Hepimiz Müge'nin ağzından çıkan son kelimeyle şoka girmiştik. Kimseden ses çıkmıyordu..
''Ben galiba evleniyorum ! '' elleriyle saçlarını düzeltip dudaklarını ısırdığında demin ki gülmesinden daha yüksek bir kahkaha çınladı kulaklarımızda.
''Evleniyorum oğlum evleniyorum lan! Yaser dün bana evlenme teklifi etti! '' hala şaşırmış bir şekilde yüzüne bakıyorduk Müge'nin.
''İnanmıyoruuum. Kızım nasıl oldu ya ? '' diyerek sessizliği bozdu Burcu.
''Çok çok güzeldi. Anlatamıyorum yerimde duramıyorum gece hiç uyuyamadım heyecandan. Size de yüz yüze anlatmak istedim. Çok güzeldi gerçekten mükemmeldi yaa. '' Müge oturup kalkıyordu. Amuda kalkıp şınav çekiyordu. Çok mutlu olduğu her halinden belliydi zaten.
'' Ayyyyyyyyyy '' diye ağzımızı yaya yaya mest olmuştuk onun mutluluğu karşısında.
''Hadi anlat çok merak ettik '' diyerek Burcu da son noktayı koymuştu. Söz Mügedeydi.
''Dün ben burdan apar topar çıktım gittim ya. Hani dedim Yaser sinirimi bozdu diye. İşte dün telefonda bana '' Artık böyle yapamıyorum Müge ben'' dedi. Bende ''Nasıl yapamıyosun ya'' diye çemkirdim buna. ''Taksimdeyim. Son kez gel sonra da git '' dedi. Ulan bana ateş bastı. Ben buz gibi terlemeye başladım. Ne demek ''Son kez gel sonra git. '' ''Oyuncak mıyım lan ben'' diye diye gittim Taksim'e. Bu duraktan aldı beni. Yürüyoruz aşağıya doğru. Ama elimi tutmuyo konuşmuyo öyle dümdüz yürüyo yanımda. Bende sesimi çıkarmadım. Sonra bu durdu. Hani meydanın aşağısında eski bi apartman varya. Onun önünde. Apartmana ışık yansıtmışlar. Gösteri var. Dedim ''Bu benle dalga geçiyo heralde.'' Bende umursamadım. İzlemeye başladım. Sonra bir baktım. Bizim fotoğraflar çıktı. Benim fotoğraflarım geçiyo ben şoklardayım. Yaser sarıldı bana. Herkes etrafımızı sardı filan. En son bi yazı ''Benimle Evlenir Misin?'' diye artık bayılıcam sandım. Çıkardı cebinden yüzüğü ''Ee ne diyosun'' dedi. ''Evet diyorum'' diye bağırıp atladım bunun boynuna. Kaldırdı beni döndürüyo. ''Seni çok seviyorum'' diye bağırdı bir de. Herkes alkışlıyo. Çok çok güzeldi. Bakın bu da benim yüzüğüm. ''
Müge'nin anlattıkları karşısında hepimiz yerlerde sıvı hale geçmiştik. Bildiğiniz erimiştik. Yüzüğüde çok güzeldi. Her şey çok güzeldi. Fazla güzeldi.
Teker teker Müge'yi kutlayıp tebrik ettikten sonra hepimizde ki tek telaş ''Ne giyicez biz ? '' oldu tabiki.
Müge bizi azda olsa rahatlatarak ''Kızlar hemen yarın evlenmiyorum heralde önce istemeye gelicekler düğün sonra.'' dedi.
Eh iyi bari en azından düğüne kadar vaktimiz vardı. İstemeye de sade şeyler giymemiz yeterliydi.
Peki şimdi bomba sırası bende miydi? Ne derlerdi? Ne tepki verirlerdi? diye düşünürken ''Biz Derin'le sevgiliyiz artık. '' diyiverdim.
Hiç kimse şaşırmamıştı. Hatta hepsi ''ıhı ıhı'' diye kıs kıs gülüyorlardı.
'' Kızım yaaa çok safsın. Derin senden önce konuştu bizimle. '' dedi Özlem. Hain Derin!
''Ne, ne konuştu sizinle ? '' dedim şaşırarak.
Söz Burcu'ya geçmişti.
''Dün niye hepimiz apar topar çıktık evden sanıyosun. Sıla niye gidip ailesinde kaldı dün? Ah safım her şeyi planlamıştık.''
Vay şerefsiz Burcu!
''Beni aradı Derin. ''Selen'e ne hissettiğimi biliyosunuz artık onunda bilmesi lazım'' dedi. Anlattı planını. Bizde uyguladık işte. '' Özlem çok rahat yapmıştı bu konuşmayı.
Kolumun altındaki yastığı alıp Özlem'e fırlattım ''Hain ! '' diyerek.
Neyse olan olmuştu ve ben artık Derin'le sevgiliydim. Müge evlilik teklifi almıştı. Burcu'da Meteyle çıkmaya başlamıştı. Yani şans artık bize de gülmüştü. Hemde ortak bir tarihte !
Özlem de dayanamayıp ''Mıstık haftaya izine geliyo. '' dedi. Mutluluğu hepimizden fazlaydı. Özlem' e de iyi gelen biri vardı sonuçta.
Fakat Sıla hayatında kimseyi istememekte diretiyordu. Onun tercihleri, onun düşünceleri tabii ki.
Burcu kucağına aldığı laptopu açarak kıyafetlere bakmaya başlamıştı. ''Bak bu benim. Bunu da ben alıyorum. Şunu da. Bu da güzelmiş.'' diyerek bize hiç bir seçenek bırakmamıştı.
Galiba biz pijamayla gidecektik isteme törenine..
Onları salonda bırakıp mutfağa geçtim ve Derin'i aradım.
'' Güzelim '' diyerek açtı telefonu sesi çok mutlu geliyordu.
'' Sevgilim napıyosun? '' dedim aynı mutlulukla.
'' Seni çok özledim '' dedi. Daha ayrılalı kaç saat olmuştu ama beni özlemişti. Bende onu özlemiştim..
''Bendeeeğğğ'' diyerek sesimi üzgün modda ulaştırdım karşı tarafa.
'' Ama benim sevgilimin sesi öyle gelmesin '' diyerek müdahale etti Derin.
''Tamam tamam '' dedim neşeli halime geri dönerek. Onu kıramazdım neticede.
Bir süre bana beni ne kadar çok sevdiğini anlatarak erimeme yol açmıştı. Öyle nazikti ki. Kelimeleri itinaya seçiyordu bana sunarken. ''Hangi kelime sana layık olabilir ki? Hiçbirisi ! Sana seni ne kadar çok sevdiğimi anlatamıyorum ben. Gösterdiğim sevgi yarısı bile değil. '' dedi telefonu kapatmadan önce.
İçten bir şekilde bana '' Seni seviyorum en sahisinden. '' dedi ve telefonu kapattık.
Dudaklarıma dokundum. Öptüğü dudaklarıma. Onun tadı vardı hala. Çok mutluydum. Çok fazla mutluydum. Rüya gibiydi varlığı..
Derin'le ilişki anlayışımız tamamen aynıydı. Bu zamana kadar girdiğimiz tüm polemiklerin de galibi ortak fikirlerimiz olmuştu. Ben düşünürdüm o söylerdi. Ben isterdim o yapardı. Çok eğlenirdik. Çok gülerdik. Ama asla birbirimizi üzmezdik.. O benim en büyük şansımdı. Hepte öyle kal Derin. Hep şansım diyerek bahsedeyim senden !
&&
Salona geçip koltuğa yayıldığımda yüzümdeki aptal aşık gülümsemesi Mügeyle buluştu. Ondan bir farkım yoktu şuan. Çocuklar gibi gülüyorduk sadece. Bu arada Sema Teyze duymuş mudur acaba bizi? Çok sevinir duysa. Derin söylemiş midir ki? Söylememiş olsun lütfen. Beraber söyleyelim Sema teyze ve Mehmet amcaya...
Özlem'in telefonuyla uğraştığını görünce başta twitter' da takılıyor zannettim her zaman ki gibi. Ama patlattığı bombayla hayallerimi suya düşürmüştü.
''Kızlar ya.'' dedi mutsuz bir ifadeyle.
''Final tarihleri açıklanmış! ''
Finaller ! Aman Allahım finalleri unuttum. Zaten vizelerde bi şey yapamadım. Şimdi kurtarılmayı bekleyen 4 tane dersim var ! Nasıl halledecektim şimdi 4 ünü birden. Aldım mı 4'ün birini. Of !
Kimse pek bu duruma aldırmasa da ben bütün moralimi düşürmüştüm. Ve çoktan hayata küsmüştüm.
Derin bir nefes alarak bağırdım.
''EYVAH FİNALLER ! ''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
FISILTI
HumorKulağına eğilip ‘’Yemin ederim ki onunla konuşmadım. Konuşmuyorum da. ‘’ diye fısıldadım. Tatlı bir gülümseme kapladı suratını. Dudaklarını bana doğru çevirip ‘’Yemin ederim ki senden başkasıyla konuşmak istemiyorum. ‘’ dedi. Gülümsemem tüm hücreler...