Kardeşler Lokanta

283 8 0
                                        

    Bir süre Aras’ın kapalı gözlerini izledim. Gerçekten doğru muydu bu yaşadıklarımız ? Karnımın üzerinde bıraktığı elinin üzerine elimi koydum. Aklımda binlerce soru vardı. Hepsi yanıtsızdı…

  Ona doğru dönerek elini belime doğru kaydırdım. Yüzüne dokunuyordu onun ellerini tutan ellerim şimdi de. Onsuz tek bir anımın geçmesini istemiyordum. Yaşadıklarım kolay kolay unutulacak şeyler değildi. Hele Derin… Yıllarca boş bir hayalin peşinden koşmuşum… O çok sevdiğim adam, herkesten önce vazgeçmiş meğer benden… Mideme giren ağrıyla Derin’i düşünmekten vazgeçtim. Aras vardı artık. Bundan sonra sadece Aras olacaktı. Aras olmalıydı. Başka birini istemiyordum…

  İyice bastıran uykuma engel olamayarak bende Aras’ın yanına, rüyalar alemine bıraktım kendimi…

  &&

  Çalan telefonla Aras’ın ‘’Hay töbe bismillah ! ‘’ demesine açtım gözlerimi. Kendime gelmem  çok vaktimi almamıştı. Çünkü bir bacağım Aras’ın dizinin üstünde, Aras’ın bir kolu boynumun altında, benim bir kolum Aras’ın karnının üzerindeydi. Örümcek ağı gibiydik. Uğraşsak böyle bir pozisyonda uyuyamazdık zaten… Aras gülen gözlerini bana dikince bende istemsizce gülmeye başladım. Bacağımı dizinin üzerinden çekerken aynı anda kolumu da karnının üzerinden çektim. Yatakta doğrulurken hala yatmakta olan Aras’a döndürdüm başımı. ‘’Hiçbir şey hatırlamıyorum nasıl barıştık ? ‘’ dedi tüm neşemin içine ederek.

  Dudaklarımı gergince birbirine bastırırken ‘’Özür diledin barıştık işte. Bırakmadın başka bir yerde yatayım  mecbur burada yatmak zorunda kaldım. ‘’ diye cevap verdim üstünlük sağlamak için.

  ‘’İyi yapmışım. Günaydın şaşkın. ‘’ diyerek sırıtmaya başladı hemen. ‘’Günaydın.’’ Dedim ve gülümsedim bende tüm sinirimi 1 dakika öncesinde bırakarak.

  ‘’Çok açım. ‘’ diyerek yataktan kalktı Aras. Gülümseyerek ‘’Bende. ‘’ dedim. Dün öpüştüğümüz anı unutmuş olması muhtemeldi ve eğer gerçekten unutmuşsa bu beni çok üzerdi…

  Aras banyoya girip kapıyı kapattığında şarkı söylemeye başladı. Çok neşeliydi bu sabah.

  ‘’Sen bi güldün, güneş doğdu içimeee... Yaşamak kaçtı seni görünce içimeee.... Martıları üşüştü hemen denizinin, hasretinden çürümüş çöplüğümeeee… Al beni yeniden aşkaaa… Öyle büyük ki aşkk… Aşk… Hayattaaan… Saatler mi yeter sanaaaa. Hasretin akrep… Yüzün yelkovan…’’

  Aras’ı gülümseyerek dinlerken şarkı söylemeyi keserek banyodan bana seslendi. ‘’Selen seni kahvaltı için köye filan mı götürsem ben ya ? ehehe. ‘’

  Zevzek Aras. Çok mu komik ? Evet komikti. Çünkü ben gülerek cevap vermiştim. ‘’Hahahaha. Aras yhaaa. ‘’

  Kezbanlığın sınırlarını zorladığım çok doğru. Ama Aras söz konusu olunca gerçekten kendimde değilim…

  Boynuna doladığı havlusu ve üzerinin çıplaklığıyla aşırı çekici gözüküyordu Aras. Ben hala yatakta doğrulmuş bir vaziyette oturuyordum. Aras yatağa doğru yaklaştı… Yaklaştı… Yaklaştı… Gözlerini gözlerime dikti ve konuşmaya başladı; ‘’Dün hakkında hiçbir şey hatırlamıyorum. ‘’

  Hatırlamıyordu işte. Ben yine boşu boşuna hayaller kurmuştum. Bir umutla bağlanmıştım hemencecik Aras’a. Ama o kim bilir sabah gözlerini açtığı manzaraya ne anlamlar yüklemişti…

FISILTIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin