-48-

2.1K 171 32
                                    

JIN

Masada ki kitapları alıp öğretmenler odasına ilerledim. Bugün burda ki son günümdü. Eun tae okula gelmiyordu...
Şuan kiminle nerede bilmiyordum. Boşanma ani gelişmişti. Bu olay beni hala yıpratıyordu. Onu bu kadar çok sevdiğimi bilmiyordum ona bu kadar aşkla baktığımı...

"Kim seok jin!" Arkamda ki ses ile boş koridora baktım. Tekrar o kadını görmem ile sinirlendim.

"Ne işin var burada!" Hızlıca koridorun öbür ucundan yanıma gelmişti.

"Ben seni özlüyorum..."

"Ne! Sen beni özlüyor musun? Yalan söyle tamam ama bu kadarı inandırıcı olmuyor!" Tedirginlik ile kenarda duran elimi avuçlarının arasına aldı.

Elimi çekmek isterken koridorun en başında duran eun tae'yi gördüm. Saçlarını kestirmişti, üstünde beyaz bir tişört ve mavi kısa bir şort vardı. Kahkül kestirmişti... büyülendim, tekrar tekrar baktığımda.
Buraya baktığımda ona baktığımı gördü, yanıma göz gezdirdi. Biraz duraksayıp kaşlarını çattı, kıza sürekli bakıyordu. Hemen elimi ondan kurtardım. Eun tae arkasını dönüp ordan uzaklaştı. Bende onun gittiği tarafa yürüdüm. Gözden kaybolduğunda yere kendimi bıraktım.

O günden sonra ilk defa görmüştüm. Her detayını özlemiştim. Son konuşmamız benim ona 'karşıma çıkma' diyişimdi... belkide bu ikimiz için iyi olacaktı.
Son kez öğretmenler odasına girdim. Ceketimi alıp çıktım.

EUN TAE

Odam da oturup etrafı gözetledim. Bugün onu görmüştüm. Bıraktığım gibiydi her hücresi, yanında o kadın vardı... yüzünü aklımın her köşesine kazıdığım kadın...

FLASHBACK "boşanmadan önce"

Dağ evinden geleli 1 hafta olmuştu, jimin dün koreye dönmüştü. Hersey anlamadığım bir bicimde devam ediyordu. Jin'in beni öpmesi... jimin'e suç atması... hafızamı kaybetmem...

"Hayatım geldim ben." Jimin'in sesi ile koltuktan kalktım. Jimin'in eski evindeydik 2 yıl önce hatırladığım ev yani...

"Jimin... birşey konuşmamız gerek."

"Şuan mı?"

"Evet." Yorulmuş edası ile koltuğa oturdu.

"Tabi..."

"2 yıl önce ne oldu?" Kaşları aniden çatıldı.

"Ne gibi?" Dahada gerildiğini hissedebiliyordum.

"Sen ve ben..." ne diyeceğini düşünüyor gibi bir hali vardı.
Devam ettim.
"Beni aldattın mı?" Titrek sesimi ona sunarken o ise başını yere eğdi. Böyle birsey olamazdı değil mi?
Yanımdan aniden kalkıp yukarı odasına çıktı. Merdivenlerden onun peşinden çıkmaya başladım. Her basamak zihnimi sarsıyordu. Jimin kapıdan odasına girdi. Kapının önüne baktığımda zihnim tekrar sarsıldı. Hediye paketi...
Hediye paketi hatırlıyorum! Yere o hediye paketini koyduğumu hatırlıyorum! Fazla bir şey hatırlayamayıp içeri adım attım.

"Jimin bak ben öy-" beni durduran şey  beynimdeki inleme sesleriydi... jimin'in sesi... duvardan elimle tutundum. Karşıya baktığımda yatağı görmem ile duvara kendimi yaslayıp aşağıya doğru kaydım.
O gün ne olmuştu? Hediye paketi neydi?
Başım dönmeye başladı. Bir kac parça zihnimde canlanıyordu. Jimin'i o kadının üstünde görmem gibi...
Aniden dolan gözlerim ile ayağa kalktım.
Jimin bana baktı.

"Bu odada değil mi? Bu odadaydı! Neden yaptın bunu!" Yere düşüp hıçkırmaya başladım. Arkamdan gelen adım sesleri kulaklarıma iletilmişken belimdeki eller ile havaya kalktım.

Selam selam selammmmmm yarın okul açılıyor pöff hatırlattığımdan  özür dilerim dbdbgd kendinize iyi bakın yarında pek gerilmeyin sakince okula gidin seviyorum sizi💜💜💜💜💜💜💜💜💜💜💜💜💜💜💜💜💜💜💜

TEACHER OR HUSBAND .KSJ.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin