12.Bölüm:"Turuncu"

20.8K 1.2K 300
                                    

Hava aydınlığını karanlığa teslim ederken yerimden hazırlanmak için doğruldum. Birkaç saat boyunca evi temizlemiş ve işe gitme saatimin gelmesini beklemiştim. Ve en sonunda gelmişti. Hızla üzerimdeki Araf'ın tişörtünü çıkarttım ve katlayıp yatağımın üzerine bıraktım. En kısa sürede yıkayıp geri verecektim. Üzerime üstüme yapışan gri uzun kollu bir tişört giyip altıma da siyah yüksek bel pantolon giyindim ve montumla çantamı da alıp evden çıktım.

Sokak karanlığın etkisi altına girerken ürkütücü halini katlayarak daha da ürkütücü olmuştu. Fakat ben bu duruma alışmıştım. Sokakta bazen birilerinin gözleri bana değiyor fakat zaman kaybetmeden işlerine geri dönüyorlardı.İlk geldiğim geceden farklıydı yani. Soğuk hava bedenime çarparken biraz daha ilerledim ve bir taksinin geçmesini beklemek yerine hızla telefonuma kayıtlı olan taksi durağını arayıp taksi çağırdım. Kısa süre sonra taksi önümde belirdiğinde zaman kaybetmeden adresi verdim ve kafamı cama dayayıp kulübe varmayı bekledim.

Sokaklar karanlıktı bu gece. Sadece bizim sokağa ait bir şey değildi. Bu şehir bana fazla şey kaybettirmişti.
İlk önce annemi almakla başlamıştı sonrasında çocukluğumu ve sonrasında da babamı alıp uzaklara götürmüştü benden. Poyrazdan bahsetmiyorum artık çünkü o tanımadığım bir adamdan ileriye gidemez bundan sonra hayatımda.

Araba kulübün önünde durduğunda tutan miktarı ödeyip taksiden indim. Maaşımın iyi bir bölümünü taksiye vereceğim her halimden belliydi.

Kulübün önündeki sıraya takılmadan Kenan abinin yanına gittim. Nedensizce artık ona izbandut abi demek gelmiyordu içimden. Belki de onunla en son konuşmamızda geçenler yüzündendir. Beni sevdiği kadına benzettiğini söylemişti... İçim acımıştı.

Silkelenerek kendime geldim ve Kenan abiye gülümseyip."Merhaba" diye şakıdım yüzüne doğru.

O ise ilk zamanlardaki gibi bir tepki vermeden kapıyı açıp geçmem için bekledi. Omuzlarım düşerken yavaşça içeriye girdim ve kapıyı kapatmasına müsaade ettim.

Yüksek ses kulaklarıma vururken üzerimde ki montu çıkarttım ve tezgahın oraya geçip içeride bulunanlara selam verdim. Bugün kulüp çok fazla kalabalık değildi o yüzden herkes rahat gözüküyordu.

"Naber Sahra?" diye bir ses duydugumda kafamı Alp'e çevirdim.

Ona her baktığım da masum yüzünün buraya ait olmadığını düşünüyordum. Bende buraya ait değildim fakat burdaydım öyle değil mi? Hayat her zaman adil değildi. Bazen kendi kurallarımızla kanunlar oluşturmak gerekiyordu.

"İyiyim sen nasılsın?" diye cevapladım onu sıcak bir tebessümle. O da bana sıcak bir tebessüm sunarken " iyidir ya" dedi.

Ardından zaman kaybetmeden elini ensesine atıp " bu gece izinliyim ben bu yüzden birazdan çıkıcağım bu bölümü tek halledebilir misin?"diye mahçup bir ifadeyle sorusunu yöneltti bana.

Onun bu haline tebessüm edip kafamla onayladım. " merak etme hallederim ben. Zaten halledemezsem kızlar yardım ederler."

Bar bölümlere ayrılmış ve birleşik olmasına rağmen her tezgahın arkasında iki kişi çalışıyordu. Bu günde sıra Alple benim çalışma günümdeydi. Kızlar hemen yan tarafta olduğu için bir sorun yoktu benim açımdan. Bir şey olursa kızların yardım edeceğine emindim.

"Pekala.O zaman kolay gelsin sana görüşürüz. "

"Görüşürüz. "

Alp giderken tezgaha döndüm ve bardakları düzenlemeye başladım. Arada gelen insanlara istediklerini verirken bir yandan da gülümsüyordum. Gülümsememin sebebi Dj'di çünkü bu gece Dj uçmuş gibiydi. Ortamda ki herkes de şarkılara ayak uydurup yerlerinde veya pistte dans ediyorlardı.

Çıkmaz Sokak  (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin