-7-

4.1K 295 22
                                    

3 gün sonra

Eve kapanmış okulların açılmasını bekliyordum.
Annemlere dahi söylememiştim beynimdeki tümörü.
Kimseye söylemeyecektim...
Ben bu hastalığı atlatana kadar kimse bilmeyecekti.

"Eun tae?"

Kapının arkasında 3 saattir açmamı bekleyen tae'den ses gelmişti.

"Tae açmayacağım. Lütfen boşuna bekleme."

"Eun tae neden kendini odaya hapsediyorsun."

"Canım istiyor."

"Ama seni göremiyorum ve bu beni meraklandırıyor. Hadi ama lütfen."

"Tae... git."

Kapıdan tıkırtılar gelmeye başladı anladığım kadarıyla gidiyordu.

Merdivenden ayak sesleri gelince gittiğini anladım.
Derin bir oh çekip 2 saattir telefondan arayan chae young'un telefon aramalarını tekrar meşgule attım.

Biraz yanlız kalmak istiyordum sadece biraz...

______

Akşam olmuştu. Odamın kapısını tıklayan babam birşey konuşacağımızı söylemişti.

"Baba sonra."

"Eun tae aç kapıyı bir daha demeyeceğim."

Genellikle babamla aram pek iyi değildir benimle gerekmedikçe konuşmaz asla evde yüzüme bakmaz sadece canı istediğinde benimle konuşur bazı zamanlarda kızı olduğum yeni aklına gelirdi.

Annemle aram babamdan daha iyiydi. Çok iyi olmasada annemle konuşurduk yinede.
Evde oda bazen beni takmazdı aklına gelirse konuşurdu açıkcası beni umursayan bir ailem olduğu söylenemezdi.

Yavaşça yataktan kalkıp kapıyı açtım.
Babam içeri hemen dalıp koltuğa oturdu.

"Eun tae biliyorsun çok ünlü bir şirketimiz var. Üniversiteyi bitirdiğinde başına sen geçeceksin."

"Hayır geçmeyeceğim. Senin yüzünden istemediğim bölümü okuduğum yeter birde istemedigim bir işi yaptıramazsın."

"Eun tae! Bana sesini yükseltme ne diyorsam o!"

Samimi olmayan sırıtışım ile devam ettim.

"Işlerin için benimle iletişim kuruyorsun. Bir kere bile yanıma gelip iş dışında ya da emir dışında birşey söylemedin. Gelmiş yine bir emir veriyorsun. Yapmayacağım!"

"Eun tae sınırları aşıyorsun saygılı konuş benimle!"

"Kendine saygısı olmayan biri ile nasıl saygılı konuşayım. Kendine biraz baksana baba diyebilirmiyim sana?"

"Son haberi verip gideceğim daha fazla katlanamıyorum sana."
Başımı iki yana sallayıp samimi olmayan sırıtışımı ona sundum.

"Haftaya evleniyorsun."

"Ah.. hadi ama yeter bu kadar dalga geçtiğin çıkar mısın odamdan?"

"Eun tae!"

Babamı tanırdım ciddi konuşuyordu ama evlenmek biraz dalga konusuydu benim için.

"Haftaya kardeş şirketimizin patronunun oğlu ile evleniyorsun. Bu sayede haberlerde ve her yerde şirketimizin adı ve reklamları yayımlanacak."
Gözlerimi büyütmüş şaşkınlıkla bakarken devam etti.
"Üstelik onun oğlu ile evlenme sebeplerinden biride kendisi ünlü bir grubun üyesi ve grubuda evlenmenizi onayladı. Onun dahada ünlü olmasını sağlayacakmış. Her neyse orası bizi ilgilendirmiyor.
Yarın akşam babası ve oğlu bize geliyor düzgün ve olgun davran."

Olayları anlamaya çalışırken başım ağrıma başladı. Beynimdeki koca tümör yüzünden...

Sakince odadan çıktım. Aşağı merdivenlerden inip annemin yanına gittim.

"A-anne..." titrek ve ağlamaklı ses tonumdan annem arkasını dönerek bana baktı.

"Eun tae babandan ne duyduysan o."

Kimsem kalmamışmıydı benim...

"A-anne... Lütfen." 'Lütfeni' o kadar yavaş ve sessiz söyledimki yalvarmıştım anneme...

"Eun tae uzatma ve kabullen. Bu senin geleceğin için iyi birşey."

Arkamı dönüp evin kapısına doğru yürüdüm. Acele şekilde kapının kulpunu tutup kendimi dışarıya attım.
Kapıyı serçe çekip yürümeye başladım.

Çevremde beni düşünen chae young ve tae vardı. Başka kimsem yoktu. Annem vardı birde annem benimle ilgilenirdi ama işine gelince. 1 dakika önceki konuşma yuzünden annemde yoktu artık.

Nereye gideceğimi bilmiyordum sadece yürüyordum.
Caddeye çıktım. Gece olmasına rağmen kalabalıktı. Dışardaki sesler beynime boğuk boğuk geliyordu.

Evlenmem umrumda değildi sadece kimsemin olmadığını fark ettim. Kimse beni dusünmüyordu.
Babam bile halinden memnunda annemde dahil...

Evlenmek kolay bir iş değildi.  Önüne gelen kişi ile evlenmiyor du herkes.
Ben ise tanımadığım nasıl biri olduğunu bilmediğim biri ile gözüm kapalı evlenecektim.

Korna sesleri etrafı ele almışken insanlar bana çarparak yürüyorlardı. Şuan canımın acımasını düşünemezdim.

Caddeden çıkıp ara sokakların birine girdim.
Omzumda hissettiğim beden vücudumu ele almışken canımın çok yandığını hissettim. Birine çarpmadan yürüyemezmiydim?

"Pardon." Diyip yoluma devam edeceğim sırada bileğimde ki eller beni durdurdu.

"Eun tae?"


TEACHER OR HUSBAND .KSJ.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin