ADINI SEN KOY (TÖRE)

~12.Bölüm~

                       İyi Okumalar 😇
              Oy Vermeyi unutmayın 😇
                 🔹 🔹 🔹 🔹 🔹 🔹 🔹 🔹

ÖMER ~
Yüzsüz Canan bir kahve isteyip bizimle oturuyordu. Gözlerini bana dikmiş bir an olsun  ayırmıyordu. Nasıl bu kadar iğrenç biri olabiliyordu. Kuzenin kocasına göz koymuş, kafayı hanımağa olmakla bozmuş. Gözlerimi ola bileceğim kadar uzat tutuyordum ondan. Arada bir demirle iş konuşuyorduk. Telefonumun çalmasıyla izin isteyip yanlarından ayrılmıştım. İçeri gireceğim sırada biri kolumdan tutup durdurmuştu. Kolumu tutana baktığımda Canandı. Çalmayıp susan telefonu cebime atıp Canana döndüm. Ne var dercesine bakışlar atıyordum o ise susup yüzüme bakıyordu. Canan düşücek gibi olunca  hemen belinden tuttum.

Ö:İyimisin?
Ca:İ..iyiyim.

Birden ne olduğunu anlamadan Canan bana sıkıca sarıldı. İlk başta biraz afallasamda sonra bu durumdan rahatsız olup Canan'ı ittim.

Ö:Napıyorsun?
Ca:Hiç

Hiç aldırış etmeden gitmişti. Bu kız tam bi yılan. Daha fazla beklemeden merdivenlerin sonundaki odaya girip boş olduğundan emin olduktan sonra cebimden telefonu çıkartıp Mert'i aradım.

Ö:Alo Mert.
Me:Kardeşim nasılsın?
Ö:İyiyim kardeşim sen?
Me:İyiyim
Ö:Eee bi haber var mı?
Me:Var ama Ömer bu adamı niye araştırmak istedin?
Ö:Sonra anlatırım Mert.
Me:Peki Kardeşim.. Barış SOYLU 29 yaşında İstanbul'lu. İşletme bölümünü en üst seviyede okumuş. Dört dil biliyor. Ailesi zengin babasının şirketinde  ara sıra çalışıyor. Babasıyla pek konuşmuyor. İki yıl önce yeni  almış. Evi ******Üniversitesinin yanında. Bunlar kardeşim... Ha bu arada baya yakışıklı. Zaten sana fotoğrafını attım.
Ö:Sağol kardeşim.
Me:Ömer neden istiyorsun anlat artık.
Ö:Sölicem kardeşim ama önce birşey daha yapmanı istiyorum.
Me:Ne
Ö:O adamı bana bul Mert yakında İstanbul'a gelicem onunla bi işim var.
Me:Ömer ne yapıcaksın adama?
Ö:Hiç sadece Barış'ın hayatını karartıcam.
Me: Ömer başına bela alıcaksın.
Ö:Ben o belayı Zehra ile evlenerek zaten aldım.

Mertle konuşurken birden kapı açıldı ve sert şekilde kapatıldı. Zehra gelmişti ve  burnundan soluyordu.

Ö:Mert  sonra konuşuruz.. He bu arada dediğimi yap.

Zehra'nın gözlerine bakarak söylemiştim bunu. Ben telefonu kapatırken Zehra ellerini saçından geçiriyordu.

Z:Duyduklarım...
Ö:Doğru
Z:Doğru mu?... Ya sen Barış'dan ne istiyorsun.

Ellerimi cebime sokup Zehra' nın karşısına geçtim.

Ö:Bişey istemiyorum ama yaşaşında istemiyorum.

Dediklerimle gözlerini kocaman açmıştı. Malesef ben dediğimi yaparım Zehra.

Z:Ne saçmalıyorsun sen... Bana bak Ömer ağa Barış'dan uzak durcaksın.

O adamı koruyordu hemde bana karşı gelerek. Ellerimi cebimden çıkartıp kolunu tuttum.

Ö:Niye sevgilinin canı yanarsa üzülürmüsün?

Dememle tokat atmıştı. Bu benim sinir katsayısımı artırıyordu. Zehra' yı kolundan tutup dolap ve kendi aramda sıkıştırdım.