Farklı Bir Hikaye- Harry Potter

39

Hogwrats bahçesinde binlerce insan vardı. Voldemort ve müritleri ile savaşmaya gelmişti hepsi. Parlak cübbeleri ile seherbaz grubu kendini hemen belli ediyordu. Bakanlık seherbaz göndermekten kaçınsa bile onlar habersiz gelmişti. Tonks'u ön safhada görebilirdiniz. Motivasyon konuşması tarzı bir şey yapıyordu.

Halktan olanlar ellerindeki asaları ile gözleri pek görünüyordu. Ama herkes vedalaşıyordu. Bu bir savaştı. Her şey olabilirdi.

-Bu ihtimale ne kadar güveniyorsunuz peki?

Dedi Harry. Karşılarında binlerce insan varken bir köşe bulamamışlardı. Fısıldayarak konuya açıklık getirmeye çalışıyorlardı.

-Hermione bile buna hak verdi. Riskleri olsa bile...

-Gin eğer işe yaramazsa ölürüm. Zaten ölümü göze alsam bile ölümümün Voldemort'un elinden olmasını istemiyorum, dedi Harry.

-Draco bunu araştırdı. Bu...bu mantıklı bir seçenek Harry, defi Ginny.

-Draco. İyi tarafta olsa bile hâlâ onu sevmiyorum. Anlarsın ya Gin, bayılmıyorum ona...

-Peki güveniyor musun? Onun planını uyguluyoruz yani!

-Ehh başka şansım yok gibi, değil mi?

.....................................

-Harry!

Bayan Weasley çocuğu öyle sıkı sardı ki... Harry ses çıkarmadı ama.

-Öyle çok büyümüşsün ki, kocaman olmuşsun.

Harry'i sıkmayı bıraktı. Molly Weasley'in yanında ikizler Fred ve George vardı. Sürekli beraber ve öyle harika olan ikizler.

Fred ( ya da George);

-Harry! Seni özledik. Görmeyeli...

George( ya da Fred);

-Yakışıklı olmuşsun ama...

Fred ( ya da George);

-Bizim kadar yakışıklı olamazsın.

İkisi birden;

-Ne yapacaksın, Weasley karizması!

Harry kafası karışarak baktı. İkizleri anlamak asla mümkün değildi.

Arkalarında duran Pery endişeli görünüyordu. Her zaman bakanlığı tutan Percy'i burada görmek Harry'i şaşırttı.
Arthur Weasley geçerken Harry'nin sırtını sıvazladı ve Molly Weasley ile uzaklaştı. Harry konuşmalarından "zavallı çocuk" kelimesini seçebildi. Bu cümleye kendisi de katılıyordu.

Harry ilerde Remus'u gördü. Tonks ile konuşuyordu ve bayılacak gibi görünüyordu.  Harry yanlarına gitti.

-O zaman tamamm dedi Tonks ve kocaman sırıtarak ayrıldı.

Harry garipseyerek Remus'a baktı. Remus'un yüzü bembeyaz olmuştu ve mutlu gözüküyordu. Harry soramaya korksada dillendirdi.

-Remus amca, neler olduğunu anlatmak istermisin?

Remus Harry'e baktı.  Derin bir nefes aldı.

-Ben...Tonks'a...

-Sen evet.

-Teklif ettim!

Harry bir saniye duraksadı. Tahmin ettiği şey olamazdı dimi. Emin olamıyordu.

-Rem amca. Ne teklifi?

-Evlilik!

Harry derin bir nefes aldı. Olmuştu. Sonunda Tonks ile evlenecekti. Harry ikisinin hep aşık olduğunu biliyordu. Ama sorun birbirlerine açılamamalarındaydı. Harry Remus'un suratına baktı. Endişeliydi.  Yoksa...