ADINI SEN KOY (TÖRE)

~34.Bölüm~

~Yazardan ~

X:Siz birlikte olmadınız mı?

İki genç kaşısındaki iştahımı ile duran kadına baka kalmıştı. Duymaması, duyulmaması gereken sırı genç kadın öfkesine yenik düşerek ortaya dökmüştü. Bedeni saran korku, telaş ve şaşkınlık ürpertmişti. Yaşlı kadın duyduklarının şokunu atamazken kendisine dikkatle bakan iki gence bir kaç afım atıp kaşısına geçti.

X:Size diyorum! Karı-koca değilmisiniz?

Birbirlerine baka kalan iki genç diyecek ne bir kelime nede bir cümle sarf edemiyordu. İnkar etseler yalana devam edicekler ve herkesi kardırmaya devam ediceklerdi. Tabi vicdanları izin verirse. Kabul ederselerde azar işitip yalan söyledikleri için tepki alacaklardı. Şuan ise çareyi susmakta buluyorlardı. Fakat susmakta bir yere kadar çare olurdu

X:Ömer, Zehra'nın dedikleri doğru mu?
Karına el sürmedin mi?

Sesi sert, soğuk ve bir o kadar tepkili çıkmıştı. Mardin'di burası namus, her zaman önde olurdu. Her daim alınyazında helaline saklı kalırdın. Haram el, eline değerse son nefesin kara toprakla bir olurdu. Bir kadının namusu iki bacak arasında ölçülürdü. Mardin bu yüzden çok can yakmıştı.
Kendilerini haklı çıkaramayan kadınlara, haram ele dokunan erkeklere ne söz hakkı verilirdi ne de seçim hakkı. Dedik ya Mardin bu dışı seni içi adamı yakar. İşte yaşlı kadınında tepkisi bu yüzden bu kadar sertti.

Mardin'de evli olsan bile kocanın sana dokunmaya, seni helali yapmaya hakkı vardı. Eğer ki o kanlı çarşaf verilmesin genç kadının ölümü genç adamında yeni evliliği olurdu.

Mardin demek namus demekti.

Karşısında suratına aval aval bakan  gençlerden bir açıklama bekleyen yaşlı kadının sabrı kalmamıştı. Çünkü bedenini korku sarmıştı.

Biri oğlu, biri de gelini oluyordu..

İkisininde canını alırlardı. Yaşlı kadın sorusunu tekrarlıcakken oğlu sonunda mühürlediği ağzını açmıştı.

Ömer:Anne burada konuşmayalım!

Yaşlı kadın bakışlarını gelini ve oğlu arasında mekik okudu. Oğlu haklıydı bu konular ayak üstü ve ulu orta konuşulcak konular değildi. Yaşlı kadın başını usulca sallayıp oğlunu onayladı. Yaşlı kadın konağa doğru adımlarını atarken iki gençten hiç bir  hareket yoktu. Özellikle Zehra'dan ses soluk çıkmıyordu.

Genç adam karşıya bakışlarını dikmiş olan karısının kolundan tutup kendine getirdi.

Ömer :Hadi gidelim!

Genç adamın sesi yaşadığı bu durumdan ve karısına hala kızgın olmasından dolayı biraz öfkeli çıkmıştı. Karısının kolundan tutup annesinin peşinden gitti

Yaşlı kadın gelini ve oğlunu karşısına almış bir açıklama bekliyordu. Ama ikiside hala bir atakta bulunmamıştı. İşin şaşırtan yanı ise Ömer konuda niye bu kadar geride durmuştu?

Müzeyyen:Sizden bir  açıklama  bekliyorum! Susarak kaçamazsınız!

Zehra başından beri eğik  kafasını kaldırıp kendisine merakla bakan annesinin gözlerine baktı. Ve kendisinin bir açıklama yapmasının gerektiğine kanaat getirdi. Sonuçta Ömer'in kendisine  dokunmak isterken engel olmuştu.

Zehra:Benim yüzümden!

İki çift gözler Zehra'ya dönerken Zehra sadece Müzeyyen annesine bakıyordu. Ömer ise karısının ne yapmaya çalıştığını merak ediyordu. Belki de bu yüzden geri planda durmuştu. Zaten annesiyle tek başınada konuşacaktı ama karısının ne yapacağınıda merak etmişti.