Psikolog ve Psikopat

-42-

Eşyalarımı odama bıraktım ve sıcak bir duj aldım. Duştan çıktığımda siyah askılı bluz ve kot pantulunumu giydim. Saçımı topladım ve makayajımı yapmaya balşasdım. Fondötenimin 9. katını sürerken telefonum çaldı. Arayan Iskren'di.

Telefonu açtığımda hemen aşağı inmem gerektiğini, açık büfe olduğunu belirten bir konuşma yaptı. Açık büfe olduğunu duyduğum an telefonu kapattım ve makyajımı yarım bırakıp dışarı çıkmak üzere kapıya koştum. Fakat ani bir hareketle yerimde durdum. Bir şey unutmuştum.

Telefonuma indirdiğim mor ışık uygulamasını açtım ve duvarlara, çarşafa, yastıklara, tavana tutmaya bşladım. Burada neler döndüğünü anlamanın tek yolu buydu. Eğer bu odada tohum tanecikleri var ise görevlilere uzun bir konuşma yapmag suretiyle odayı tekrar temizletecektim.

Ve evet, işte buradaydı. Tavanda ve duvarlarda tohumlar mor ışık eşliğinde bana bakıyorlardı. Çığlık atmag suretiyle hışımla odadan çıktım ve otelde bağırıp çağırmaya başladım. Iskren haykırışlarımı duymuş olacak ki elinde açık büfeden tepeleme doldurduğu tabağı ile bana doğru geldi.

Durumu ona anlattığımda neden bu kadar büyüttüğümü sordu. Ona çemkirerek bağırmaya devam ettim. Odayı temizleteceğini söyleyip beni yemek yemeg üzere oradan oraya sürükledi.

Açık büfe gerçekten çok hoştu. Iskren yemeğe başlamıştı. Ben de hemen iki tabak kapıp her şeyden tepeleme doldurmaya başladım. İkisi de dolmuştu. Tabakları Iskren'in yanına bırakıp 2 tabak daha alarak tepelemeye devam ettim.

Sonunda işim bitmişti. Önümdeki dört adet tabağa mutlulukla bakıyordum. Heman yemeğe koyuldum. Iskren yemeğini bitirmiş, çoktan çıkarmag üzere tuvalete gitmişti. Gastrointestinal sistemi iyi çalışıyordu.

Araştırmalara bugün başlayamazdık. Çok yorgunduk ve atlatmış olduğumuz terör saldırıları yüzünden gergindik. Fakat yine de günü otelde geçirmeg istemiyordum. Hindistan'da gezilecek yerleri aramaya baişladım ve Iskren geldiğinde ona bulduğum yerlere dübellenmeyi teklif ettim.

"Oki" dedi ve yola koyulduk.