Beklenmedik şeyler beklenmedik anlarda olur. Beklenmedik güller en güzel günlerde açar. Ya da açtığı günleri en güzel gün yapar. Aşk kurumuş kalpleri yeşertir, yeşermiş kalpleri de kurutabilir. Aşk bir sarmaşık ve biz insanlar o sarmaşığın kurbanı. Sen aşık, sen bağımlı, sen ölü. Ve aşk en güzel suç. Her gün pişman olacağın fakat her seferinde daha güçlü bağlanacağın bir ip. Aşk biziz, sizsiniz.
Sahra'nın dudakları şaşkınlıktan daha çok açılmışken şu an da dünya onun için durmuştu. Sevdiği adam ona bir soru sormuştu ve o soruyu doğru algıladığına bile emin değildi. Bedeniyle birlikte dudakları da titrerken zihninde ona sorulan soru dönüyordu. Gerçekten doğru mu anlamıştı?
"Anlamadım" diye mırıldandı kız. Adam arkadan ona gülerken dudaklarını kızın saçlarına bastırıp derin bir öpücük kondurdu. "Benim olur musun?" Bu soru daha açık ve yanlış anlamaya mahal vermeyen bir soru olmuştu. Sahra'nın dudaklarında mutluluğun izleri gezinirken dudaklarından kıkırtılar döküldü. Yüzünü sevdiği adama döndüğünde onun gözlerindeki mutluluğa da şahit olmuştu.
"Biz birbirimiziniz." Sahra'nın fısıltıları dökülürken araf ellerini kızın bedenine bir kere daha sardı. "Biz birbirimiziniz."
İki nefes ve iki aynı cümle defalarca birbirine karıştı. Defalarca göz göze bie halde tekrar edildi. O dakikalarda ruhlar daha çok birbirine karışıp daha çok birbirine ait oldu. Ruhlar birbirine düğümlendi. Yüzler birbirine yaklaştı ve dudaklardan bedenlere hisler daha çok yayıldı. Yumuşak öpüş devam ederken mutluydular. Çünkü onlar mutluluğu hak eden yorulmuş ruhlardı.
〰️
Sonbahar Mevsimi:
"Kızım üzerine bir şey al, hava esiyor üşürsün o halde."
"Tamam anne, alıyorum."
Sahra dudaklarını büzüp annesinin dediğini yaptı ve hızla dolabında asılı olan kot ceketini aldı. Üzerine ceketini giyerken annesinin yanağına tatlı bir öpücük kondurmuş ve sevdiğinin yanına gitmek için hızla evden ayrılmıştı.
Evlilik teklifinin üzerinden birkaç ay geçmişti. Her şey yolunda, herkes mutluydu. Evlilik olayını Araf ailesine söylemiş ve annesini buraya gelmemek için zor ikna etmişti. Araf'ın annesi Sahrayı ilk gördüğünde zaten fazla beğenmiş ve kendince gelin adayını kestirmişti. Bu süre zarfında Eylül okulunun bitmesine az bir süre kala okuluna devam etmiş ve devamsızlık süresi sildirilmişti. Sonra da yıl sonu partisine zorla Sahra tarafından Anıl ile yollanmıştı. Halinden çok memnundu.Ve Eylül, Ayşen hanım ile Sahrayla yaşamaya başlamıştı. Çınar polise teslim olarak hapse girmiş lakin çok mutluydu. Poyraz'ın toprağın altında olması yetiyordu ona. Anıl ise Eylül'e olan hislerinin yoğunluğuna şaşırıyordu. İçinde günden güne büyüyen bir şey vardı. Evet kesinlikle hamile değildi. Ama bu duyguları inkar etmek için hamile numarası bile yapardı. Akın ise her zaman ki Akındı. Etrafına bakıp sevdiklerinin mutluluklarından mutlu oluyor ve iğrenç espirileriyle ortamı daha çok şenlendiriyordu.
Sahra apartmanın kapısından çıktığında hemen karşısında Araf'ın arabasını görmesiyle gülümsedi ve hızlı adımlarla lüks arabanın kapısını açıp içine bindi.
"Günaydın." Araf sevdiği kadının gülümsemesine baktı ve "Günaydın güzelim" diye mırıldandı. Bugün alınan kararı gerçekleştireceklerdi. Yeni hayatlarının zeminini sağlam atacaklardı. Çünkü ikisi de değişime hazırdı. Çünkü ikiside ilk defa aşkla kavruluyordu.
Araba usulca yerinden hareket ederken Sahra arkasına yaslandı. Araf ona yandan bir bakış atıp " kemerini tak" diye bir komut verdi ve yoluna bakmaya devam etti. İstikametleri noterdi. Çünkü ilk kurtulmaları gereken kulüpte. En kirli olan yer orasıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çıkmaz Sokak (TAMAMLANDI)
Fiksi UmumMutlu sonlar her zaman mutlu başlangıçların getirisi değildi. Ya da mutsuzluklar mutlulukla bitmez diye bir kural yoktu. Ağlarken gülünmez, gülerken ağlanmaz diye bir yargıda kalmamıştı. Herkes her an her şeyi yaşayabilirdi. Anlar farklı gereksiniml...