TEACHER OR HUSBAND .KSJ.

-20-

Dudaklarım istemsizce aralandı. Bir eli yanağımda bir eli ensemdeydi.
Dudaklarını oynatmaya başladı. Ona ayak uyduramıyordum. Itiraf etmek gerekirse ilk öpücüğümdü...
O beni yönlendiriyordu. Kontrol onun elindeydi.
Ellerimi yavaşça kaldırıp jin'in ceketinin kenarlarından tuttum. Şuan hicbir şey yapmıyordum. Jin çok güzel öpüyordu. Alt dudağımda oyalanırken cahil gibi kalmak istemediğimden üst dudağını emmeye başladım.
Yağmurda artık bize ayak uyduruyordu. Ilk öpücüğümü jin'e vermiştim. Bu nedensizce beni mutlu etmişti.
Dudaklarını benden ayırmıştı. Sıcak nefesi yüzüme dokunuyordu. Alnını alnıma yasladı.

"Özür dilerim..." nefesinden çıkan bu güzel cümle içimi ısıtmıştı. Neden özür dilediğini bilmiyordum.

Alnımdaki alnını yavaşça çekti. Ellerini yanağıma koyup gezdirdi.

Yerden kalkıp saçlarını geriye itti. Yağmur onu çok ne denir... onu sexy yapmıştı... ne diyorum? Jin kafamı karıştırıyorsun.

Yere eğilip bacağımdan ve belimden tutup beni havalandırdı.
Arabaya doğru götürüp kapıyı açtı. Yavaşça beni oturttu. Kafamı bile tutamıyordum. Islanmamış tek bir yer bile kalmamıştı. Jin bana doğru eğildi. Kalbim yine hızlandı bir hareketi bile bana heyecan veriyordu.
Yandaki emliyet kemerini indirip kenara taktı. Yüzümde gezdirdi gözlerini. Ona uzunca baktım. Gözlerinin içinde bana ait bir yer vardı sanki o gece rengindeki gözleri beni içine hapsediyordu.
Gözü beni gördüğünde yıldızlar gibi parlıyordu. O gece ben yıldız. Ne gece olmadan yıldız görünüyor nede yıldız gecesiz yapamıyor. Sanırım jin ile ilişkimiz bu şekildeydi.

Yavaşça çekilip kapıyı örttü. Diğer tarafa dolanmış kapıyı açtı. Oturup arabayı çalıştırdı.

Uzunca konuşmadık. Ben çok yorgundum. O kadar yorgundum ki başımı tutamıyordum.
Islanmış vücudum beni üşütüyordu.
Titriyordum arabaya bindiğimden beri.

Jin bunu fark etmiş olacakki klimayı açtı. Üşüyordum...hala üşüyordum.

Kenarda duran halsiz düşmüş elimdeki sıcak dokunuş beni iyi hissettirmişti. Jin yine elimi tutmuştu. Zar zor ellerimi birleştirdim. Parmağımı oynatamıyordum.

Yine baş parmağı ile elimi okşuyordu.
Beni o kadar rahatlatıyordu ki bu hareket...huzur buluyordum.

_____

Kapıdan içeri kucağında girmiştim. Evlenince taşırlarya eşlerini onun gibi olmuştu. Ama durum farklıydı iste...

"Çok titriyorsun." Geleli kurduğu tek cümleydi.
Beni düşünüyor olması içimde güllerin açmasına neden oluyordu.
Ilk kez beni biri bu kadar önemsiyordu.

"Üşüyorum..." yukarı merdivenlerden çıkmıştı. Odamıza girmiştik. Yeni evliler böyle girerdi sanki bizde o kurala uyuyor gibiydik.

Yatağa oturttu beni. Gardıroba yönelip birşeyler karıştırdı. Bir kaç kıyafet çıkarıp yatağa koydu.
Yere eğilip benim hizamda dizlerini yere koymuştu.

Ellerini yüzümde gezdirdi. Gözleri bir anda açıldı.

"Yanıyorsun! Ateşin var." Alnıma koymuştu elini ben çok halsizdim hiçbir şey düşünemiyordum.

Jin beni yine havalandırdı. Yürüyemeyeceğimi oda biliyordu.

"Jin üşüyorum." O kadar soğuktuki vücudum nasıl şuan ateşim olabilir?
Odada ki banyonun kapısını açtı. Içeri girdi. Üşümemden kaynaklı jin'e daha çok sokulmuştum. Ellerimi boynuna sarıp göğsüne kafamı koymuştum.

Kabinin kapaklarını açtı. Su aparatını tepeye koyup duvardaki bölme sıkıstırdı. Bir yandan beni nasıl taşıdığını merak ediyordum. Tek eliyle beni taşıyıp tek eliyle işleri yapıyordu.

Yavaşça beni kabine soktu. Ayakta duramıyordum. Şu lanet gelinlikten de kurtulamamıştım. Jin bir elini belime koydu. Bende elinden destek alıyordum.

"Arkanı dön." Tamamen ona uyuyordum. Şuan sadece yorgundum ve üşüyordum.
Arkamı döndüm. Elleri gelinliğe gitti yavaşça fermuarı açtı. Omuzlarımdan askılarını indirdi. Yavaşça aşağı doğru çekti gelinliği. Şuan utanmalıydım... cünkü iç çamaşırlarımı görüyordu. Sıkıntı etmemeye çalıştım. Gelinliği tamamen indirdiğinde ayaklarımdan çıkardı. Çamurlu gelinliğimi alıp kabinden çıkarıp yere koydu. Ona doğru döndüm. Titriyordum şuan.

"Üşüyorum." ellerinden tuttum. Jin beni belimden tutuyordu.
Üstüme bir anda soğuk su gelmeye başladı. Hemen jin'e sarıldım.

"Soğuk!!!"

"Ateşin var!" Beni ittirmeye başladı yine soğuk suyun altına geldim. Jin in ellerinden tuttum.

"Yeter! Üşüyorum."
Jin duvardaki aparatı çıkarıp üstüme tutmaya başladı.

"Jin!" Su ılıkmıydı yoksa benim ateşim olduğundan soğuk mu algılıyordum??
Güçsüzlükten yere çömeldim. Jin bunu farketmiş olacakki aparatı tekrar duvara taktı. Oda kabinin içine girdi. Islanmış olan ceketini çıkardı.
Kollarımdan kaldırıp belimden tuttu.
Ona sarıldım. Kafamı omzuna koydum. Iki elini belime koyup suyu tekrar açtı. Dahada çok jin'e sarılmıştım.

Geldim❤❤❤ eğer beğenmediğiniz bir kısım varsa benimle paylaşın lütfen oy ve yorumlarınızı da eksik etmeyin❤❤❤