Yemeğimizi yedişkten sonra tekrar yatağa geçmiş, birbirimizi saksafonlamıştık. İşimiz bittikten sonra beklemeden hemen gidip dişlerimi fırçaladım. Daha sonra bınyo yaparak vücudumu İskren'in tohumlarıdan arındırdım. Bunun için 3 kez keselenmem gerekmişti çünkü
heryerimdelerdi ve kurumuştulardı. Temizlendiğimden emin olmak için çantamda taşıdığım mavi ışığı aldım ve vücuduma tuttum. Hala kolumda ve boynumda biraz vardı ama olsundu. Kolumdakileri yalayarak yok ettim.
Banyodan çıkınca hala yatmakta olan ISkren'i gördüm. O daha da bitkin bir haldeydi ve her yeri benim sayemde parlıyordu. Odaya girince güneşin yansımasıyla birlikte Iskren'in parıltısı birlikte gözümü almıştı, elimle gözüme gölge yaptım. Iskren'i uyandurıp ona banyo yapması gerektiğini belirttim. Yataktan kalkmaya çalışıyordu ama parmakları birbirine yapışmıştı. İkimiz el birliğiyle parmaklarını ayırdık.
Kalktı ve banyoya girdi. O duş alırken mavi ışığı aldım ve yatağa tuttum, hala buradaydık. Gördüğüm şeyler karşısında gülümsedim, burada bizim izlerimiz vardı, aşk jellerimiz...
Banyodan çıktı, giyinirken ben de onu izliyordum. Eşofmanını giyerken bana baktı ve içtenlikle gülümsedi. Ben de ona gülümsedim. Giyinirken yaptığı her hareketini, her kasını izlziyordum. Hala tatmin olamıştım ve onu tekrar istiyordum fakat keselenmekten ellerim artık aşınmıştı. Bunu daha sonraya bırakarak betaber aşağı indik.
Geçen gece hayalini kurduğum şeyi yapmaya başladık, beraber oturduk ve Grinin Elli Tonu'nu izlemeye başladık. Bunu Secret'ta izlemiştim, eğer evrene mesaj yollarsan gerçekleşirdi, fakat bu öğrenme psikolojisindeki kendini gerçekleştiren kehanet de olabilirdi. Bunun üzerinde fazla durmayarak filme odaklandım.
Christian, Anna'ya kemerle vuruyordu. Kedimde zaten Iskren'i giyinirken gördüğüm anda kıvılcım çakmıştı fakat şimdi çakanın sadece kıvılcım olmasını istemiyordum. Fakar şimdi onunla oturmuş Christian'ın dominantlığını izlerken alt kısmımdan dumanlar çıkmaya başlamıştı. Iskren'in de borusu suyla dolmaya başlamış gibiydi, bunu eşofmanındaki şişlikten anlayabiliyordum. Bakışları da yoğunlaşmıştı.
Ona dönerek "Kemerin nerede?" diye sorduğumda "Ohhhh!!11" diyerek karşılık verdi. Koşarak yukarı çıktım ve kemerini buldum. Dizleerinin üstüne yüzüstü yattım, o da altımdaki küçük pembe şortumu çıkardı. Kemerle sağ kalça küreme vurduğunda "Huaahh" diye bağırdım. Zevkten çıldırıyordum ve o da aynı şekildeydi. Çünkü artık dizinde yatmıyordum, malafatı beni dizinden daha yukarıda tutuyordu. Evet, tekrar yapacaktık.
Yorgun olduğumuz için bu sefer anca 2 posta gittik, bu bizim en az attığımız posta sayımızdı. Artık kedim 'Lütfen, yeter artık' diye kısık kısık konuşuyordu. Böylece işimizi bitirdik ve banyolarımızı hızlıca yapıp tekrar salona dödnük.
Biraz daha televizyon izledik ama bu sefer film değil, Smackdown izledik. Ben Radny Orton ile değişik fanteziler kuruyor, ama sorna Iskren'e bakarak Randy ile kurduğum fantezileri Iskren'e uyarlıyordum. Bu şekilde 1 saat civarı Smackdown izledik. Randy orton'ın jinder Mahal'e nasıl yenildğini anlayamamıştım. "Jinder Mahal steroid alıyor, meme uçlarına bak" dedi Iskren. Bunu biraz tartıştık, Benim favorim Randy Orton, Iskren'in favorisi Brock Lesnar idi. Ve ikimiz de Jinder Mahal'dan ve Samoa Joe'dan nefret ediyorduk. Shinsuke Nakamura'yı ise seviyorduk. Ne kadar çok ortak noktamız var diye düşündüm.
Bundan sonra bılaşıkları yıkadık, hırkalarımızı giydik, kahve ve bisküvülerimizi alıp bahçeye çıktık. Sohbet etmek, onun hakkınd daha çok şey öğrenmek istiyordum. Onun beynini daha iyi anlamak istiyordum...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Psikolog ve Psikopat
ChickLit"Sana aşık olmak istemedim" "O zaman olmasaydın" "Benim öğrencimsin Iskren" "Öp beni" Bunu dedikten sonra dudaklarıma yumulmuştu. O, Iskren'di, Bulgaristan'ın psikopat, narsist playboyu... Yanlışın ta kendisi. Juana, kliniğe gelen hastası ve aynı za...