Sahil Manzarası

373 13 0
                                    

 Sabah uyandığımda, gözümü açar açmaz bana gülümseyen Derin duruyordu karşımda. ‘’Günaydın güzelim J ‘’ dedi hemen ve burnuma bir öpücük bıraktı. İçeriden Özlem’in sesini duyuyordum. Sanırım Özlem, Mıstık için kahvaltı hazırlamıştı ama Mıstık uyanmaya pek niyetli değildi. Kafamı tekrar Derin’e çevirerek  ‘’Naber cınım ? ‘’ dedim ve ardından sırıttım.

  ‘’Özledim kız seni. Amma uyuyorsun haa. ‘’ diyerek yanağımı sıktı Derin. O sırada kaşınan boynuma gitti elim. Ne vardı burada ? Aha. Kolye mi o ? Ama böyle yaparak göremiyorum kiiiğğğğ.

  ‘’Ay aşkım burada ne var allasen. ‘’ dedim sanki böcek varmış gibi.

  Derin önce anlamsız gözlerle ‘’Salak mısın  ? ‘’ bakışlarından yolladı. Sonra kafasını sol tarafına eğip kaldırarak ‘’Kalk da bir aynaya bak bakalım neymiş. ‘’ dedi ve oturduğu yerden kalkarak aynayı gösterdi. Ben oflayarak kalktığım yataktan aynaya doğru ilerlerken Özlem’in sesiyle ürktüm ve arkamı dönerek kapıda bize bağıran Özlem’e gözlerimi diktim.

   ‘’Selen sen mal mısın ? Bulaşık yıka diyoruz sana sen gidip en sevdiğim bardağımı kırıyorsun ya. Şimdi ben o kırık bardaktan su içebilir miyim ? Kırmışsın kızım bir kere… ‘’

   Önce gözlerimi büyütüp kaşlarımı havaya kaldırarak ne anlatmaya çalıştığını düşündüm. Sonra dün Derin’in evlilik teklifiyle kırdığım bardak geldi aklıma. Haklıydı kırılmıştı bardak bir kere.

   ‘’Ben senin yerinde olsam affetmem bu kızı. ‘’ diyor Derin beni göstererek. ‘’Allah allah ! ‘’ diyerek gözlerimi Derin’e dikip gülüyorum. Özlem’de bizle güldüğü sırada Mıstık geliyor Özlem’in arkasından. Özlem’e sarılarak ‘’ Selen’e bak en kocaman odayı almış ahaha. ‘’ diyor o da odayı gözleriyle tarayarak. Bu şekilde gülüşürken bir ara kahkaha atıyoruz hep beraber ben arkamı dönüyorum ve yere eğiliyorum. Eğer bunu yapıyorsam altıma edebilirim mesajı veriyorum her seferinde. Tekrar vücudumu dikleştirdiğimde aynada kendimi görüyorum. Boynumdaki dünyanın en güzel kolyesi olsa gerek.

  ‘’İnanmıyoruuum. ‘’ diye bir tepki veriyorum arsızca. Bir tarafında Derin bir tarafında Selen yazıyor kolyenin. Ortasında kalp var ama isimlerimiz kalple birleşik değil Derin sol tarafıma daha yakın  bir yerde duruyor, Selen ise sağ. Kalp tam ortada kalıyor bu şekilde. Derin’e sarılıp teşekkür ederken Özlem geliyor yakınıma kolyeyi incelemek için. ‘’Bunun için mi çıktın sabahın köründe evden yeaaa. ‘’ diyor benim gibi arsızca. Mıstık ‘’şşş ‘’ diye uyarıyor kibarca Özlem’i.

   ‘’Beğenmedin mi arsız bela. ‘’ diye takılıyor Derin, Özlem’e. Özlem’de ‘’Ne beğencem yeaa, benim sevgilim de aldı bana kolye ne var ki bunda. ‘’ diyerek gözlerini deviriyor Derin’e. Ardından Özlem bana göz kırpıp ‘’Şaka yapıyorum heaa, çok güzelmiş kolyen. ‘’ mesajını veriyor. Ben de hemen mesajı kaparak gülmeye başlıyorum. Tekrar kahkahalar yükselirken artık çişimin depolanacak litre sınırını zorladığını fark ederek tuvalete koşuyorum. Sonrası acayip bir huzur tabi…

   Özlem’in Mıstık için hazırladığı kahvaltıya ortak olup evden hep birlikte çıkıyoruz. Ev ilanına bakacağız bugün. Şu sahil gören ev ilanına. Güle oynaya evin olduğu adrese geliyoruz. Ama bir yanlışlık var bu evde. Çünkü evin karşısını bırakın beş semt ötesinde bile deniz manzarası yok. Tekrar tekrar adresi kontrol ediyoruz ama yanlışlık yok burası ev. Evi bize kakalamaya çalışan emlakçı çıka geliyor biz daha ne olduğunu anlamadan. ‘’Hani sahil yeaa. ‘’ diyorum mızıkçı çocuklar gibi. ‘’Hanımefendi ev en üst katta oraya çıktığınızda gözüküyor sahil. ‘’ diyor kendinden emin bir duruşla. Omuz silkip adamı takip ediyoruz. Ev 7. Katta ve apartmanda asansör yok ! Çık çık bitmeyen merdivenlerin 3. Katında ben pes ederek ‘’Beni bırakıp gidin. ‘’ diye yalvarmaya başlıyorum bizimkilere. Ama sökmüyor kimseye bu hallerim. Sahiden bırakıp gidiyorlar. Çünkü kimsenin naz çekecek durumu olmuyor  bu merdivenlerde. Hani kahve fallarında derler ya. ‘’Basamakları üçer beşer çıkıyorsun, çok iyi yerlere geleceksin sen. ‘’ diye inş. öyle olur kahveci bacı, inş cnm ya.

FISILTIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin