Bölüm 22 / "Kalbimi Parçalıyor..."

3.6K 207 291
                                    

"Somurttuğun zaman çok çirkin olduğunun farkında mısın?" Oflayarak gözlerimi devirdim.

"Ağlasana."

"Hı?" Kaşlarımı çatarak masasında oturan Dev'e anlamayan gözlerle baktım.

"Rahatlayacaksan ağla diyorum. Çekilmiyorsun böyle. İçine attın babanın durumunu, dayanamazsın sonra."

"Gerek yok atmıyorum içime."

"Kendin bilirsin." Araf tekrar çizimine dönünce ben de bilgisayara odaklandım.
Bilgisayarda kadın bir şeyler anlatıyordu ama dikkatimi bir türlü vermemiştim dinlediğim derse. Kafam babama takılmıştı. Durumu şimdi nasıldı? O günden sonra bir daha gitmemiştim hastahaneye. Araf en son iki gün önce söylemişti bana durumunu. Aynıydı. Hiçbir gelişme yoktu. Düşünüyorum da uyanmasa ne olurdu? Mutlu mu olurdum yoksa pişmanlıktan ölene kadar mutsuz mu?.. Bana yaptıklarından sonra sonunda hak ettiği cezayı buldu der hiçbir şey olmamış gibi davranmaya devam mı ederdim, yoksa o da çektiği acıların hiçbirini hak etmemişti diyerek onunla beraber ben de mi yanardım. Sanırım... ilk düşündüklerim olmazdı. Ben öyle umursamaz olacak kadar kalpsiz değildim.

Oflayarak bilgisayarın ekranını indirerek kapattım ve ayağa kalktım. Araf'a bakmadan kapıyı açtım ve odadan çıktım. Herkes kendi halinde çalışıyordu. Kimisi bilgisayar başında kimisi ayakta. Aşağıya insem sorun olmazdı herhalde. Sonuçta kaçacak değildim.

"Ay çok özür dilerim!" Merdivenlerden dalgın bir şekilde inerken çarptığım kızın elindeki dosyalar yere döküldüğünde eğilip toplamaya başladım.

"Mühim değil." Kız dosyalarını toplayınca gülümseyerek bana baktı.

"Yeni misin burada? Daha önce seni gördüğümü hatırlamıyorum."

"Hımm...evet yani yeni sayılırım."

"Feyza ben."

"Feyza bir gelir misin?" Arkamdan tanımadığım bir kız sesi konuşunca Feyza gülümseyerek vedalaştı ve yanımdan uzaklaştı.

"Nefes." Sefa birden seslenince sıçrayarak ona baktım.

"Korkuttum mu?" Gözlerimi devirerek 'ne var' dercesine nefesimi verdim.

"Biraz önce konuştuğun kız kimdi?"

"Bilmem. Yani ilk defa karşılaşmıştık."

"Onu ayarlasana bana." Kaşlarımı çattım.

"Ya ben nasıl yapayım? Üstelik kızı tanımıyorum bile."

"Ya Nefes hadi yaparsın sen. Bak belki de çok hayırlı bir işe vesile olacak yardımın."

"Kızı sen tanıyor musun?"

"Yoo. İşte ayarla bana o zaman tanırım."

"Ya Sefa belki sevgilisi falan vardır. Hem ben anlamam öyle şeylerden."

"Ya Nefes lütfen hadi. Bak ilk defa bir şey istiyorum senden kırma beni. Çaktırmadan sorarsın sevgilisi, sevdiği var mı diye."

"Tamam denerim."

"Harikasın ya!" Sefa gülümseyerek yanağımdan makas aldı ve uzaklaştı. Arkasından gözlerimi devirerek durduğum merdivende aşağıya inmekten vazgeçerek tekrar odaya döndüm.

Masaya ilerlediğimde kaşlarımı çattım. Başım dönmeye başlamıştı. Sandalyeyi çektim ve oturdum. Ellerimi açarak masaya koydum ve alnımı yasladım. Gözlerimi kapattım. Biraz beklersem geçebilirdi.

"Ne oldu?"

"Hiç. Sadece biraz başım döndü." Başımı avuçlarımdan kaldırmadan konuştum.

KALPSİZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin