TEACHER OR HUSBAND .KSJ.

-36-

"Eun tae?"
Kapıdan bize bakan kişiye döndüm. Yüzü ışıktan görünmeyince kaygılanıp jimin'i ittim.
Karşımda jin'i görünce tüm kan dolaşımın kesildi, kalbim atmamaya başladı, nefes alış verişlerim dahada hızlandı...
"J-jin..."
Gözlerinde ki tedirginlik çok çabuk büyüdü. Ve o an kendime binlerce küfür ettim. Jimin'e göz gezdirdi.
"Jin hyung!" Hyung kelimesi ile jimin'e baktım. Şaşırmıştım.
Gözlerim de dolmuştu. Beni o şekilde görmemeliydi...

Arkasını dönüp gitti. Boşluğa daldı gözlerim...
Yavaş yavaş bulanık görüyordum etrafı.
"Niye bir şey demedi bu hoca?"
Diyen jimin'e döndüm.
2 yıl önce kaldıramadıgım o eli jimin'e doğru kaldırdım. Yanağına vuracakken indirdim elimi ve ağlamaya başladım. Ağlama sebebim ne bilmiyordum ama jin'in gözleri...
Ona ihanet etmiş gibi hissediyordum kendimi.
"Ne oldu iyi misin?"
"G-git başımdan..."
Yere eğilip oturdum. Cidden de onun beni bu sekilde görmesi beni zedelemişti. Onu belkide daha çok zedelemişti...
Gerçi neden zedelesin beni sevmiyor bile ne diyorum ben?
Kendine gel eun tae!

___________

Anahtarı çıkarıp kapıyı açtım. Ayakkabılardan anladığım kadarıyla jin evdeydi.
Bitkin halimle eve girdim. Kokular geliyordu içki kokusu olduğuna emindim.
Salona ilerledim ışıklar kapalıydı. Yavaşça duvara döndüp ışığı yaktım.
Etrafta bira şişeleri vardı.
Koltukta oturur pozisyonda bana arkası dönük jin'e baktım.
Arkasını dönüp bana baktı. Geldiğime tepki bile göstermeyip tekrar birasın dan yudum aldı.
Çok içmişti... bunu anlayabiliyordum. Bitkin halimle gidip karşısına oturdum.
Açılmamamış bir birayı aldım ve ağzıma götürdüm. Püskürtüp ağzımı sildim. Iğrenç bir tadı vardı. Yerimden kalkıp jin'in kolundan tuttum. Yukarı doğru çekmeye çalıştım.
"Bırak beni! Sen iğrenç bir insansın!"
Yine gözlerim dolmaya başladı. Benden nefret ediyordu sanırım ama neden?
"Jin buraya gel hadi..."
"Sen ilk önce beni kendine bağladın! Sonrada beni kullandın.! Arkadaşımla öpüştün... sen iğrenç bir insansın."
Ne dediğini anlayamadım. Jiminle arkadaş mıydı?

"Sen beni kendine aşık ettin EUN TAE!"
Akmakta olan yaş dudaklarımdan jin'in omzuna düştü. Bana aşık mıydı?
"Jin sarhoşsun kalk lütfen!"

"Ama doğru biz kağıt üstünde evliyiz sen beni kocan olarak bile görmüyorsun... ben seni sevdim... yapmamam gerekti biliyordum."

"Ya ben!" Diye haykırdım yüzüne ağlmam konuşmama engel oluyordu. yere eğilip oturdum.
Ağladığımı fark edip bana yaklaştı. Baş parmağı ile yanağımı okşadı...
Bir anda geri çekip ayağa kalktı.
"Çok mu güzel öpüyordu seni anlat... çekinme!"
Bu muhabbetten sıkılmıştım cidden de...
"Ben senden başka kimseyi öpmedim!" Sarhoş degilmiş gibi döndu bana...
Anlamlı bir şekilde bana baktı.
"Daha fazla yalan söyleme..." kısık sesiyle beni aşağılar şekilde söyleyip merdivenden çıkmaya başladı.
___________

JIN
merdivenlerden aşağıya inip etrafa göz gezdirdim cidden de başım ağrıyordu. Eun tae salonda bıraktığım gibi uyumuştu yanına gidip kucağıma aldım ve koltuğa yatırdım.
Göz altları mos mordu... göz yaşları yanaklarında kurumuştu..

"Jin..."

"Efendim sevgilim?"

Bölüm atamıyorum çünkü yazamıyorum dün attım. Planda bugun yoktu...hatta 2 hafta ara verecektim kişisel sorunlar falan neyse iste iyi okumalar...

(Kötü oldu biliyorum telafi edeceğim...)