TEACHER OR HUSBAND .KSJ.

-43-

Bugün 2 bölüm attım ehi
"Hey! Of hey demekten yoruldum. Bana bir açıklama yapmadan gidemezsiniz."

Arkamı eun tae'e döndüm. Yüzümde ki buruk ifadeye şaşırmıştı belliki.
Jimin diğer taraftan seslendi.
"Jin...buyur ilk sen başla."

"Jimin bir durur musun sevgilim."

Başımı yere eğip onlara baktım.
Nefes alıp ağzımı araladım.

"Canınız ceheneme."

Tekrar yurumeye başladığımda içimdeki acıyı hissettim. Madem beni hatırlamıyordu, hiç tanışmamıştık... jimin'i niye hatırlıyor üstelik aldatmadan önce.

Ellerimi yumruk yapıp hastaneyi terk ettim.
Tae'in yanına gidebilirdim.

Akşam 18.47

"Bizim gruptaki velet eun tae ile sevgiliymiş anlatabiliyor muyum taehyung?"

"Jin ben anlayamıyorum eun tae bana neden söylemedi bir tümör olduğunu? Ve jimin ile sevgili olduğunu?"

"Konu bu mu taehyung? O gün o kızla beni görmüş olmalı... üzülmediği sürece dışarı yağmurda ıslanmayı sevmez...onu tanıyorum."

"E bizim bok yiyen jimin niye aldatmış kızı?"

"Bilmiyorum... ama hem jimin hem ben aynı acıyı ikinci kez yaşattım ona.."

"Senin gerizekalılığın! Ne diye kız ile sevi- tamam sustum."

"Doktor ile konuştular mı acaba? 2 yıl öncesinde seni tanıyor muydu tae?"

"Evet sıkı arkadaştık."

"Yürü gidiyoruz." Diyip kolundan tuttum.

"Hey hey dur!"

"Bugün biri bana bir daha hey derse sıçarım ağzına!"

___________

EUN TAE

"Jimin o kimdi?"

"Arkadaşım." Arabada kafamı cama yaslamış eve gidiyorduk.

"Niye kavga ediyordunuz?"

"Önemsiz birşey."

"Bana ne olduğunu söyleyecek misin artık? Neden hastanedeydim ve bu başımda ki sargı ne?"

"Eun tae beyninde bir tümör varmış yeni öğrendik ameliyata girdin sen...ve sonra bazı şeyleri unuttun."

"Ne gibi seyleri?"

"2 yıl öncesini hatırlıyorsun."

"Şuan 2016 değil mi?" Kaşlarımı çattım. Ne oluyordu böyle...
"Ne değişti ne oldu hayatımda?"

"Önemli birşey yok herşey aynı merak etme sevgilim."

Evin önüne geldiğimizde durup göz attım. "Burası senin evin değil ki?"

"Yeni almıştım hatırlamıyor musun?"
Kafamı olumsuz anlamda salladım. Niye böyle olmuştu herşey. Anlam veremiyordum.

"Benim eşyalarım nerde?" Jimin bir an duraksadı. Tedirgin görünüyordu.

"Diğer evimde kaldı." Anlar bir şekilde başımı salladım. Kapı çalınca jimin kapıyı açmaya gitti.

"Ne işiniz var burda?" Jimin ani sesinden kapıya baktım.

"TAE!!!" tae'i görmem ile üstüne atlamıştım. Kemiklerini kırar derecesinde sıktıktan sonra serbet bıraktım.

"Sakin ol yeni ameliyattan çıktın."

"Yine mi sen?" Yanında duran hastanedeki adamı gördüğümde gözümü devirdim.

"Evet yine ben bu arada tanışalım ben seok jin yani koca-..." yanında duran tae dirseğini adını yeni öğrendiğim jin'in karnına geçirmişti.

"Ögö öhöğ." (Öksürme biçimi sjsjjs)

"2 yıl öncesini hatırlamıyormuşsun. Biz seninle buluştuk 2 ay öncesine kadar sen düğün yaptıktan sonra yani."

"Ne düğünü?"

"Hasta ziyareti kısa olur dimi?" Jimine döndüm bir anda ne oluyordu burda?

"Biri ne oldugunu söyleyecek mi?"

"Birşey yok birtanem." Jimine dönüp baktım. Tae ye göz attığımda halinden memnun değildi.

"Piç herif." Jin sessiz söylemesine rağmen duymuştum. Neden diyordu simdi bunu?
Jimin'in telefonu çalınca aramızdan ayrıldı.

Jin denen cocuk o kadar güzel bakıyordu ki bana bir yandan ağlayacak gibi... ağlasa bana sarılacak gibi...

"Eun tae hicbir sey hatırlamıyor musun?" Demişti jin.
Adımı nereden bildiğini bile bilmiyorum...

"Malesef... seninle tanışıyor muyduk?"

"E-evet.. çok yakındık ben özür dilerim." Neden özür dilediğini anlayamamıştım.

"Sadece bunu bil özür dilerim." Gözleri dolmuştu. Sarılmak istedim ona ilk defa tanımadığım birine sarılmak istedim.

"Şey büyükbabam... vefat etmiş gitmem gerek." Ağlayan jimine döndüm içim yandı o anda koşarak ellerini tuttum.

"Ben beklemiyordum bir anda... her neyse."

"Sakin ol ben yanındayım." Diyip dudağına yükselip hafifçe öpüp geri çekildim.

Şimdi sıçtık kızım sen niye el alemin dudağından öpüyorsun?

Mona jin SJÖNSEKWHSKMSNSJSKSUSHBSBS