Halsizlikten başım çatlıyordu. Jin'in göğsüne yaslandım. Hasta olacağımı bile bile yinede o yağmurun altında yürümüştüm işte...
"Ben yatmak istiyorum." Zar zor sesimden çıkan cümleyle jin'e göz attım. Suyu ayarlıyordu.
"Bir kerede inat etme." Beni duş kabinin içine indirdi. Altımdaki pantolonu yavaşça çıkardı. Tişörtü çıkarmadan suyu açmaya elini uzattı. Elini tutum durdurdum.
"Üşüyorum zaten soğuk suya ne gerek var." Titremeye başlamıştı vücudum."Senin şuan ateşin var cayır cayır yanıyorsun."
Bir anda üstüme inen soğuk su ile cırlamıştım.
Saçlarımdan aşağıya inen damlalar dudaklarımdan iki yana ayrılıyordu. Jin'e göz gezdirdim. Sadece bana odaklanmıştı. Ellerini alnıma yerleştirip yüzümü yıkadı. Saçlarımı arkama atıp rafta duran sampuanı aldı. Saçıms döküp ovalamaya başladı. Duruladıktan sonra ona tekrar baktım. Benimle ilgileniyor olması cok mutlu ediyordu. Üstüme tekrar tuttu suyu. Su soğuktu üşüyordum ama yine de jin'e odaklandım. Son kez üstüme tutup suyu kapattı.
Bugün yerleştirdiğimiz bornozu alıp üstüme sardı.
Yürüyecek halim yoktu. Ama jin'e de diyemezdim beni taşı diye. Jin banyodan çıkmıştı. Bende yavaş adımlarla kapıya geldim. Jin odada yoktu. Kapıdan içeri elinde kıyafetler ile geldi.
Beni görüp kıyafetleri bıraktı. Kolumdan tutup yatağa otutturdu. oda arkama oturdu. Bornozu arkamdan alıp kenara koydu. Beyaz tişörtüm ıslak olduğundan içimde görünüyordu. Dert etmeyip tişörtün eteklerinden tutup yukarı çektim.JIN
Tişörtü yukarı çekince yutkundum. Mor sütyeni gözlerimi alıyordu. Aynı o gün gelinlik aldığımız gündeki mor sütyen di...
"Aynı.." ne dediğimi anlayıp hafifçe oksürdüm.
Saçları sırtından aşağı salanıyordu. Damlalar bacağıma düşüyordu.
Ağzımı kapatıp o güzel sırtını izledim.
Kendimi izlemekten alamıyordum. Bel oyuntusu ve bel gamzesi gözüme takılıyordu... çok güzelsin.
Yandaki sütyeni yavaşça aldı. Önümde mi giyinecekti?
"Şey ben bakmıyorum rahat giyinebilirsin." Başımı yavaşça indirirken sütyenin kopçasını açmaya çalışıyordu.
"Jin." O zor nefes alan ağzımla "hı.." diyebildim sadece.
"Şey yani şunu çıkarabilir misin?" Ellerimi ona uzatıp güzel mor sütyenin iki kopçasını açtım. Tekrar önüme dönüp başımı eğdim.
"Giyindin mi?" Ses vermeyince ona döndüp. Giyinmişti yerde ıslak mor kilodu ve sütyeni vardı. Tekrar yutkunup yandaki tişörtü aldım. Ona giydirmek için kafasından soktum. Ellerim ister istemez tenine değiyordu.
Öne doğru eğilerek ğöğsüne getirdim tişörtü. Dahada indirebilmek için omzuna biraz daha yaklaştım. Bri anda yüzünü bana dönünce çok yakın olduk. Elimi tişörtten çekip güzel gözlerine baktım.
Hemen gözlerini aldı benden...
"Alt eşofman getirmedin mi?" Dedi titreyen sesi ile."Ateşin var bu yüzden böyle kal. Tişört uzun hem. Uzun olsun diye benim tişörtlerimden getirdim.."
EUN TAE
Zaten onun tişörtü olduğunu kokusundan hemen anlamıştım. Elleri tenime değmişti zaman zaman buda nefesimi tutmama sebep oluyordu. Mor sütyenimi o 2.defa görüyordu.
Jin biraz eğilip yandaki çekmeceyi açtı.
Tarak çıkarıp bağdaş kurduğu bacaklarını ayırıp yanıma doğru uzattı. Iki bacağı iki bacağımın yanındaydı. (umarım anladiniz shhshs)
Saçlarımı tişörtün ıçinden çıkarıp serbest bıraktı.
Elleri yüzümün önüne geldi öndeki saçlarımı alıp geriye doğru bıraktı. Nazikçe tarıyordu.
"Çok güzel kokuyorsun..."Bugün prfangirl
'E söz vermiştim. 2 bölüm atacağım yani😂😂
Yarım saat sonra 34.bölüm geliyor😂
Kendinize iyi bakenn🌌✋
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TEACHER OR HUSBAND .KSJ.
FanfictionBizim ilişkimiz gece ve yıldızlar gibiydi.. Gece olmadan ne yıldız görünüyor, yıldız ise gecesiz yapamıyor... Başka teacher or husband kitaplarından farklı olduğumu düşünüyorum. Okuyup bana destek verirseniz sevinirim. Umarım ki beğeneceksiniz❤