Multimedia: Iskren, Roberto ve Juana
Hala yataktaydık, saate baktığımda 18.09 idi. Buna istinaden maça gitmek üzere kalkığp hazzırlanmamız gerektiğini belirttim. Iskren onayladı ve yataktan kalktı.
Beraber aşırı sıcak ve seksi bir duş aldıktan sonra çıktık ve kurulanmag suretiyle üstümüzü giydik. Ve dişlerimi fırçalamalydım çünkü yarım saat önce tank atış menziline maruz kalmıştım.
Ben saçımı ve makayajımı yaparkne Iskrenyemek hzırlaycağını söyleyerek aşşğağı indi. Onun elinden yemek yiyecektim ama bu sefer kedi susturan tarzı değil, gerçek bir yemek yiyecektim. Bunun heyecanıyla aşağı inerken bir şey unuttuğumu fark ettim. Bizi beraber göremezlerdi.
Bunu düşününce kamufle olmam gerektiğini fark ettim ve kafama peruğumu taktım ve ne olur ne olmaz diyerek kar maskemi de çantama atarak aşağı indim.
Iskren beni perukla görünce 2 saniye hareketsizce bana baktı. Kamufle olmam gerektiğini açıkladım. Anlamsızca baktı ama tamam diyerek önündeki tavayla ilgilenmeye devam etti.
Üstüme bej bir tişört, pantolon ve bir ceket atmıştım. Üstüme tkrar bakarka masaya geçtim. Iskren bana kıymalı menemen ve domatesli makarna yapmıştı, teşşekür ederek yemeğimi yeddim. Güzel yapmıştı.
Yemeğimizi yedikten sonra saat 19:03 olmuştu. Geç kalmamak için buşlalıkları sonra yıkamaya karar verdik. Çantamı aldıktan sonra kapıya yöneldik ve çıktık. Iskren sürücü koltuğuna geçmek suretiyle arabayı çalıştırdı ve ben de yanına oturdum. İlk defa böyle bir maçta bulunacagtım.
18 dakikadır yoldaydık, sıkılmaya başlamıştım. Iskren'e 6. kez ne kadar kaldığını sordum ve yine neredeyse geldiğimizi söyledi. Ben buna hiddetlenmiştim.
"Maçtan sonra eşyalarını toplayalım ve bana yerleş" dedi. Ona yerleşirdim ama evine yerleşemezdim.
"Iskren, bu iyi bir fikir olmamag" dedim korkarak. Tahmin ettiğim gibi hırçın gözlerini bana çevirdi.
"Beraber yaşamak istiyorum Juana, snie hep yanımda görmek istiyorum" dedi hiddetle.
"Bunu daha sonra konuşuruz" diyerke önüme döndm. "Konuşacak bir şey yok, bende kalacagsın" dedi. O an hiddet dalgası içime yayılmaya başladı.
"Ama ben sana kesin bir cebap vermedim, daha sonra konuşacağız dedim" dedim üsteleyerek. Bana haşin gözlerle baktı ama sonra kafasını tekrar yola çevirdi. Yolun geri kalanında sessizdik. Daha sonra arabayı durdurdu ve inmemi söyledi. Dediğini yaptım ve etrafıma baktım.
Ormanımsı bir yerdeydik, fakat Iskren buraları çok iyi bildiğini belli edercesine emin adımlarla yürüyordu. Ben de meccbur peşinden gittim. Beni kolumdan tutarak yanına çekti ve 108 metre ilerimizde duran kapıya doğru yürüdük. Kapıya geldiğimizde karşımıza 63 yaşlarında, kısa boylu, şişman, beyaz saçlı ve mavi sakallı bir adam çıktı. Iskren adama zarf uzatmag suretiyle adamın bizi içeri almasını sağladı. Esrarengiz işler dönüyordu.
İçeri girdiğimizde görüş kalitem birden 240 pixele düştü. Çünkü etrafta çok fazla duman vardı ve etrafı zor görüyorudum. Iskren'i kaybedersem bir daha bulamayabilirdim, bu yüzden ona sıkıca yapıştım.
İğrenö bir koku geliyordu. Sanki ter ve tuvalet kokusu karışmıştı ama aralarında bir miktar şeker kokusu da barındırıyordu.. Hemen lateral prefrontal korteksim harekete geçti ve bu iğrenç koku karşısında aktive oldu.
Biraz daha yalkaşınca haklı olduğumu gördüm. Mavi ve gri takım elbise giymiş bir grup nargile dönüyordu. Midem iyice kalkmıştı, kusacaktım. Iskren'e tuvaletin yerini sorduüğumda gitmemem gerektiğini söyledi, çünkü kaybolurmuşum. Haklıydı.
İlerlediğimizde dçvüş alanınaulaşmıştık. Ter kokusu buradan geliyormuş, kokunun kaynağına gelmiştik. Suratımı buruşturarak burnumun nargile, ter ve bira kokusuna alışmasını bekledim. İğrenç kokan, uzak durulması gereken her şey burada toplanmştı.
Etrafı incelemeye başladığımda iki adam dövüşüyordu, birinin boyu 1.10 civarıydı ama Rey Mysterio edasıyla dövüşüyordu. Diğeri ise daha uzundu ve yapılıydı. Fakat ben kısa olanı tutmaya bşalamıştım. Iskren'e baktığımda bana parlayan gözlerle bakıyordu.
"Beğendin mi?" dedi. Onu kıramazdım.
"Çok güzel bir yer, keşke beni daha önce getirseydin" dedim yalan söyleyerek. Gözleri umutla parladı.
"Gerçekten mi?" dedi gözlerini kocaman açarak. Onu onayladım ve maçının ne zaman oalcağını sordum.
"İki dövüş daha olacag, sonra benim sıram" dedi. Heyecanla bekliyordum.
Maçı izlemeye devam ettim. Ve uzun olan kısa olana bir sağ kroşe çekti ve bayılttı. Zil çaldı ve uzun olanın kazandığını belirttiler. Adama üzülmüştüm, onu tutuyordum. Ve o an aklıma bir şey geldi. Ya Iskren dayak yerse? ben ne yapar? Ama dayak yemeyeceğinden emindim. Çünkü onu tanıyordum.
14 daika daha izledik, daha sonra Iskren hazırlanması gerketiğni söleyerek yanımdan ayrıldı. Giderken burdan ayrılmamamı tembihledi. Onu beklemeye başladım. İkinci maç da bittikten sonra Avcı Iskren diye anons ettiler. Avcı Iskren de neydi?
Ve Iskren geldi. Sadece tişörtü ve siyah bir dövüşçü donu vardı. Çok seksi görünüyordu.
Selam veridkten sonra bana bakıp göz kırptı. Utanmıştım, fakat ben de ona dilimle yalama hareketleri yaptım.
Daha sonra Benekli Matt anons edildi. O da geldikten sonra maç başladı. Iskren önce pozisyon aldı, gözlerinden ölçüm yaptığını görebiliyordum. Daha sonra Benekli Matt yumruğunu savurduğunda Iskren eğilmek suretiyle countladı. Ben ise gözlerimi Iskren'den alamıyordum. Iskren Benekli Matt'ın arkasına geçti, kolunu boynuna dolayarak vücudunu döndürdü ve backbreaker uyguladı. Çocuk kalktığı anda ise suplex çekmişti. Herkes coşmuştu, ben ise miyavlıyordum. Kedim adeta yağmura yakalnmış gibi ıslaktı. İzlemeye devam ettim.
Iskren Benekli Matt'i ordan oraya savuruyordu. Matt biraz debelendikten sonra Iskren RKO çekerek Benekli Matt'i coverladı. Hakem 1, 2, 3 diye saymag suretiyle Iskren maçı kazandı. Herkes Iskren'e tezahurat yapıyordu. Ben ise ona bakarak fanteziler kuruyordum.
Daha sonra Yılan Roberto anonsu geldi kulağıma. Bunun üzerine Iskren'in karşısına bir zırto çıktı. Salon sessizleşmişti, Iskren'in gözleri ise korkuyla kaplanmıştı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Psikolog ve Psikopat
ChickLit"Sana aşık olmak istemedim" "O zaman olmasaydın" "Benim öğrencimsin Iskren" "Öp beni" Bunu dedikten sonra dudaklarıma yumulmuştu. O, Iskren'di, Bulgaristan'ın psikopat, narsist playboyu... Yanlışın ta kendisi. Juana, kliniğe gelen hastası ve aynı za...