''Biz dün Meteyle biraz fazla yakınlaştık.''
''Ee'' diye hep bir ağızdan Burcu'nun ağzından çıkacak kelimelere odaklanmıştık.
''Ne ee işte ya. Of. Size nasıl anlatayım abi utanıyorum yaa.''
''Ay siz yoksa şey mi yaptınız.'' bu sorunun benden çıkması kimseyi şaşırtmamıştı. Yine patavatsızlık yine ben..
''Oha! Saçmalama lan. Of tamam anlatıyorum ama dalga geçmek yok gebertirim hepinizi. Şimdi dün uyuyodum Müge geldi uyandım konuştuk filan Müge gitti arkasından Mete mesaj attı '' Güzelim bugün sahile çıkıcaktık ama ben gelemiyorum çok üzgünüm öpüyorum çok :) '' diye. Bende başta biraz bozuldum filan ama sonra dedim nasılsa Eren'de yok bugün akşama kadar oturur düşünürüm kendi başıma olanı biteni. Neyse bi kaç saat geçti ulan kapı çalıyo. ''Kim bu şimdi'' diye küfür ederken gittim kapıyı açtım. Bi baktım karşımda bi sürü balon. Hepsinin ucunda da paketler var küçük küçük. Kafamı kapıdan bi uzattım ki Mete! Karşımda bana gülümsüyo.''
''Eeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeee'' diye bağırmıştık yeniden.
''İşte ben şaşkın şaşkın ona bakarken o kapının önüne geldi işte ''Beni ve balonlarımı içeriye almıycaksın galiba. Peki. Hadi balonlar biz gidelim o zaman.'' dedi. ''Yok yok'' dedim. ''Olur mu ya öyle şey ben şaşırdım da biraz siz geçin içeri .'' Sonra neyse bu işte içeri girdi arkasında balonlar sürükleniyo. Ama bildiğiniz eridim !''
''Lan şerefsis sadede gel artık.!! '' bu sefer ki tepki Özlemdendi.
''Tamam tamam. İçeri girdi oturdu koltuğa bende karşısındaki koltuğa oturdum. Biraz muhabbet ettik sonra balonların ucundaki kutuları sordum. ''Bilmem neymiş onlar '' dedi bilmemezliğe vurdu yani. Kalktım, gittim baktım. Tek tek söküyorum tabi. Açtım ilkini. Kolye! Ucunda da B-M harfleri var.''
''O ne lan Birleşmiş Milletler'in logosu gibi.'' Müge hepimizi güldürmüştü bu sözüyle.
''Dur sonrasını dinle. Diğer kutularda da işte en sevdiğim çikolata ne biliyim küçük oyuncak filan var. Kolyeyi taktı bu. Takarken boynumu öpüp ''Çok yakıştı.'' dedi. Ben başladım terlemeye.''
''Ulan zamanı mı lan terlemenin.'' Sıla da bombayı patlatmıştı.
''Ya içimden diyorum kendimi yellesem ama çocukla aramda 5 cm var aq nereye yelliyim. Ben bunları düşünürken bi öptü beni. Ama dedim ki ben öldüm heralde. Öldüm ben burası cennet. Mete' de benim hurim.''
''Salak huri bayan olur lan ahaha'' kendimi tutamayıp bozmuştum romantizmi.
''Ya sus be. Bu beni öpüyo ama benim dudaklarım oynamıyo. Oğlum dondum kaldım. Bu da çekti kendini ''Ee'' dedi gülerek. Ama burnu burnuma değiyo o kadar yakın. Ben öptüm bu sefer. Sarıldım boynuna. Biz böyle 5 dakika öpüşmüşüzdür. O anı anlatamıyorum vücudumun harekete geçmeyen bir noktası bile yoktu! Sonra kendimi çektim. O da burnumu öptü. Sarıldı bu sefer. Sımsıkı sarıldı.''
''Nefes almayı unutmadın inş Burcu.''
Burcu bu cümlenin kimden geldiğini umursamayarak devam etti.
''Çok güvende hissettim kendimi. İlk defa hiçbir şey düşünmedim o an. Elimi tuttu sıkıca. ''Üzülmene dayanamıyorum, ben varım artık hiç üzülme.'' dedi. Ben şok üstüne şok yaşarken koltuğa geçtik. Beni göğsüne yatırdı. O nasıl bir huzur. O nasıl bir koku anasını satıyım. Uyumuşum.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FISILTI
HumorKulağına eğilip ‘’Yemin ederim ki onunla konuşmadım. Konuşmuyorum da. ‘’ diye fısıldadım. Tatlı bir gülümseme kapladı suratını. Dudaklarını bana doğru çevirip ‘’Yemin ederim ki senden başkasıyla konuşmak istemiyorum. ‘’ dedi. Gülümsemem tüm hücreler...