-2-

6K 394 146
                                        

Ayakkabılarımı giyip evden çıktım. Yavaş yavaş annemin arkadaşları geliyordu. Onlarla karşılaşmamak için 40 takla atmıştım.

"Eun tae?"

Evet. Korktuğum başıma gelmişti.
Arkamı döndüm.

"Ahh... sunyeon teyze."

"Kaç kere dedim teyze deme diye?"

Başımı sallamıştım. Tam arkamı dönüp gidecekken

"Eun tae ne zaman evleneceksin koca kız oldun. Yok mu biri?"

Evet... başladık.

"Yok sunyeon teyzeci-... ablacığım. Ben evlenmeyi düşünmüyorum."

"Aa... olurmu hiç öyle güzelim kızsın evde kaldın zaten. Böyle giderse kimse bakmayacak sana"

"Sunyeon teyzeci-ğim... ablacığım ben daha üniversite okuyorum. O işler sonra olur zaten."

"Olmaz olmaz... sen hemen zengin koca bul oraya kapak at mutlu mesut yaşa."

Yalan bir sırıtış ile basımı salladım.
Arkamı dönüyordum ki yine...

"Eun tae benim oğlumda pek yakışıklı mesleği elinde zengin-..."

Sözünü bitirmeden araya girdim.

"Geç kalıyorum sunyeon teyzeciğim. Görüşürüz."arkamı döndüm yürümeye başladım.

"Teyze deme bana!"

Sabah sabah yine beynim ütülenmişti.
Otobüs durağına ilerleyip beklemeye başladım.

Telefonumu çıkarıp tae'i aradım.

"Nerdesin?"

"Eun tae bizim eve gelsen öyle gitsek ben daha birşey yemedim? Ya da sen mi hazılasan kahvaltıyı güzel fikir."

"Tae... değişmemişsin. Tamam konum at geliyorum."

"Hemen hanımefendi."

Otobüs gelmişti. Binip boş yer aradım fakat yoktu. Ayakta durup tutundum demire.

Bir durakta durduk. Bir anda çok kişi bindi. En nefret ettiğim şey sıkış tıkış olmaktı.
Herkes binince ben en dipte kaldım.
Bir anda bana doğru biri döndü. Herkesle temas içindeydim nerdeyse. 
Bir adam sürekli bana yakın olup bana temas ediyordu. Cidden rahatsız ediciydi. Elini arkamdan sokup demiri tutmuştu. Bende kenera çekilmiştim. Ben çekilince tekrar yanıma geldi.
Cidden rahatsız ediyordu.

Elini tam omzuma koyacaktı ki

Bir anda adamı kolundan tutup kenara iten biri gördüm. Adamın elini döndürdü. Ve sinirle tekrar itti. Bana yaklaştı.

Gözlerime bakıp ellerini yan tarafıma koymuştu. Diğer elinide diğer tarafa koyunca hapsolmuş gibi olmuştum.

Siyah saçları... güzel gözleri yakışıklıydı...

Benim böyle bir sorunum vardı herkese bakıp yakışıklımı degilmi onu çözüyordum...

"Bir şey yaptı mı?"

Ben şaşkınca ona bakıyordum.
Başımı olumsuz anlamda salladım.

Bu hareketi benim için yapmıştı. Ellerini iki yanıms koyup kimsenin gelmemesini sağlamıştı...

Kim di bu?

"Teşekkür ederim."

Hafifçe başını sallayıp yere doğru bakmaya başladı.
Iyi biriydi. Bunu anlayabiliyordum.

Bu durakta inmem gerekti fakat bu sıkışıklıkta nasıl inecektim?

"Şey ben burada inicemde geçebilir miyim?"

Elini çekip geçmemi sağladı.

"Tekrardan teşekkürler."

Ben inince oda arkamdan indi.
Şaşkınca ona baktım. Burda oturuyordu herhalde.

Beni takmayıp hızlıca yürümeye başlamıştı.
Bende yürüdüm konuma göre.

Eve geldiğimde kapıyı çaldım.
Kapıyı yardımcı açtı.
Geri çekilip geçmemi sağladı.

Salona geçmeden koridorda bekledim. Merdivenden inen tae'i görünce heycanla ona sarıldım.

"Çok özlemişim."

"Bendeeee!"

Iyice kemiklerinin kırıldığından emin olup geri çekildim.

"Eun tae bir arkadaşım daha gelecek oda bizimle kahvaltı etse sorun olmaz değil mi?"

"Yoo sorun değil ben tanıyor muyum?"

"Sanmıyorum. Adı jin."

Başımı sallayıp tekrardan ona sarıldım. Uzun zaman olmuştu. Uzunca sarıldım. Eskisi gibi boyum yetmiyordu.

Kapı sesi duyduk kapı açıldı. Anahtarla yüzünü görmüyordum ama sanırım jin dediği kişiydi.

Hala sarılırken gelen kişiye baktım.

Bu otobüsteki kişiydi.

TEACHER OR HUSBAND .KSJ.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin