-11-

3.3K 49 3
                                    

Multimedia: Juana

İskren yine kontrolü ele almıştı. Arabayı hunharca sürüyordu. Yavaşça siyah gözlüklerini taktı.

Nereye gittiğimizi bilmiyordum ve bu benim içime korku dalgaları yayıyordu.Kebab yiyeceğiz dedi ama kebabtan ne kastettiğini bilmiyordum. Umarım normal kebabtan bahsediyordur.

Nereye gittiğimzi, ne olacağını bilmeden ilerliyordum. İskrene baktığımda kafasını bana çevirdi ve sonra yola bakamya devam etti. Direksiyonu hunharca kavrayan eline bakıyordum. İnş beni de kavrar. Böyle şeyler düşünürken arabayı durdurdu. Ona anlamamışçasına baktım.

"Geldik" dedi. Arabadan indiğimde gördüğüm şey bir restorandı. Demekki şuan sadece kebab yiyeceğim.

İskren bir masaya geçti ve oturdu. Ben de peşinden gittim. Bu suretle menüden 2 kebab ve yanında da şarap istedik. Ben promosyon olarak 4 domates istedim. Bana boş boş bakıyordu, fakat açtım. Açken çok sinirli olurum ve ona bakarak gözlerimi devirdim.

"Nedan böyle yapıyorsun" dedi.

"Açım" dedim. Bundan sonra masaya sessizlik hakimdi, gerilim volta atıyordu. Artık açlıktan gözüm dönmüştü. Bana kebabtan bahsedip bekletemezdi. Sepet hanım da böyle yapmıştı. Tam bir şerefsiz. Bana kebab ısmarlayacağını söylemişti ve ısmarlamamıştı. İnş iskrenle böyle bir şey olmayacak, güzelce kebablarımızı yiyecektik. Kebab geldiğinde en son hatırladığım şey iskrenin 'afiyet olsn' deyişiydi. Gerisi bulanık...

Kebabımı çılgınca yedikten sonra iskrene baktım. Bana çok duygulu bakıyordu. Ona baktım ve gülümsedim.

"Teşekkür ederim. Sepet hanım gibi beni yarı yolda bırakmadığın için." daha sonra iskrene kısaca Sepet'in yaptığı akıllara durgunluk veren şerefsizliği anlattım.

"Ben seni bu şekilde yarı yolda bırakmam, kebab dediysem kebab ısmarlarım" dedi. Bir kez daha aşık olmştum. Bu güzel yemekten sonra onun olmaya hazırdım. Kebab bana yeterli enerjiyi vermişti sanırım. Kedim artık depresanı komple içsem de fayda etmeyecek şekilde tıslıyordu.

Bir miktar psikolojik durumlardan konuştuk, onu yarı alan ihmal sendromu, korteks altı yapıların işlevleri, görsel agnozi ve Phineas Gage vakası hakkında aydınlattım.

Etkilenmiş gözüküyordu. Daha sonra birer cola söyledik ve sohbete tekrar daldık. Birkaç saat daha sohbet ettik ve saate baktığımda akşam 8:38 idi. Geç olduğunu bahane ettim ve kalktık.

Restorandan çıktık, arabasına doğru yönelirken bana beni okulun otoparkına geri bırakacağını söyledi. Ben ise planı devreye sokarak:

"Gerek yok, beni eve bırak" dedim. Şaşırmış görünüyordu.

"Oki" dedi ve evime doğru yola çıktık...

Psikolog ve PsikopatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin