Evet resmen Alp'le yapacaktım projeyi. Tedirgince Cem'e doğru döndüğümde sinirle parmağını ritmik bir şekilde masaya vurduğunu gördüm. Kaşlarını çatmış hocaya doğru bakıyordu. Bana bakmasını sağlamak için koluna dokundum ama herhangi bir tepki vermedi.
Sınıftan itiraz nidaları yükselmeye başlamıştı. Herkes çalışacağı kişiyi kendisi seçmek istiyordu. Bence de öylesi daha mantıklıydı ama hoca bütün itirazları savuşturmuştu.
"Cem?"dedim gergince.
"Efendim?"dedi bana hiç bakmadan.
"Benim bir suçum yok bunda, biliyorsun değil mi?"
Gözlerini kapatıp derin bir nefes verdi.
"Biliyorum. Ama elimde değil, onunla vakit geçirmeni istemiyorum."
"Ben de istemiyorum hem de hiç ama yapacak bir şey yok."dedim.
Cem bunun üstüne hiçbir şey demedi, ben de önüme dönüp dersi dinlemeye çalıştım. Ama aslında aklımda ders dışında bin bir düşünce vardı. Her şeyi geçtim ben Alp'ten korkuyordum. En son yaşadığımız şeyler pek normal değildi. Doğrusu ne yapacağım hakkında hiçbir fikrim yoktu.
Ders bittikten sonra Alp'in kalkıp bize doğru geldiğini gördüm. Cem hemen oturduğu yerden kalkıp Alp'in karşısına dikildi.
Alp gözlerini Cem'den ayırmadan, "Ee Buğçe, ne zaman buluşuyoruz?"dedi ve bir süre bekledikten sonra devam etti, "yani proje için."
Kafasını yana eğmişti ve yüzünde alaycı bir gülüş vardı. Resmen Cem'i kızdırmaya çalışıyordu. Hayır anlamıyorum bu çocuğun birdenbire karakteri mi değişmişti? Eskiden efendi bir çocuk olduğunu düşünürdüm nasıl da yanılmışım!
Yavaşça bana doğru döndü ve, "İstersen okuldan sonra hemen buluşabiliriz. Projeyi tamamlamak için sabırsızlanıyorum da."dedi. Geri zekalı proje konusu bile belli değildi henüz!
Cem sinirle Alp'i omuzlarından itince bir kaç adım geriye sendeledi. Hemen oturduğum yerden kalkıp Cem'i kolundan tuttum.
"Şansını fazla zorluyorsun Alp! Böyle devam edersen ağzını burnunu dağıtacağımı biliyorsun değil mi? Üstelik yabancısı olduğun şeyler de değil daha önce bunu yaşamıştın."dedi Cem.
Alp ellerini kaldırıp, "Benim bir şey yaptığım yok. Sen istesen de istemesen de proje için Buğçe'yle bir araya geleceğiz."dedi. "Buna alışsan iyi olur."
Yüzündeki alaycı ifade hala varlığını koruyordu. Bu benim bile sinirlerimi bozuyorken Cem'i düşünemiyordum. Bu çocuk beni iyice tedirgin etmeye başlamıştı.
Alp sınıftan çıkıp gittiğinde Cem sinirle sıraya bir tekme geçirdi. Korkuyla olduğum yerde sıçradım. Onu daha önce de sinirli görmüştüm ama bu defa hepsinden farklıydı.
Sınıftakiler de tuhaf tuhaf bize bakarak sınıftan çıkıyorlardı. Selin de çıkarken bana kaş göz işaretiyle kantinde olacağını anlatmaya çalışmıştı.
Herkes sınıftan çıktıktan sonra Cem bana döndü ve, "O çocukla vakit geçirmene izin veremem. Sana daha önce ne yaptığını unutmadım."dedi.
Bir süre ellerimi yüzüme kapattım ve sakinleşmeye çalıştım.
"İyi de ne yapabiliriz Cem? Hoca itiraz falan kabul etmiyor. Eğer ödevi yapmazsam da bu dersten kalacağım, biliyorsun."
Sinirle elini saçlarının içinden geçirdi. "Bütünlemede verirsin."dedi.
Söylediği şeyi duyunca afallamıştım. Şaşkınca ona baktım ve, "Sen deli misin? Dersten kal diyorsun yani öyle mi? Sırf Alp'i kıskanıyorsun diye?"dedim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARMAŞIK
RomanceArtık buraya kadardı! Aptal gibi peşinde dolanmayı bırakma zamanı gelmişti. Evet geç alınmış bir karardı fakat malum geç olsundu fakat güç olmasındı. Artık o karaktersizin yüzünü bile görmek istemiyordum. Hiç kimsenin benimle böyle oynamasına izin v...