Farklı Bir Hikaye- Harry Potter

25

Lily ile girdiği her ders eğlenceli gelmişti. Beyaz büyük sınıfları pek kalabalık değildi. 15 kişilik sınıfta kendine pek çok arkadaş edinmişti. Arthur adındaki siyah saçlı iri bir arkadaşı vardı artık. Arthur siyah gözlere sahip biriydi. Ve evet iriydi. Harry'nin 3 katıydı. Ilk başta korkunç biri gibi gelse de öyle değildi aksine sevecendi.

Öğle arasında Bahçe de üçü birlikte oturdular. Artgur gerçekten komik biriydi. Ve şakaları ile onları bolca güldürdü. Lily gerçekten zeki bir kızdı. Aynı Hermione gibi diye düşündü Harry. Arthur da aynı Ron gibiydi. Sakar ve komik. Arkadaş canlısı.
Eskiden Hogwarts da iken 3ü bir gruptu. Şimdi de böyle olmuşlardı. Bu her ne kadar Harry'i üzsede böyle olmak zorundaydı. Eğer orada kalsaydı daha fazla saldırıya uğraya biliridi. Ve eğitmeni ile yarın tanışacaktı.

-Seni yeniyorum Harry! Dikkat et!

Arthur bağırdı. Harry ile satranç oynuyorlardı. Taşlar hareket etmese de eğlenceli diye düşündü. Muggle satrançıda iyydi. Ama Arthur onu eziyordu.

-Sus Arthur! Hadi Harry yen şunu!!

Lily çimlere bağdaş kurarken merakla baktı. Harry gülümsedi kıza. Iyi biriydi. Kesinlikle dostu olacaktı.
Sarışın kız sevecenlikle başlarında durdu.

-Ve işte!..

Arthur son bir hamle yaptı ve atını hereket ettirdi. En sonda da sırıttı.

-Şah Mat!

Şagını devirdi. Harry oyundan biraz uzaklaştı.

-Ahh Merlin'in sakalı! Gerçekten çok iyisin Arthur!

Ikisinde kıkırdadı. Lily tuhafça Harry'e baktı;

-Merlin'in Sakalı?

Sordu. Harry içinden kendine lanet okudu. Dikkat etmesi gerekiyordu. Bir mugglleyi büyü dünyasına karıştırmak istemezdi.

-Şey.... Bunu bir kitapta gördüm ve hoşuma gitti.

-Merlin ha! Aslında fena değil.

Harry kurtarmış olmanın umudu ile gülümsedi. Üçü birlikte sıradaki derslerine gittiler. Ama Harry eve gitmek istiyordu. Çabucak eğitmeni ile tanışıp buradan kurtulmak istiyordu. Hem de çabucak...

................

-Şimdi Harry, saygılı ol, sakin ol!

Remus çocuğa tane tane açıkladı. Harry fazlası ile gergindi. Onu eğitecek, Voldemort'a karşı biraz daha güçlü hâle getirecek kişi ile tanışacaktı. Onu dün gece hayale etmişti.
Uzun boylu, güçlü, sert biri olacağını düşünüyordu. Sonuçta hem muggle dövüşünde hem de büyü de bir ustaydi. Seherbazların ondan eğitim aldığını söylemişti Sirius. Saha Seherbazları ondan eğitim alıp gidermiş.

Remus ve Sirius zamanın da bu kişi ile tanışmışlar. Hatta arkadaş olmuşlar. Onun genç olduğunu da soylediler. Ama nedense bu kadar usta birinin genç olması çok tuhaf.

Sonuçta Dumbledore baya yaşlı. Ama bu kişi muggle sanatında usta.

Sirius tek katlı muggle evinin beyaz boyalı kapısını yavaşça tiklatti. Bir dövüş ustasına göre sade bir yer diye düşündü Harry. Beyaz boyalı tek katlı bir evdi. Bahçesinde güller ekiliydi. Yemyeşil çimenler kapıya kadar uzanıyordu.

Kapı çaldıkları anda açıldı. Kapıda ufak tefek bir oğlan çocuğu duruyordu. Boyundandır ki en fazla 8 yaşında duruyordu. Sarışın çocuk onlara tebessüm etti. Siyah gözleri parliyordu. Eğitmeninin çocuğudur diye düşündüler.

Çocuk gülümseyerek içeri geçmelerini işaret etti. Harry tereddütle baktı Sirius'a. Sirius sorun olmadığını belirten bir ifade ile içeri girdi.

Gayet sade döşenmiş bir evdi. Evde piyano sesleri yükseliyordu. Çocuk onları evdeki son odaya yönlendirdi. Sevimli sesi ile konuştu.

-Sizi bekliyor efendim!

Harry'e ithafen konuşmuştu. 3'ü birlikte çocuğu geri de bırakarak odaya girdi. Odada büyükçe bir piyano ve binlerce kitap vardı. Piyanonun başında bir kadın. Sarı kisa saçlara sahip kadın büyük bir dikkatle piyonoyu çalıyordu. Kendini o kadar kaptırmıştı ki gelenleri duymamıştı bile.

Beyaz bir buluz ve siyah bir kot ile gayet sadeydi. Zayıf biriydi. Çocuğun annesi olmadı gerektiğini düşündü Harry. Büyük ihtimal çocukla aynı siyah gözleri paylasiyordu.

Sirius ve Remus gülümsüyordu. Kadına bakarken gözleri parliyordu.

-Clary!

Diye parladı Remus. Kadın bir anda piyanoyu birakarak arkasına döndü. Büyük siyah gözleri vardı.

Gülümseyerek baktı. Ayağa kalktı ve koşarak geldi. Sirius ve Remus'a sıkıca sarıldı.

-Remus, Sirius sizi o kadarözledim ki!

Sirius tekrara sarıldı.
Remus kadın Harry'e bakınca atıldı.

-Clary bu Harry, Harry bu da Clary Wrist. Senin yeni eğitmenin!

Harry bir süre afallayarak kaldı. Yeni egitmeninin bir kadın olacağı aklına gelmemişti. O kaslı bir erkek beklerken karşısında narin bir kadın bulmuştu.

Narin görünüyordu ya da...
Muggle dövüşünde usta ise narin olmazdı. Güler yüzlü, sanatçı ruhlu birisiydi aynı zamanda.

El sıkıştılar.

....................

Clary ismini Shadowhunters adlı diziden esinlendim.
Clary Fray'den esinlendim.
Çok sevdiğim bir dizi.
Aynı zamanda kitabına da bayılıyorum. Sizler hiç okudunuz veya izlediniz mi?

Bir dahaki bölümde bolca büyü dünyasından haberdar olacağız. Voldi neler yapıyor?
Hermione ve Ron nasıl?
Ginny nasıl?

Hepsini göreceğiz.