Psikolog ve Psikopat

-26-

3 posta gittik. Bunun üzeinre yığılıp kaldıg. Ben bu sefer cidden pişman olmuitum çünkü bu ilişki duyulacaktı. Ben bunları düşünürken Iskren hareketsizce tavana bagıyordu.

Ne yapmıştım ben? Kamasutra Akademi'de yaptığım öğretmenliği telhkikeye atmıştım. Buna çok ğişman olacaktık. Iskrenleyken kendime hakim olamıyordum, başbamka bir Juana oluyordum, artık kendimi tanıyamıyordum bile.

Eskiden kontrollü, ahlaklı, ve terbiyeli bir kadındım. Artık kendimi, arzularımı, ve en önemlisi kedimi kontrol altında tutamıyordum. Iskren üzerimde böyle değişik bir etki yaratıyordu. İçimdeki Emmanuelle'yi dışarıya çıkarmış, beni adeta bir Anastasia Steel'e çevirmişti. Mark yüzünden bugün kemeriyle ellerimi bağlamış, beni cezalandırmıştı. Ve bu esrarengizcesine hoşuma gitmijti.

Kendi karekterimden ödün veriyor ve ayn zmanda hayatımı, eğitimimi, mesleğimi tehlikeye atıyordum. Bu etik deyğildi.

Iskren buna değer miydi diye düşünüyordum. Evad, değerdi.

Iskren bana döndü ve konuşmaya başladı.

"Juana, benimle yaşamanı istiyorumğ" Ne demişti o? ben bunu yapamam...

"Iskren, eğer böyle bir şey olursa bu ilişki daha kolay duyulacak"

"Yani artık ilişkimiz olduğunu kabul etmeg?" Cyka!!!1

"Öyle demedim, ama bunu yapamam çünkü..." derken sözümü kesti.

"Seni seviyorum" dediğinde aniden gelen şok dalgasıyla sol göz çeperimden bir yaş süzüldü. Iskren yatkta doğruldu ve yüzümü tuttu. Böylece sixpacklerini daha net görebiliyordum.

"Ağlama juana, sen ağlayınca dayanamıyorum, sanki içimden bir parça kopmakta ve sana ağlamayı yasaklamag suretiyle eğer ağladığını görürsem ellerini tekrar kemerle bağlar ve bu sefer daha kötü şeyler yaparım" dedi. Ağlamamı durduramasam da azaltmaıy başardım.

"Bu ilişki nasıl yürüyecek" dediğimde dayanamayarak daha çok ağladım. Onun da göz çeperinden bir damla yaş süzülmüştü.

"Biliyorum bu bir aşk-ı memnu, ama bunu atalttabiliriz" derken sesi kısılmıştı. "Mark'tan ayrıl ve benimle yaşğa. Senin evimde, mutfağımda, salonumda, balkonumda, yatağımda görmek istiyorum Juana. Seni seviyorum ve hay,atımda daha önce hissetmediğim türden şeyler hissedereg sana daha çok bağç,lanıyorum. Eğer istemezsen kimsenin bilmesine gerrek yok ama bneim ol" dedi.. Şuan hunharca ağlıyordum.

Suratını ellerimin arasına aldım, dolu gözlerle kafamı salladım ve onu öptüm. Gözlerim dolmıuştu fakat sadece gözlerimin dolmasıyla yetinmek istemiyordum. Dolması gereken başka yerler de vardı. Bunu derken sadece kedimi kastetmiyordum, kedim de dahildi elbette ama en çok da kalbimin dolması gerekiyordu. Iskren'e ihttiyacım vardı ve artık bunu inkar edemezdim. Bir tur daha gidecektik.

İşimiz bittikten sonra tekrar yanyana yatıyorduk ve Iskren beni kaslı göğsüne doğru çekmişti. Peki şimdi ne yapacaktık, Mark' aldatıyor sayılırdım ve bunu hemen halletmeliydim, ondan ayrılmalı ve vicdanımı rahatlatmalıydım. Bu yüzden heman doğruldum ve Marka meşaj atmag üzere telifonu elime aldım. Fakat Mark'tan 21 cevapsız arama vardı. 21 diyince kedim alevlenmişti fakat bunu gözardı ettim. Bunun üstüen onu aramaya karar verdim.

"Alo Mark merbaha ben juana" dedim. Iskren ise hiddetle gözlerini tavandan bana çevirmişti. "Kapat o telefonu, sen benim olacaksın"deddi fısıltoıyla. Parmağımla şşşş işaretiyapmag suretiyle onu susturdum.

"juana restoranda nereye kayboldun seni merag ettim ama ulaşamadım. Garsonlardan birkaç tanesi seni tuvaletin camından çıkarken görmüşler" dedi. Iskren ise mini etekle cama çıkmış olmamı kınayan harekwetler sergiliyordu.

"özür dilerim mark, ama..." Bu sırada Iskren ahhlamaya balşladı. Mark telefonda "kim o juana" diye haykırıyordu, Iskren ise huohh juana ah diyordu. Ortalık çok karışmıştu, ne yapacağımı bilmiyor, Iskren'in amacını çözemiyordum.

"Seni sonra arayacam" diyip telefonu kapattım. ISkren'e bir bukle küfrettikten sonra neden bunu yaptığını sordum.

"Benim olduğunu bilmeliydi" dedi. "Zaten ona ayrılmag istediğimi söyleyecegtim, bu yüzden aramıştım" dedim haşinlikle. Iskren tek kaşını kaldırdı. Keşke beni de kaldırsa.

"Zaten aynı şey oldu, en azından seni ikna etmeye çalışmayacak" Nereden biliyordu? Bunun üstünde çok durmadım çünkü rahatça oturamıyordum. Bu yüzden geri yattım.

"Bugün maçım olacag, sen de gel" dedi. "Ne maçından bahsediyorsun" dedim hılzıca.

"Dövüş" Doğru, Iskren Bulgaria Fighting Esekunsuky Şampiyonuydu. Kuaför hesabından stalklar iken bunu görmüştüm. Fakat beni maça çağırmasına şaşırmıitım. Neyse, gidecektim.

"Tamam" dedim. Onun kaslı ve damarlı vücudunu dövüşürken izleyecektim...