~37.Bölüm~

3.3K 148 47
                                    

~ZEHRA ~

Sevmek!
Sevilmek!

Bunlar güzel duygulardı. Sevmek; birine körü körüne bağlanmak. Diğer bir eşi ise  Sevilmek; değer görmek, hissetmek. Tabi bunun bir çok tanımı olmalı. Fakat benim hislerim şuan bundan yana!

İnsan en az sevmek kadar sevilmekte ister. Tıpkı bir zamanlar benim Ömer'den sevilmeyi beklemem gibi. Hatta buna bir zamanlar demeyelim. Şu zamana kadar.

Ömer'in baba olmak istediğini söylediği zamana kadar.

Baba olmak! Bir çocuğun sana baba diye seslenmesi. Aile içinde eşine koca olup, bir bebeğe baba olmak. Ne hoş ne güzel bir histir. Peki ya anne olmak?

Bir bebeğin rahime tutunduğu andan doğduğu yana kadar onu taşımak. 9 Ay boyunca. Emzirmek. Öpüp, koklamak. Bu düşündüklerim  başlarda beni korkutsada Ömer'in bana böyle gelmesiyle korkularımı yenmiştim.

Ve bir karar verdim...

Ömer:Belki bunu sana söylemem bencilce hemde 'hazır değilim' dediğin halde.

Kucağından indirip ayaklarımın kuma basmasını sağlamıştı. Şimdi boy farkımız belli olmuştu. Az önce Ömer'e yukardan bakarken şimdi aşağıdan bakıyordum.

Ömer:Ama böyle hissediyorum. Bir bebeğin, çocuğun bana 'baba' diye seslenmesi. O ufacık elleriyle ellerimi tutması. En önemlisi ise-

Diyerek lafını yarıda bölmüştü. Onu dikkatle dinlerken, dikkatlede izliyordum. Mimiklerine kadar. Belimden bağlı olan ellerini çözüp bir elini karnımın üstüne yerleştirdi. Gözlerini gözlerime kenetleyip konuştu.

Ömer:Burda ikimizden bir can taşımanı istiyorum.

Ama bu çok farklı bir şeydi. Karnımın üzerindeki eli karnımda kelebeklerin uçusmasına neden olurken, söyledikleri kalbimin durmasına  sebep oluyordu.

Gözlerime öyle derin bakıyordu. Şuan bir cevap bekliyordu. Fakat bende diyeceklerimi kafamda toplamaya çalışıyordum. Onu kırmıcak kelimeler veya onu mutlu edicek kelimeler söylemeliydim.

Ve ben onu mutlu etmek istiyordum.

Zehra:Ömer, ben  hazırım.

Ömer: Tabi kabul etmemekte hak- Ne dedin sen?

Ömer'in affallamış suratına gülmüştüm. Hayır dedim sanıp dediklerimi sonradan idrak etmesiyle oluşan suratı çok tatlıydı. Ve şuan aval aval suratıma bakıyordu. Ömer'in bu haline karşı içimden geldiği gibi davranmaya karar vermiştim. Boynuna dolamış olduğum kollarımı çözüp ellerimi yanaklarına koyup yüzünü avıçlarım içine aldım.

Zehra:Ben hazırım! Senin karın olmayada, bebeğimize anne olmayada hazırım.

Yüzüne karşın gülümsedim. Ama o hala bir tepki vermemişti. Bu sessizlik bir iki dakika boyunca sürmüştü. Sevinmemiş miydi diye düşürüken Ömer'in bağırmasıyla yanıldığımı görmüştüm.

Ömer:Allah! Kabul ettin! Sen ciddisin demi?

Diye sormasıyla başımı usulca aşağı yukarı sallayıp onayladım. Benden aldığı cevap ile  daha bir coşmuştu.

Sanki 'baba oluyorsun' demiş gibi hissetmiştim.

Ömer'in dudaklarıma hızlı ama bir o kadar tutkulu öpücüğü ile şaşırmıştım.

Ömer:Oh be! Sonunda! Bunca zaman içimde tutmaktan şişmiştim.

Ömer'in kendi kendine konuşup söylediklerine gözlerim açık bakmıştım. Bunca zaman içinde mi tutmuştu? Hemde ben 'beni seviyor mu?' diye düşündüğüm zamanlarda bunu öu düşüyordu. Ah salak kafam! Peki seviyor muydu?

ADINI SEN KOY (TÖRE)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin