-52-

720 59 16
                                    

Suga ile otele gelmiştik. Ben bekleme yerinde tedirgince bekliyordum. Suga da şuan kızla konuşuyordur.
Kız eğer kabul ederse eun tae ile konuşup aramızda ne olduğunu anlatır.

Telefonumu çıkarıp tae'yi aradım.

"Nasılsın tae?"

"Iyiyim, asıl sen ne durumdasın?"

"Bildiğin gibi aklım hep meleğimde. O iyi mi?"

"Nasıl tarif edilir bilmiyorum hiç iyi değil ama iyi görünmeye çalışıyor (çok tanıdık geldi ksajhshsjsh) sürekli saçma sapan gülüyor eğlenmeye çalışıyor ama gece asla uyumuyor.
Uyku ilacı almaya başladı. Sürekli başının ağrısından şikayet ediyor. Ben iyi bakıyorum gözün arkada kalmasın."

"Tae, gözünü ondan ayırma." Gözlerim çoktan dolmuştu. Suga umarım kızı tavlamıştır tek düşüncem bu.

Suga asansörden inince ayağa kalktım.

"Ne oldu yedi mi?"

"Kız bana şuan ölüyor bitiyor yanıyor."

"Abartmasaydın oğlum."

"Bana iç çamaşırını verdi."

"SAKIN BANA DOKUNMA!!"

"Şaka be oğlum..." devam etti. "Yarın kafede buluşma ayarladım. Sen de geliceksin sonra ben sizi yalnız bırakıcam. Tamam?"

"Tamamdır."

__________________

arabadan inip kafeye yürüdüm. Suga kızla konuşmuştu kız mızmınlansa da konuşacakmış benimle. hemen kafeye doğru yürüdüm.

EUN TAE

"Tae sende bir şey var." Yüzüme bakıp dudak büzdü.

"Nerden çıktı?" Yanına doğru yaklaştım mutfakta meyveleri yıkıyordu.

"2 gündür garipsin, suskunsun benimle konuşmuyorsun..."

"Jin yüzünden." Bir anda gözlerimi belertip ona baktım.

Elindeki meyveyi bırakıp bana döndü.

"Yani jin biraz sinirlendirdi beni..."

"Yalan söylüyorsun!"
Tae gözlerini çevirip meyveleri tabağa koydu.

"Tae kac yıllık arkadaşımsın bana ne zaman yalan söylesen anlıyorum."

"Eun tae sen de çok kurcalıyorsun bir şey yok."

"O yakışıklı bebek suratına neler yaparım tahmin et."

Tae hızlıca mutfak çıktı. "Kaçma anlat çabuk."

"Jin bir otelde." Bir anda hızlıca söyledi.

O evden çıktıktan sonra aklıma getirmemeye çalıştım olan ne varsa. Kendimi mutlu etmeye çalıştım. Yazık, bir insan kendi mutlu olmak için rol yapıyor... Jin'in ne işi var otelde?
Sinirlendim aklıma yine kötü şeyler geliyordu.
"Adresi ver bana."

"Eun tae oraya gitmen hiç doğru değil." O kadar halsiz ve üzgündüm ki ayakta duracak halim yoktu bir de tae ile uğraşıyordum.

"Tae beni düşünüyorsan lütfen şuan o adresi ver!"

Telefonu alıp ekranı açtı, bana doğru çevirdi. "İşte burası."

Olduğum gibi ev şortu tişörtü ile cantamı alıp çıktım.
Dışarı çıkmayalı uzun zaman olmuştu. Hemen bir taksi çağırıp bekledim.

JIN

"Beni kırmayıp konuşmayı kabul ettiğin için sağ ol."

"Beni o gün yalnız bırakman haricinde kırıldığım bir mevzu yok. Aramadın bile gerçi."

"Nadia beni dinle lütfen, ben evliyim. Hastanede bunu söyledim."

"Evli olduğunu biliyorum..." biraz düşündü ve devam etti "daha aksiyon dolu bir ilişkimiz olur." Diyip dudaklarını yaladı.

Gözlerimi kapatıp sabret dedim sadece.

"Nadia benim karıma o gece bir sey olmadığını ispatlamam gerek."

"Beni salak mı sandın sen?"

"Bak cidden böyle olsun istemem ama ben kendimde değildim."

"Evet o gece bir sey olmadı ama... sen beni seviyorsun jin! gözlerini aç ve bunu kendine itiraf et!"

"Bana ne içirdiğini bile bilmiyorum."

"Ne içtiğin önemli değil beni istedin o gece!"

"Sus tamam daha fazla lütfen konuşma. Tek istediğim eun tae'ye bir sey olmadığını ve benim sarhoş olduğumu söylemeni istiyorum... lütfen."

EUN TAE

Otele girdiğimde etrafıma bakındım. Kafe tarzı bir yerler aradım.

Karşıda bir tane vardı. Koltukta oguran jin'i fark ettim.

Ve... karşısında da o kadın.

Uzun bir ara geçtiğinden hikayeyi hatırlamıyor olabilirsiniz bu yüzden 41den tekrar okuyabilirsiniz size kalmış.

Yine bölüm yazmaya gidiyorum....
Yorumlarınızı eksik etmeyin bidenelerim.

TEACHER OR HUSBAND .KSJ.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin