Jin tam karşımda duruyordu.
Anlamsızca ona baktım."Ne işin var burda?"
"Asıl benim sormam gerek neden yanıma geldin?"
"Gecenin bu saati deniz kenarinda oturuyorsun. Tehlikeli."
"Bundan sanane?"
"Haklısın galiba banane...sen oturmaya devam et gidiyorum."
Arkasını dönüp gidiyorken ayağa kalktım.
"Bekle!"
Bana dönüp sorar gözlerle baktı.
"Biraz oturmak istiyorum benimle kalır mısın?"
"Hayır." Diyip arkasını tekrar döndü.
Neden bu kadar soğuk olmak zorundaydı ki?"Ama şey... yani her neyse."
Çoktan yürümeye başlamıştı. Bende ters tarafa doğru yürümeye başladım. Belkide eve gitmeliydim.
Jin bazen sıcak bazen soğuk davranıyordu. Bazen bana yakın bazen uzak...
Zaten yakın olmasını istemezdim. Yeni tanıştık sonuçta sadece bazen yakın olmasına anlam veremiyordum.
Sokakta yürürken unutmuş olduğum mide bulantısı geri gelmişti.
Bu sefer daha sertti çok başım dönüyordu.Bu sıralar sık sık yaşıyordum bu mide bulantısını.
Nefes alamaz haldeydim. Sakin bir şekilde yere eğildim.
Eskisinden daha kötü haldeydim.
Sanırım yardım istemeliydim.
Telefonumu çıkardım. Kilidi giriyordum ki
Gözlerim yavaşça karardı...Jin
Arkamı dönüp ordan uzaklaştım. Gittiğimi düşünsün yeterdi. Onunda yürüdüğünü anlayınca geriye dönüp onu takip ettim.
Yürümekte zorluk çekiyordu. Ikide bir karnını tutup yere eğiliyordu en son yere oturup eğilmişti.
Cebinden telefonunu çıkarıp birşeyler yaptı sonra yavaşça yere yattı. Koşarak yanına gittim.
Bayılmıştı...
Kucağıma alıp koşmaya başladım. Arabaya geldiğimde onu arkaya yatırıp sürücü koltuğuna geçtim. En yakın hastaneye geldiğimde inip eun tae'i kucağıma aldım.
Içeri girdim ve doktorlar odaya götürdüler._____
2 saati geride bıraktıkdan sonra doktorlar çıktı.
"Yakını sizseniz uyandı girebilirsiniz."
Oturduğum yerden kalkıp odaya girdim. Tavana anlamsızca bakıyordu.
"Eun tae?"
"Sen mi getirdin?"
"Seni yerde görünce öyle bırakamazdım sonuçta ben getirdim evet."
Gözlerinden birer birer yaşlar düşüyordu yanina biraz daha yaklaştım.
"Birşey mi oldu?"
"Hayır."
"Annenlere haber verelim mi merak etmişlerdir?"
"Hayır gerek yok."
"Hala miden bulanıyor mu?"
"Hayır."
"Iyi olduğuna eminmisin."
"Neden burdasın?"
"Yani şey... kimse burda değil benden başka ve merak ettiğim için bu saate kadar bekledim." Neden ağladığından dolayı hiçbir fikrim yoktu.
"Git. Lütfen git."
"Ne olduğunu söyleyecek misin?"
"Birşey olmadı."
Kapı açıldı. Içeri doktor girdi.
"Az sonra eve gidebilirsiniz. Eun tae hanım biliyorsunuz bu has-"
"Biliyorum!" Doktorun lafı bitmeden eun tae atlamıştı. Ne olmuştu cidden?
"Hazırlanıp çıkabilirsiniz."
Doktor odadan ciktiktan sonra hemen eun tae'e dönüp sorar gözlerle baktım.
"Doktor az önce ne diyecekti?"
"Sanane!"
"Tamam. Yakın olmayabiliriz seni tanımıyor olabilirim fakat bende merak ediyorum sonuçta tae'in k-kız arkadaşısın." Sondaki kelimeyi neden kekeleyerek dedim hiç-bir fikrim yoktu.
"Tae'in kız arkadaşı falan değilim sadece arkadaşız ben onun öz olmasada kardeşiyim anladın mı?"
"T-tamam peki. Yorma kendini hadi gidelim."
"Sen benimle gelmiyorsun. Ben kendim giderim."
"Olmaz."
"Sana ben giderim dedim. Benimle ilgilenmek zorunda değilsin. Benim kim olduğumu bile bilmiyorsun. Şimdi evine git."
Hızlıca odadan çıkmıştı. Peşinden gidemezdim buna hakkım yoktu sonuçta hiçbir şeyim.Eun tae
Taksi durdurup kapıyı açtım. Adama yolu tarif ettikten sonra camdan dışarıya baktım.
Gözlerimden her bir damla ayrı ayrı düşüyordu.3 saat önce sahilde hicbir sey yok hayatta herşey akıp gidiyor heyecan yok demiştim degilmi...
Artık kocaman bir tümörüm var bu hayatıma heyacan katar...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TEACHER OR HUSBAND .KSJ.
Fiksi PenggemarBizim ilişkimiz gece ve yıldızlar gibiydi.. Gece olmadan ne yıldız görünüyor, yıldız ise gecesiz yapamıyor... Başka teacher or husband kitaplarından farklı olduğumu düşünüyorum. Okuyup bana destek verirseniz sevinirim. Umarım ki beğeneceksiniz❤