldüremeyeceğimizi biliyorsunuz değil mi?

Snape soğuk bir sesle hatırlattı. Remus küfretti. Harry onların sorumluluğuydu.

-Ben Harry'i öne sürün diyemem. Ailesi sizsiniz. Sizin kararınız, dedi Dumbledore.

-Elbette koruyacağız. Bir yolunu bulana dek onu koruyacağız. Hatta şu an onu güvenli bir yere göndereceğiz. Voldemort 'un ilk hedefi Harry olacaktır, Remus sözünü bitirince Harry 'nin yanına gitmek üzere ayrıldı.

Harry Gryffindor ortak salonunda oturuyordu. Yanında Lily vardı. Remus oturduklarını sandı. Ama yaklaşıp kapıdan bakınca Lily'nin Harry 'nin omuzuna yatıp uyuduğunu gördü. Harry sakince sarışın kızı süzüyordu.
16 yaşında gönlünü birine kaptırmıştı. Lily bundan haberdar mıydı bilmiyordu ama Harry bunu bilmesini istemiyordu anlaşılan. Öleceğini düşünüyordu Harry. Arkasında bir kız arkadaş bırakmak istemiyordu.

-Evlat.

Remus sakince fısıldadı.  Harry gözlerini Lily den ayırıp Remus'a baktı. Lily'nin kafasını eliyle tutarak kalktı. Kafasını nazikçe yastığa bıraktı ve koltuğun üstünde duran battaniye ile biraz örttü. Sarı buklelerini son bir kez okşayarak Remus'a doğru ilerledi.

-Rem amca. Geldiler mi?

Kafasını salladı Remus.

-Barikatlar var. Bu bize 2 saat kazandıracaktır. Ve patronuslar yollandı. En azından bazı seherbazların geleceğini düşünüyoruz.

Harry kafasını salladı.

-Bence görünmezlik pelerinini giymeliyim. Savaş esnasında onu şaşırtarak...

-Harry sen savaşmayacaksın!

-Ne? Yıllarca bunun için eğitildim ben.

-Sen saldırmak için değil kendini korumak için eğitildin Harry. Dostlarına kalın ya da gidin diyemem. Onlar benim sorumluluğumda değil. Ama sen Harry...

-Aylak!

Sirius arkalarındaydı. Topallıyordu hâlâ. 

-Aylak konuşmamız gerek. Harry sen arkadaşlarının yanına git.

Farklı Bir Hikaye- Harry PotterHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin