TEACHER OR HUSBAND .KSJ.

-13-

Karşıdaki aynaya baktım. Iki de bir kadın birşeyler söyleyip duruyordu gelinlik ile ilgili.

Ilk gelinliği deniyordum. Birisini alıp çıkacaktım işte.

"Beyefendiyi buraya çağırmamı istermisiniz? Baksın bir."

"Yok hayır gerek yok."

"Ama siz kendiniz karar vermektense sevgilinize bir sorun." Sevgilimdi kesinlikle...
Kadında haklı nereden bilecek benimle zoraki evlendiğini.

Başımı hafifçe sallamıştım.

"Benim bir işim var beyefendiyi çagırım bekleyin az."

JIN

Koltukta oturmuş telefonumla ilgileniyordum.

"Jin bey? Hanımefendi denedi birde siz baksanız iyi olur ben hemen geliyorum 5 dakikaya."

Başımı kaldırıp kadına baktım ne demişti az önce anlamadım demeye kalmadan arkasını dönüp gitti. Biraz düşündükten sonra ne dediğini anladım.

Ayağa kalkıp deneme odasına ilerledim. Deneme kapısı kapalıydı açıp odaya girdim. Kabin gibi yerler perde ile kapatılmıştı. Hepsi acıktı perdelerin biri kapalıydı orda olabileceğinden emindim.

Yaklaşıp perdeyi elimle çektim.
Arkası dönük bir şekilde gelinliğin fermuarını kapatmakta zorluk çeken bir eun tae gördüm.

Perdenin acılma sesiyle bana doğru döndü. Yanlış birşey mi yapmıştım?

"Şey ben çıkarıyordum da..." demişti kısık sesi ile. Utanmış mıydı? Ben yeni giyiyor sanmıştım.

"Neden çıkarıyorsun? Ben görmeden?"

"Başka gelinlik denemeyeceğim."

"Bunu mu alacaksın?"

"Fark etmez."

"Yardım etmemi istermisin?"

"Görevli bir abla bana yardım ediyordu ama gitti. Ben hallederim şimdi."

Başımı salladım. Ve perdedeki elimi çekip kapanmasını sağladım.
Biraz bekledim çıkmasını. Ama çıkmadı...

"Şey jin... yardım eder misin?"

Perdeyi aralayıp kabine girdim. Perdeyi tekrar çektim. Ona baktığımda daha deminki ile aynı konumda olduğunu gördüm. Hala bir fermuarı indirememişti.

Yavaşça saçlarını önüne ittim. Elimi fermuara götürdüm. Bir yerde takılmıştı.
Indirmeye çalıştım ama olmamıştı. Elim arada mor sütyenine değiyordu. O sırada sırtının ne kadar güzel olduğunu gördüm...
Ne diyorum ben??

EUN TAE

saçlarımı öne itip elini fermuara koydu. Elleri tenime değiyordu. Bu garip hissettirmişti.
Fermuar hala aşağıya inmiyordu.

"Ne oldu?"

"Takılmış..." başımı yavaşça aşağıya doğru indirdim.

"Çok sıcak." Cidden fazla terlemiştim. Kabinin içinde iki kişi daha zor oluyordu.

"Yaptın mı?" Hala eli fermuardaydı.

Tek elini belime doladı.

"Elini ver." Elimi ona uzattım

"Tam şu kısmı tut elinle." Elimi tam fermuarın yanına koymuştu.
Kendi eli belimdeydi. Sıkıca tutmuştu.
Garipti.

"Tamam oldu sonunda." Diyip fermuarı bırakmıştı. Karşıdaki aynaya baktım. Jin'in eli belimde benim ellerim önümde sanki mutlu bir aile tablosu gibi olmuştu.
Jin'de aynaya bakıp direk elini çekmişti.
Perdeyi aralayıp kabinden çıktı.

______
Üstümü giyip kabinden çıktım. Kasaya geldiğimde jinde yanıma geldi.

"Onu mu alıyorsun?"

"Dediğim gibi fark etmez..."

______

Arabadaydık hiç konuşmadık şimdiye kadar...

"Nasıl bir ev istiyorsun?" Demişti müstakbel kocam.

"Ne farkeder?" Sorusuna soruyla karşılık verince modu düştü.

Bahsettiğimiz ev ıssız bir alandaydı. Kimse yoktu en sevdiğim...

"Geldik hadi in." Güzel bir evin önünde durmuştuk cidden güzeldi tam istediğim.

Inip kapıya ilerledim jin arkamdan geldi.

"Burayı senin haberin olmadan tuttum malesef ama beğeneceğini düşünüyorum."

Kapı açıldı ve içeri geçtik.

"Oha!" Allah benim belamı versin bu nasıl bir tepki?

"Ne?"

"Yok... güzel hani."

Telefonum çalmıştı. Arayan kişi yetimhanenin müdiresiydi.
Merakla açtım.

"Alo?"

"Buyrun." Dedim merakla.

"Merhaba eun tae hanım bugün soo bin çok ısrar etti bende kabul ettim."

"Anlamadım neyi?"

"Sizinle beraber kalmak istiyormuş sadece bu gecelik bende izin verdim. Istediğiniz zaman gelip alabilirsiniz."

"Cidden sağolun çok tesekkür ederim." Dedikten sonra telefonu kapattım.
Karsımda duran jine koşup kollarımı boynuna sardım.