14

3.4K 162 187
                                    

Black Evi

Her zamanki sessizliğinde bir akşamdı. Büyük gri koltukta siyah saçlı adam oturmuş elindeki belgeleri inceliyordu. Bakanlıktan verilen tonlarca ölüm yiyen belgeleri. Yeniden aktiflesmeye başlamışlardı. Bu hafta 2 saldırı yapmışlardı. Başlarında kimin olduğu hâlâ bilinmese bile Lordlarının şu an ölü olması onları engellemiyordu. Gerçi 2 seferde boş eve saldırmışlardı ama...
Bu pek de korku yaratmamıştı. Hâlâ buradayız mesaji veriyordu sadece.
Sirius belgelerle uğraşırken kapı açıldı. Içeri kumral saçlı adam girdi. Dalgındı.

- Bay Aylak sonunda gelebildiler.
Nerede kaldın?
Gelmesi gereken saati baya geçmişti.
Elindeki çantasını koseye bıraktı ve Sirius'un tam karşısındaki koltuga oturdu.

- Bakanlığa yeni kişiler katıldı onları karşıladık. Benim grubuma 2 kişi katıldı ve tahmin et kimler?
Sirius sırıttı.

- Biri Jack dimi. O sakar bu gruba transver olacaktı.
Kafa salladı Remus. Jack başka bir bölümden buraya gelmişti. Bir üst kademeye.

- Diğeri kim?
Remus kıkırdadı.

- Nymphadora Tonks tabi. Kuzeninden haberin olur sanmıştım.
Sirius şaşırmıştı.

- Andromeda'nın kızı olan Nymphadora mı?
- Ta kendisi.

- Bir o benim kuzenim değil. Kuzenimin kızı. Hem Dora o kadar büyümüşmü ya!
Dora 'nın bebekliğini hatırlıyordu elbet. Sirius 20 yaşındayken Dora 10 yaşındaydı. Şimdi kendileri 31 yaşındaydı. Bu da Dora'yı 21 yaşında yapardı. Remus sırıtarak.

- Küçük Dora'nın 20 li yaslara gelip bizimle aynı yerde çalışacağını kim tahmin ederdi.
- Andromeda'yı ziyaret etmeliyim.
Sirius olgun bir biçimde konuştu.
- Ona ne kadar yaşandığını söyleyeceğim. Ben hâlâ bakarım onun çocuğu ise bizimle ayni yerde çalışmaya başlıyor.
Remus ofladı.

- Bende tebrik edeceksin sandım. Ah Sirius hiç buyumeyeceksin değil mi?
Andromeda senden sadce 9 yaş büyük. Ve seninse 20lerinde bir çocuğun olsaydı baya bi büyük olacaktı.

- Harry var ya.
Güldüler. Sakin geçirdikleri bu zamanlar onlar için harikaydı.
- Andromeda hep en sevdiğim kuzenim oldu. Keske digerleri de ona bemzese idi.
- Ozellikle Bellatrix.
Remus tamamladı. Saat 9 idi. Onlar uzun uzun eskilerden konuşurken bakalım hogwarts da neler oluyor.

.......................

Boş koridorda ayak sesleri vardı ve tabiki fısıltılar. Nereden geldiği tam belli olmayan fısıltılar. Ama onların kim olduğunu bence biliyoruz?

- Bu taraftan!
Diye fısıldadı biri. Diğeri itiraz etti.
- Orası yasak ol-maz!
Bir çırpıda pelerini attı çocuk.
- Hağmione!
- Ama yasak, profesor Dumbledore 3. Kata gitmeyin dedi. Ve ben de acı çekerek ölmek istemiyorum.
Harry bakışlarını ona çevirdi.
- Dumbledore bu saatte ortak salonda olun diyor ama biz buradayız. Her türlü kuralları çiğniyoruz.
- Haklı dedi fısıltıyla.

Harry elini kapiya uzattı ve fısıldadı;

- Alohomora.
Kapı aralandı. Üç çocuk yavaşça içeri süzüldü. Karanlık koridorda başta Harry olmak üzere yürüdüler.
Ron fısıldadı;

- Harry belki de tüm gördüklerin bir rüya idi. Belki profesoğ taşı almak istemiyor. Olamaz mı?

- Ron ne gördüğümü biliyorum. Gerçekti bundan eminim. Quirrel bir şeyin peşinde.
Onlara kendinden emince baktı.

- Bu ay Kim Olduğunu Bilirsin ile ilgili 3 rüya gördüm. O güçlenmeye çalışıyor ve Quirrel de bir şeyler çeviriyor. Hem...
Lafı yarım kaldı. Çünkü karşı koridorda bir ışık belirdi. Ron duvardaki geniş girintiyi gösterdi. 3 çocuk hızlıca girintiye girdi. Sesler duyuldu;

- Ahhh bunları doyurmak çok zor Bay Noris. Dumbledore istemese yapmazdım. Hadi hızlı bakalım daha yakalamamız gereken öğrenciler vardır.
Flich'in sesi geldiği gibi uzaklaştı.
Harry;
- Kimi doyurmak zor?
- Kimleri doyurmak zor asıl? Onlar dedi Harry.
Harmione dikkati ile yine ön planda idi. Ron hayret ile;

- Öyle bir şeyleğ mi dedi? Ven daha çok korkudan altıma yapmamaya çalışıyordum da!
Harmione elini Ron' a uzatarak susmasını sağladı.

- Ron dur burada büyükler konuşuyor!
Harry atıldı.
- Beslemek dedi. Canlı bir şey.
- Şeyler Harry.
- Peki. Şeyler. O koridorsan geldi. Bakalım ne var.
Ron peşlerinden mecbur ilerledi. Koridordaki tek kapıya ilerlediler.
- Kilitli hadi gidelim!
Uzaklaşan Ron'u yine Harmione yakaladı.

- Biz büyücüyüz seni mankafa. Kapıyı elbet açabiliriz.

Asasini sallayarak kapıyı açtı vehadi dercesine baktı iki oğlana. Harmipne girerken Ron Harry' e yakındı.
- Şimdi de mankafa oldum. Ölmek istememem suç değil Harry.
Harry oflayarak kapidan girdi.
Üçlü yarı aydınlık olan odaya girdi. Kapıyı özenle kapattılar. O anda Harmione korkuyla durdu;
- Çoo...cukkklar!
Önlerinde fazlası ile iri bir köpek vardı. Uyuyordu. Ah bir de 3 başlı idi. Sanırım onlar için en çarpıcı kısım buydu. Uyuyan irice form ürpertici idi. Biri hırıldandı ve göz kapağını araladı ve diğeri ve diğeri.
- Artiğ uyumuyoğlağ!
Ron bağırdı resmen. Ve uckafada aynı anda hırlayarak kalktı.
Üç çocuk çığlığı bastı.
- Ahhhhhhhhhhhh!
Kapıdan çıktılar ve kapıyı kapattılar. Korku içinde pelerine geri girip. Koşarak Gryffindor ortak salonuna geldiler. Fark etmeden Harry se gelmişti ama neyse. Ron;

- Üç başlı biğ canavarı Hogwarts da tutarak ne yaptıklarını düşünüyorlar acabağ!
Kükredi resmen.

- Ron bir sey koruyordu. Bir kapağın üstünde idi.
- Ve kesin taşı koruyor.
Harry ve Harmione beşlik çaktı. Yazık. Ron yine geride. Ama biz onu seviyoruz değil mi?

- Bence taş kapağın altında değil. Fazla kolay olurdu. Köpekleri geçmenin elbet bir yolu var.
Ron bilmişçe atıldı.
Haklıydı. Bunu yarın tartışmak üzere anlaştılar. Daha sakin bir kafa ile daha mantıklı kararlar verebilirler di.
Harry Slytherin salonuna geri döndü. Odasına usulca girdi ve uzandı.
Çapulcu haritasını eline aldı. Herkes uyuyor du anlaşılan. Flich hariç kimse yoktu. Bir dakika Snape. Ne işi var bu adamın bu saatte.
Hem de Bahçe de. Neyse dedi kendi kendine. O adam iyi biriydi. Sevmese de iyi. Cesurdu. Yoldaşlıktaydı ve bu Harry'nin ondan nefret etmemesi için bir neden idi. Belki babası ve diğerleri ile pek anlasmasada onun profesörüydü.

- Muziplik tamamlandı.
Harita eski parşomene dönüştü.
Hogwarts da uzun bir yol kat etmişlerdi. Baya bir süre geçmişti ve yıl başı tatilide yaklaşmıştı. Ailesini özlemisti. Hem de çok...
................................

Remus yatakta bir bu yana bir o yana döndü. Uyku tutmamıştı. Bu gece de tutmamıştı. Ne zaman gözlerini kapatsa aklına o rengarenk saçlar geliyordu. Sakar halleri ve harika gülüşü. Aklından çıkmıyordu bir türlü. Kendinden emin oluşu, sevimli halleri...

Ama Sirius'un kuzeni.
Ne fark eder ki! İster kız kardeşi olsun.
Ahhh ne diyorum ben!

Sahada ki cesur tavrı. Ama bir o kadar da eğlenceli oluşu.
Fazla iyi.... Bana fazla iyi.

Yapma dedi kendine. O seninde akrabam sayılır. Onun çocukluğunu biliyorsun. Sen bir kurt adamsın. Olmaz Remus Lupin. Olmaz!

Ama pek işe yaramadı.

Aşka kim laf dinlete bilir ki?

..........................................
Biliyorum biraz kısa oldu.
Yine sınav haftası üzgünüm.
Ve pek de iç açıcı gitmiyor. Okul ve notlar. Pek iyi bir ikili değil ha!

Nasıl buldunuz bu bölümü?
Remus ve Tonks ikilisine değinmek istedim.
Iyi olmuş mu??????

Tamam zor bir soru..... Sirius mu Remus mu?
Birbirinden cesur ve iyi iki karakter.
Bence Sirius.

Bir de binanınz nedir????
Yazarınızın Gryffindor💛❤💛❤

Medya Weasley kardeşler. Fazal şekerler ama değil mi???
Ahhh Ron' a bakın!!!
Ohhh Ginny sevimli yaaa!!!

Farklı Bir Hikaye- Harry PotterHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin