11

4.1K 208 317
                                    

Şapka haykırdı;
- Slytherin!
Tüm okul bir anda sustu. Hiç biri bir Potter'ın Slytherin olacağını düşünmemişti. Profesörler bile donup kaldılar. Özellike Snape'in yüzündeki ifade muhteşemdi. Yıllardır sevmediği çocuk kendi binasındaydı. 7 sene boyunca...

Kimse bunu beklemese bile Harry ve Dumbledore bekliyordu elbet. Belki çatal ağız olduğu için belki de Voldemort ile bağı olduğundan... Ama sonuçta Harry kendi ait olduğu yeri Slytherin olarak görüyordu. Her ne kadar Gryffindor'u istesede. Küçüklüğünden beri asiliği, gücü, sinsiliği... Kimse kabul etmek istemese bile o bir Slytherindi. Ve öyle de kalacaktı. Hem bir binayı özel yapan namı değil insanın davranışlarıdır.

Harry sandalyeden kalkarak asil bir biçimde tüm bakışlar altında binasina ilerledi. Salondan hâlâ bir ses çıkmamıştı. Slytherin bile alkışlamaya korkuyor gibiydi. Yeşil binadaki çoğu öğrenci Voldemort müriti bir ailedendi ve karsilarinda Voldemort'u öldüren ( yada öyle sandıkları) çocuk duruyordu. Iyi taraftaydi ve ilerde Voldemort'u öldüreceği ile ilgili kehanetler vardı. Burada pek hoş karsilanmayacakti.
Dumbledore 'nin ayağa kalkıp alkışlamasının üzerine salon eski haline döndü. Alkış sesleri ve seçim yapan bir şapka. Ve Harry'e üzgünce bakan biri kızıl biri kabarık saçlı iki kişi.

Masada sadece yemek yiyordu Harry. Yanında sürekli konuşan kişilere bakmıyordu. Baksa bile konuşmaya dahil edilmiyordu. Bu bina ona zor gelecekti. Hem Snape hem öğrenciler. Bir arkadaş bulabilirse şanslıydı. Ama kendi gibi bir arkadaş. Kan ayrımı yapmayan ve Kim Olduğunu Bilirsin Sen'e bağlı olmayan. Diğer tüm masaların dikkati kendisindeydi. Harry Potter. Fısıltılar o kadar netti ki. Bir yandan sinirlensede hak veriyordu. Bir Potter her gün Slytherin'e seçilimiyor sonuçta. Peki Sirius ve Remus ne derdi? Sirius kesinlikle Gryffindor olmasını bekliyordu. Remus bu konuda nötr olsa da Sirius fazlası ile emindi. Düşüncelere dalmışken omzunda bir el hissetti. Kızıl oğlan ve arkasında endişeli bir kız masadakileri süzerek dikiliyorlardı.
- Ron, Hermione! diye atıldı Harry. Şu anda onu en çok bu mutlu etmişti.
- Tahmin etmezdim, dedi Ron Slytherin cübbesini göstererek.
Kimse beklemiyordu gerçi. Daha 1 yıldır birbirlerini tanısalarda onun ile aynı binaya düşeceğine emindi. Ama olmamıştı işte.
- Ama sorun değil, dedi Harmione Ron'u dürterek.
- Sen çok iyi birisin. Bu binadada herkese iyi örnek olacaksın. Ve bizle de her ders arası bulusacaksin. Dimi?
Gülümsedi. İlk günden iyi bir dost daha edindiğini anladı böylece.
- Evet, kesinlikle.
Sarıldılar. Bir top gibi oldular.
- Sevgi yumakları ha! Potty, Bulanık ve Kızıl.
Draco yanlarından geçerken laf attı. Zaten Harry ile hep atışırlardı. Babası Sirius ve Remus'u sevmeyince Draco ve Harry de birbirlerini sevmemişti. Draco hep Harry ile uğraşıdı. Özellikle annesi hakkında. Ama Harry Remus'un tembihleri uzere ona asla zarar vermemişti. Ama burada Remus yoktu.

Harry çoktan ilerlemekte olan Draco'ya baktı. Elini usulca uzattı ve Draco birden yere kaynaklandı. Harry yerdeki çocuğa baktı.
- Aaaa koskoca Draco Malfoy yerdemi sürünüyor. Yakıştıramadım.
Alaycı bir gülümseme ile baktı. Ve Slytherin masası kahkahalara gömüldü. Draco yerden kalkıp sarı saçlarını düzeltti ve salondan sinirle çıktı. Arkasından da iki kuklası.
Ron Harry 'e sırıttı.
- Komikti ama yapmamalıydın.
Harmione anlamayan bakışlar attı.
- Dersler başlasın anlarsın.
Ron gülümseyerek dedi. Büyük ihtimal Harry tüm ders konularını ezbere biliyordu. Bunları 7 yasindayken bitirmişti bile. Son sınıf öğrencisi ile eşit seviyede iksir biliyordu üstelik. Iksir ve asasız sihir konusunda fazlası ile başarılıydı.

Snape onu çok zorlayacaktı anlaşılan

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Snape onu çok zorlayacaktı anlaşılan. Dersinde başarılı olanları pek sevmezdi. Bir de James Potter'ın oğlu olunca... Ahh bu zor olacaktı!
..............................

Adam eve girdi ve cübbesini kapının yanındaki askılığa astı. Elindeki yemek poşetlerini mutfağa bıraktı ve salona ilerledi. Kanepede elinde bir kağıt parçası ile oturan adama baktı. Boş gözlerle duvara bakıyordu ve adamın geldiğini fark etmemişti bile. Harry yüzündendir dedi içinden. Gideli 1 gün olmuştu ama yoklugu hissediliyordu. Ev fazla sesizdi bir kere. Bu kadar sesizlige alışık değillerdi. Şimdi Harry kosarak gelmeli ve Remus'a sarilmaliydı.
-Sirius! Ben geldim. Yemek getirdim. Açım. Hadi!
Ama Sirius sadece kağıdı havaya kaldırdı. Remus yaklaşarak kağıt parçasına baktı. Eline aldı.
- Harry den mektup mu geldi? Oooo acaba hangi binada.
Sirius'a baktı. Asık suratına baktı.
- Hadi ya, dedi yüzünü buruşturarak.
-Oku bence, dedi Sirius biraz daha toparlanarak.
Mektubu açtı;

SEVGİLİ Patiayak ve Aylak,
Öncelikle merhaba. Beni
özlediniz dimi. Ben de sizi. Şimdi merak ediyorsunuzdur hangi binaya girdim diye. Ama ilki şunu söyliyeyim Ron ile çok iyi bir dost daha bulduk. Adı Harmione ve bir muggle doğumlu. Zeki ve sevecen biri. Çok arkadaş canlısı. Kabarık saçları var aynı mısır puskulu gibi.
Neyse güzeldi işte. Her şey harikaydı. Ama bina konusu... Beklentiler farklıydı biliyorum ama ben Slytherin'e seçildim. Biliyorum Sirius bunu istemiyordun ama oldu işte. Kabul edelim hepimiz bunun olacağını biliyorduk. Ben küçüklüğümden beri Gryffindor'a ait değildim.
Ama bu binada kendime iyi arkadaşlar bulmaya çalışacağım. Sürekli Ron ve Harmione ile buluşacağım. Kendimi asla ezdirmeyeceğim. Zaten bu olamaz biliyorsunuz.
Şimdi yatmam gerek. Size bol bol mektup yazarım.
Sizi seviyorum.
Harry James Potter

Remus mektubu kenara bıraktı. Derin bir nefes aldı.

Bu bolumde böyle işte.
Slytherin!!!!! Neler düşünüyorsunuz?
Belki tahminler ile örtüşmedi ama bence Harry bu binaya aitti.

Ron mu?
Harmione mi?
Bence Harmione.

Farklı Bir Hikaye- Harry PotterHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin