FISILTI

Düğün Salonu

  ‘’Aras bey anneniz aşağıda acilen sizi bekliyor. Kapıyı çaldım fakat duymadınız. Asya hanım da acil deyince girmek zorunda kaldım efendim özür dilerim… ‘’ dedi kapıyı açıp içeri giren hoş bir bayan. Sanırım evin hizmetli personelinden biri. Vay beee eve bak. Evin içinde çalışanlar var lan resmen. Ayrıca bu oda benim evim kadar. Bu oda sadece Aras’ın mı yani ?

  Bir süre odadaki bayana bakıp dudaklarımı kıvırıp başımı ‘’Vay be’’ anlamında sallarken kendime gelip bize kötü bir şey yapıyormuşuz da bu yüzden bakamıyormuş gibi davranan kıza ‘’Ya bize baksana. Heyy kötü bir şey yapmıyoruz vallahi bak. ‘’ deyiverdim. Kız başını hafifçe kaldırarak ‘’ Yok efendim öyle şey olur mu. Böyle hissettirdiysem özür dilerim. ‘’ dedi. Bende tabi şalterler atmaya meyilli. Ezilip büzülüyor karşımda yazık yani. Aras da bir bana bir kıza baka baka boyun fıtığı olacak galiba. Zaten daha fazla dayanamayıp ‘’Tamam  Esra geliyorum şimdi çık sen. ‘’ deyip kızı odadan gönderdi.

  Aras’a dönüp tip tip bakınca ‘’Onun işi bu Selen, yüz vermeye gerek yok. ‘’ dedi ciddi ciddi. ‘’Ayy insafsız pislik. ‘’ deyip kafamı yana eğmemle gülümsemeye başladı Aras. ‘’Ya sen nasıl bir insansın. ‘’ dedi ve kolumdan çekerek beni tekrar yatağa düşürüp gıdıklamaya başladı. ‘’Lan durrr. Lan altım açılıyor, dursanaaa, altıma etçeeem, Ay saldım valla. ‘’ deyince Aras ellerini teslim olmuş gibi kaldırdı ve ‘’Koş tuvalete çişli. ‘’ diye söylendi. Yataktan kalktığımda tişörtün bir parça daha da kısalmasıyla kalpli donumu ben bile gördüm. Aras ‘’Bakmıyoruuum. ‘’ deyince çok fazla kastığımı onun bile anlamış olduğunu fark edip kendimi hemen banyoya kapattım. ‘’Ay bu ne tip. Allah belamı vermiş yine bu sabah. ‘’ diye söylenmeye başlamıştım. Hızlıca çişimi yapıp banyoyu inceledikten sonra klasikleşen banyo çekmecelerini karıştırma merasimine başladım.

   Ufacık bir bayan eşyasıydı aradığım. Tel toka olur, fazla diş fırçası olur, saç teli olur… Lan ? Lan şurada uzun saç mı görüyorum ben ? Saç telini yakaladığım gibi ışığa tutup incelemeye başladım. Utanmasam gözlerimle saç telinden dna çıkartacaktım. Sonra fark ettim ki bu saç sarı ve benden düşmüş. Nasıl rahatladım anlatamam.

  Ya ben ne kadar iğrenç kokuyorum poff. Dün geceyi de hatırlamıyorum zaten. Saçlarımı koklayınca sanki ben anamın karnından böyle pis kokarak çıkmışım gibi hissettim. Sanki bu benimle bütünleşen bir şeymiş gibi. Kokarca olmam yani.. Tuvaletten çıktığımda Aras odada yoktu. Bende fırsat bu fırsat diyerek Aras’ın bana gece giydirdiği tişörtü çıkartıp eşyalarımı aramaya başladım. Ama yoktu. Ulan benim eşyalarım nerde yaa. He ayakkabılarım burada. İyi bari. Ben kendi kendime konuşmaya devam ederken kapı açıldı ve Aras beni çamaşırlarımla bastı. Çıkardığım tişörtü bir çırpıda üstüme tutarak ‘’Ne var ? İnsan bir kapıyı çalar hayvan ! ‘’ diye söylenmeye başladığım sırada Aras eliyle sus işareti yaparak beni durdurdu. İçeri girdi ve kapattı kapıyı.

  ‘’Annem dünkü halayından çok etkilenmiş. Seninle tanışmak istiyormuş ‘’ dedi gülerek. Ne halayı ya ? diye düşünürken ‘’Önce kıyafetlerimin yerini söyle. Ayrıca ne halayı. Ben halay malay bilmem. ‘’ dedim kendimden emin bir şekilde. Ama Aras daha fazla gülünce dün bir haltlar yediğimi kabullendim ve gözlerimi devirip eşyalarımın yerini söylemesini bekledim.

   ‘’Eşyaların gelir şimdi. Dün kustun diye  çıkarttım bende gittim Esra’ya yıkattım. Getirir şimdi. ‘’ dedi gözlerini benden çekmeyerek. ‘’Ya bakmasana, çık dışarı eşyalarımı getir bana. ‘’ deyip Aras’ı odadan kovdum. Tabii gitmedi. ‘’Bak plajda gibi düşün orada da böyle mi yapıyorsun ? Kimse görmüyor mu seni ? ‘’ deyince bende ufak bir kahkaha patlattım. ‘’Ya Aras, ben bir duş alabilir miyim ? ‘’ dedim utanarak. ‘’Bence de. ‘’ dedi bu anı bekliyormuş gibi. İki havlu verip beni banyoya gönderdi. Tabii içeri girdiğimde kapıyı 153 kere kilitledim. Ne olur ne olmaz. ‘’Yuh yuh, istersen tahta da  çak kenarlarına. ‘’ diye dalga geçti Aras benle. ‘’Kes lan gotik. ‘’ deyip kendimi suyun altına bıraktım. Su öyle muhteşemdi ki hiç çıkasım gelmemişti.