Kapıdan yavaşça çekilip merdivenlere oturdum.
Bilmiyordum ne olduğunu ama kız benden bahsediyordu."Tamam artık gider misin? Bir daha da buraya gelme! Çünkü burası karımla benim evim anlamışsındır umarım." Bir an duyduklarım hoşuma gitmişti.
Bana mı demişti o karım diye? Evet bana demişti başka kim olacak.Şey eh... ne diyordum... o kızın burda ne işi var heh.
Karım dedi sana eun tae! Ah bir sus beynimin içindeki...Kapı kapanma sesi duyunca irkildim. Ayak sesleri bu tarafa gelince yüzüm kaldırdım.
"Ne arıyorsun burada?"
"Şey ben uyandım... aşağı indim senin misafirin vardı sanırım."
"Misafirim falan değil! Seulgi... bir daha gelmez umarım."
"Karım la benim evim derken beni kastettin dimi?"
"Evet seni kastettim ama içindeki anlam birşey ifade etmiyor benim için."
En başa dönmüştük sanırım...Arkamı dönüp yukarı cıkmaya başladım.
Arkamdan bağırdı...
"Bir saate kadar koreyi terk ediyoruz hazırlan!" Ne! Ne demek koreyi terk ediyoruz ne demek?
Patır patır merdivenlerden çıktığım gibi indim.
"Ne demek terk ediyoruz hemde bir saate?"
"Annemle senin annen bir balayı misali tatil hazırlamışlar bizim şirketle de konuşmuşlar 1 hafta grup ara verecek bizde japonyaya gidiyoruz."
Itiraz etmeye kalmadan yanımdan çekip gitti...
Dünkü jin'e ne olmuştu öyle?
Dün nasıl yatağa geldim nasıl uyudum hiçbir şey hatırlamıyorum gerçi...
Sadece banyo kısmı aklımda orası da utanç verici..."Ahh hayır hayır jin!!" Soo bin'in cenaze töreni... ne olacaktı?
"Ne var eun tae?"
"Soo bin..." dedim sessizce.
Biraz bana yaklaşıp nefes aldı."Ayarladım... çıkınca direk kraya gideceğiz sonra direk havalimanına."
"Şey jin... ben teşekkür ederim dün gece benim ile uğraştığın için... aynı zamanda özür de dilerim başına iş açtığım için.."
"Ben çıkıyorum." Donmuş olan vücudumu buz dolabına götürüyorlardı resmen... yine boyle oldu işte söylediklerimi dinlemedi bile...
Şimdide onunla 1 hafta tatile gideceğim. Zor olacak benim için. Hem soo bin aklımdayken deniz, kumsal, gece parti yemek yemek... hiç istemiyordum.
_______
Arabaya binip biraz daha dudaklarımı yoldum.
O artık toprağa aitti... soo bin'i göremeyecektim.. lütfen orda mutlu ol..."Ben bu halde tatile gitmek istemiyorum."
"Eun tae tatil yapmayacağız sadece gidelim sonra sen istediğini yaparsın otelde kalırsın."
"Sen?" Arabayı çalıştırıp bana baktı.
"Bende arkadaşlarımda kalacağım."
Sesimi cıkarmadım... fazla oluyordudün dediklerinin hiçbiri bugun yaptiklarina uymuyordu hani yanimda olacaktı??
"Dün yanında yattım diye hergün seninle kalacak değilim." Tamam buna susabilirdim... sakin kal eun tae
Belli etmemek adına yine sesimi çıkarmadım. Daha fazla konuşmak istemiyordum. Kimsem kalmamıştı zaten... onunda yanımda duracağına inanmıştım salak gibi...
Asla jin'e karşı bir şey hissetememeliyim... o beni asla sevmeyecek boşuna hayallere kapılma eun tae seni öptü diye ne yani?______
Uçakta uyumak istiyordum. Gözlerimi kapattım. Jin tam yanımda kitap okuyordu konuşmamıştık zaten... uyuyup dinlenebilirdim.
"Eun tae?" Cevap vermeyecektim uyumuş bilsin beni.
"Uyudun mu?" Üstümde bir kumaş hissedince anladım üstümü örttüğünü
"Sanırım biraz dinlenmen gerek..."
Şuanda beni düşünüyordu... jin seni bir çözebilsem.
Yüzümdeki dokunuş şaşırmama neden oldu. Eliyle yüzümü okşuyordu.
Saçımı geriye itip alnıma küçük bir dokunuş yerleştirdi.Ya ama duygulandım şimdi bak...1.11bin olmuşuz cidden bu kitabı yazarken kısa zamanda olacağını düşünmüyordum tesekkür ederim.
Aynı zamanda oyda verirseniz benim için daha çok iyi olur❤Diğer bölümde görüşmek uzere😍
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TEACHER OR HUSBAND .KSJ.
Fiksi PenggemarBizim ilişkimiz gece ve yıldızlar gibiydi.. Gece olmadan ne yıldız görünüyor, yıldız ise gecesiz yapamıyor... Başka teacher or husband kitaplarından farklı olduğumu düşünüyorum. Okuyup bana destek verirseniz sevinirim. Umarım ki beğeneceksiniz❤