TEACHER OR HUSBAND .KSJ.

-31-

Gözlerimi yavaşça açtım. Iki göz ile karşılaşmam beni mutlu etti. Resmen burun burunaydık. Elleri hala belimdeydi. Iki elimi alıp yanağına koydum. Hafifçe okşadım. Okşarken jin gözlerini kapatmıştı.
Hayranlıkla onu izledim. Bir elim saçlarına gitti. Yumuşak saçlarıyla oynamaya başladım. Hala gözü kapalıydı. Yüzünün her santimini ezberlemeye çalışıyordum. Uykum vardı ama onu izlemeden de kendimi alamıyordum.
Okşamayı bırakıp bende gözlerimi kapattım. Tam gözümün altında hissettiğim dudaklar tekrar gözümü açmama sebep oldu. Jin geri çekilirken ona odaklandım. Yaptığının oda yeni farkına varıyor gibiydi.
Tekar kafasını koyarak gözlerini kapattı.

___________
Sabah okuldan aramışlardı. Ilk hafta okula gitmemişti herkes. Okuldaki arızalardan dolayı 1 hafta geç açıldı okulumuz. Bu bir nevi isime yaradı şu son olaylardan sonra okula gideceğimi sanmiyordum. Sabah da yarın okulun açılacağını söylediler.
Ilk uyandığımda artık alışmış olduğum kokuyla gözlerimi açtım. Kokusunu biliyordum artık, unutamazdım.
Telefon çalınca jin'i uyandirmadan konuşmuştum. Şuan ellerim hala yüzünde onu izliyordum.
Jin kıpırdayıp dümdüz yattı. Bende biraz kayıp göğsüne yattım. Kolunu kaldırıp belime koydu elini.
Iyice yerleşip kafamı yasladım.
_____________

"Tae biliyorum ama ağlamaman gerek." Uyandığımdan beri tae ile telefondan konuşuyordum. Balkona çıkıp jin'i rahatsız etmemeye çalıştım.
"Telefonumu açmıyor 100 tane mesaj attım."
"Tae sakin ol benimde telefonumu açmıyor. Sana yardım etsem keşke."
"Onu çok seviyorum." Biraz üzülmüştüm. Chae young keşke bilse bu hallerini.
Belimde hissettiğim eller yuzunden bir süre dondum. Jin ellerini belimden geçirip önümde birleştirdi. Kafasını boynuma koyup yattı omzuma. Tıkanmıştım nefes almam zorlaşırken telefondan tae bağırıyordu.
Donmuş ifadem ile telefonu tekrar kulağıma götürdüm.

"Tae ben seni sonra arayım mı?" Dedim Kekeleyerek. Ondan kurtularak yüzümü jin'e döndüm.

"Uyandın mı?" Gözleri şişmişti bu onu daha da çok sevimli yapmıştı.
"Tae miydi?" Başımı salladım yavaşça.
"Bugün evde olmayacağım." Nereye gidecekti acaba?
"Tamam peki."
"Nereye gittiğimi sormayacak misin?"
Hayır anlamında başımı salladım. Merak ediyordum ama beni hemen cok yakınız diye diğer kızlardan sanmasına gerek yoktu.
"Görüşürüz o halde."
______________

Evde otur otur sıkılmıştım. Yarın okul vardı gidesim zaten yoktu...son sene diye sıkıyordum dişimi.
Bildirim sesi gelince telefonu aldım elime.
-Daha iyi misin? Kim bu diye düşünürken jimin geldi aklıma.
-jimin sen misin? Yazdım direk.
-evet. Seni merak ettimde.
-numaramı sil nereden bulduysan.
Telefonu kapatıp odaya çıktım. Her yer karışıktı daha yerleşememiştik bile. Kıyafetler yerindeydi o kadar. Jin'in eşyaları kutuda aşağıda duruyordu benimkiler diğer odadaydı. Jin gelince en iyisi yerleştirmeliydik.
Mutfağa inip yemek yapmayı düşündüm.
________________

Kapı çalınca jin diye düşündüm. Ilerleyip açtım kapıyı. Tanımadığım bir kaç insan vardı arkadada mobilyalar.

"Merhabalar. Biz yeni eşyalar için gelmiştik." Şaşırıp geri çekildim.
"Buyrun lütfen."
"Yatak odası ve diğer odalar üst katta mı?"
"Evet üst kattalar." Bazı mobilyalar merdivenden çıkmaya başladı.

"Hanımefendi giyinme odası hangisi acaba?"
Daha neyin nerde oldugunu bilmezken oda soruyorlardı bana. Estrafa bön bön bakıp bir kaç odaya göz gezdirdim. Burasının olabileceğini düşünüp geri çekildim. "Burası."
_____________
Mobilyacılar gitmişti. Yatak odasına girdim. Gardırop gitmişti. Içindeki kıyafetler öylece yatakta duruyordu.
Giyinme odası da nereden çıkmıştı böyle.
Bir kaç kütüphane, makyaj masası ve tekli koltuklarda gelmişti. Oturup jin'i bekledim.
______________
"Herşeyi yerleştirdiler mi?"
"Evet. Ama etraf çok karışık eşyaları yerleştirsek mi?"
"Olur o halde kutuyu getireyim." Bende yukarı çıkıp odadan benim kutumu yatak odasına sürüklemeye başladım.
Bileğimde ki elleri durmamı sağladı.

"Ben yaparım yorulma."

Arkadaşlar bu bolum sıkıcı olabilir ama diğer bolum efso ama mantıkken boyle şeylerin olmasına lazim boyle hop herşey yerli yerinde olmuyorki.
Yarın diğer bölüm❤