-41-

2.2K 181 93
                                        

Elime bir damla düşünce havaya göz attım bulutlar tüm şehri ele geçirmişti. Sadece bir dakika gökyüzünü inceledikten sonra sırt çantamı yere fırlattım. Yavaş yavaş kaldırımlar ıslanıyordu. Elimi havada tutup avuç içime suyun dolmasını sağladım. Saçlarım yüzüme yapışmıştı. Ne ara kendimi yere bıraktığımı bile anlamamıştım. Bir anda aklıma ben yağmurda ıslanırken beni alıp götürmesi gelmişti...
Evde duş aldırması, beni koruması, yanlız bırakmaması, yağmurda dışarı çıktığımda endişelenmesi.... ama şuan da beni gelip yağmurdan kurtaramayacak... bir daha bana duş aldıramayacak, saçlarımı taramayacak... asla dudaklarımı öpemeyecek. Yutkundum nazikçe. Göz pınarımda ki damla da yere düstüğünde kaldırımın su ile dolduğunu görmüştüm. Gözümü alan ışık sayesinde ileriye baktım. Araba kenarda durunca jin sandım... ama tanımadığım biri indi arabadan.

Ayağa kalkmaya çalıştım. Bacağım bu yükü kaldıramayıp tekrar yere düşmemi sağladı, su etrafa sıçramıştı.
Bu sefer kalkıp kenarda duran çantamı alıp yürümeye başladım. Sanki yeni yeni yürümeyi öğreniyordum. Duvardan destek alıp ilerledim.

_____________

Yağmur şiddetiyle devam ediyordu çok hasta olacağımı anlamıştım. Küçükken bir şeye canım sıkıldığında dışarı çıkardım yağmur beni sakinleştirir di ama bugün böyle olmuyordu... daha da alt üst oluyordum.
Bir otobüs durağının altında oturmuştum. Titremeye başladığımda ellerimi ğögsümde birleştirdim. -Jin gelecek ve beni eve götürüp duş aldıracak-
Beynimde yankılanan cümleye engel olamıyordum. Bir araba farı gözümü tekrar aldığında göz kapaklarım kendiliğinden kapandı....

Gözlerimi açmak istediğimde yine ışık vardı. Tamamen açtığımda etrafima baktım hastane odasında oldugumu anlayıp yanıma doğru göz gezdirdim.
Jimin başı eğik bir sekilde elimi tutuyordu.

"Jimin-" pürüzlü çıkan sesime engel olamadım.
Saniyeler içinde bana odaklandı.
"Meleğim... nasıl hissediyorsun?"
Yutkunup olanları düşündüm...
"Iyiyim..." kötüydüm... ama jimin'e söyleyemezdim daha jin ile evli olduğumu bile bilmezken...

"Bana neden söylemedin?" Tedirgin olup doğruldum hafifçe.
Kaşlarımı çatıp devam etmesini sağladım.
"Beyninde bir tümör oldugunu..." gözlerimi kapatıp bir oh çektim.

"Neden bana söylemedin? Nasıl korktuğumdan haberin var mı?"

"Kimse bilmesin istiyorum... lütfen."
Kafasını sallayıp elimi okşamaya başladı. Jin neredesin? Beni merak etmedin mi hiç? Şu kapıdan içeri girsen ne yaparım bilmiyorum, senden nefret ediyorum ama çok özledim...

"Bu akşam ameliyata alınacaksın. Çok ilerlemiş ve hemen müdahale edilmesi gerekiyormuş."

"Hayır istemiyorum."

"Ölmek mi istiyorsun eun tae!"

"Gerekirse evet! Sen nasıl benim yüzüme bakabiliyorsun? Suan merak ettim... ölmeden sormam gereken bir konu."
Başını hemen yere eğdi.
"Neden yaptın açıklasana... yıllar önce hiç konuşulmadı. Kapandı mı sanıyorsun?"

"Bir hataydı eun tae.."

"Ne hataydı? Benim ile sevgiliyken bilinçli sevişmek mi?"

"Lütfen konuyu kapatalım..."

"Siz erkekler yaptığınız sey sevişmek mi? Bir kızın duygularıyla oynamak mi? Tek gece de sevdiğin kadını kaybetmek mi hayatınız?" Bunu derken jin gelmişti gözümün onune..

"Ben seni hala seviyorum eun tae..." söylediği söz ile duraksayıp diğer tarafa döndüm.

___________

Akşam saat 20.40

"Ben burada bekliyor olacağım. Çıkınca sana sarılacağım yanında olacağım korkma..." jimin'in dediklerini zerre umursamayıp ayağa kalktım.

"Sadece 2 saat dayan sakın bu hayata veda etme."

"Jimin eve git."

"Sen kendini düşünüyor musun?"

"Hayır. Ölürsem eğer fazla üzülme..." yutkunup cebimdeki kağıt parçasını çıkardım. "Eğer bir daha beni göremez isen...bunu jin'e ver içini açma."

"Seni tam burada bekliyorum. Çıkana kadar kıpırdamayacağım o kâğıdın içinde ne var bilmiyorum jin hoca ne alaka onuda bilmiyorum gidip kendin verirsin."

Masaya kağıdı koyup kapıdan çıkacakken jimin arkamdan sarıldı. Ona karşı hicbir sey hissetmiyor olmam garipti ama ciddende hissetmiyordum.
Üzülmesin diye ellerini okşayıp ayrıldım.

____________
1 gün sonra

Tavana bakıp cama göz gezdirdim. Güneş içeri vuruyordu... nerde olduğumu anlayamadım. Sağa baktığımda 4 göz bana odaklanmıştı.
Jimin'ini gördüğümde ağzımı araladım.

"Sevgilim..." diyebildim titrek sesim ile. Yanda tanımadığım bir adam cevap verdi bana.

"Efendim sevgilim."

"Jimin bu adam kim?"

Boğazıma heyecan kaçtı djdjsj uzun bri aradan sonra karşınızdayım. Umarım ölmemişsinizdir kısa surede atarim diger bolumu sizi seviyorum..🌌

🌌

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
TEACHER OR HUSBAND .KSJ.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin