-43-

544 10 0
                                    

Agra sokaklarında Iskren ile el ele sağa sola savrulurken gözlerim etrafı taramaktaydı. Her yerde bir renk cümbüşü hakimdi. Herkes şaşırmışçasına bize bakıyordu. Iskren'le el ele dolanmaya alışamamıştım. Hala meslekten men edileceğimi düşünüyordum fakat burada bizi kimse tanıyamazdı. Tanısalar da kaybolmamak için el ele olduğumuzu söyleyereg olaydan yırtabilirdik.

Tüm bunlar benim ürünümdü. ISkren'i çalıştırmag suretiyle ve ahlaksızca soruları çalmag suretiyle onu birincilikle onurlandırmış, Hindistan'a getirmiştim. Bu, onunla ilk tatilimizdi ve çog özel olmalıydı.

Elimize aldığımız liste münasebetiyle oradan oraya dolanıyorduk. Kadınlar pembe, mor, yeşil, mavi, sarı renklerde perdeye benzeyen tüller takmaktaydı. Bunlar hiç alışık olmadığım şeylerdi, etfafta birçok garip insanlar geçmekte, tuhaf olaylar olmaktaydı ve hemen hızlıca adaptasyon geçirmeliydim.

Binaların geneli yıkık döküktü fakat hoştu. Kaldırım kenarlarında paslı bisikletler durmaktaydı. Şehrin birçok yerinde inşaatlar vardı ve hiçbir şekilde güvenlik önlemleri alınmamıştı. Ben bunları düşünmekteyken merdivendeki bir işçi çatıdan yuvarlandı. Iskren'e dönerek "Ellerine liste almazlarsa işte bunlar olur." dedim. Kafasıyla beni onayladı ve yürümeye devam ettik. Neyse ki çatı çok yüksek değildi.

Bir süre sonra gözüm kadınların giyimlerine alışmıştı ve artık ben de o perdelerden giymek istiyordum. Iskren'e dönerek ona birine yakındaki alışveriş yerlerini sormasını emrettim. Sağ taraftaki eczane benzeri dükkanan girereg beyfendiye bir soru yöneltti;

"Kya aasapaas khareedaaree kee jagahen hain?" diyereg duraksadı. Adam ona dönerek;

"Sadar baajaar aagara kaint tren steshan ke paas hai." dedi. Iskren "Oxi" dedikten sonra "Hadi Juana, Sadar'a gideceğiz." dedi. Onu takip ettim.

Sadar denen yere geldiğimizde buranın bir pazar olduğu kanısına vardım. Her şey renkliydi ve sağ tarafımzda alnın çatına sürülen boya olan bindileri yapan dükkanlar vardı. Öncelikle perde almalı ve üstüme dolamalıydım. Iskren'i çeşitli perde dansları yaparak tahrik edecektim.

2 saatlik alışveriş sonunda turuncu, pembe ve açık mavi renklerinde 3 adet, adının 'sari' olduğunu öğrendiğim perdelerden aldım ve satıcılar nasıl giyeceğim hakkında bir tutorial verdiler. Perdelerden birini Iskren'e kitlemiştim, çünkü daha bindi yaptıracaktım, param yetmeliydi. Ne işe yaradığını bilmediğim tesbih benzeri boncuklu şeylerden de almıştım. Hoş renkleri vardı ve Iskren'e daha seksi bir hava katabileceğini düşünüyordum. Kendime de bu boncuklardan yapılmış olan kolyelerden aldım. Renkli çorapları gördüğümde ise boncukları unutup çoraplara yöneldim. 6 çift yünlü pembe çorap almıştım.

Iskren bıkkın görünüyordu ve arada bana yaklaşmaya çalışıyordu. Ben ise "Şimdi olmaz, alışveriş yapıyorum" diyerek onu savuşturuyordum. Ofluyor, pufluyordu fakat takmamaya çalışıyordum. Bir süre yanımdan kayboldu. Nerede olduğunu merak ederek etrafta dolanmaya başladım. Sonunda onu görmüştüm, elinde kocaman bir zinvir bulunmaktaydı ve pazarlık yapar gibi bir hali vardı. Havaalanında kaptırdığı araba çekme zincirinin telafisini yapmakta olduğunu düşündüm. Kedim beklentiyle tırnaklarını çıkarmıştı. Onu görmezden gelmeye çalışarag alışverişime devam ettim.

Perdecinin solunda kalan kunduracıya uğradım ve birer çift ayakkabı aldım. Bu sırada Iskren yanıma gelmişti. Ona nerede olduğunu sorduğumda 'etrafa bakınıyordum' gibi bir şeyler mırıldanarak savuşturdu. Fazla üstünde durmadım ve Iskren'e beyaz thobe kaftan alması konusunda ısrar ettim. Başta hayır dese de ona seksi bakışlar atarak fikrini değiştirdim. 2 adet kaftan aldırdıktan sonra sıra asıl olaya gelmişti: Bindi yaptıracaktık. Iskren'e bunu söylediğimde yaptırmayacağını söyledi fakat ona çok seksi grüneceğini söyleyereg baskı yaptım.

Bindi yaptırmag istediğimizi söylediğimizde bize boş boş baktılar, sonra ikimizi de koltuğa oturttular. Önce bana yapacaklardı. Adam ince bir çıbıkla alnıma bir nokta kondurmag suretiyle bana yaklaştı. İşi bittiğinde sıra Iskren'e gelmişti. Iskren ne kadar istemese de onunla geçireceğimiz geceleri düşünerek yaptıracagtı. Ona gece alnındaki bindiyi yalayacağımı söylemiştim ve genelde kararlarını tank borusuyla verdiği için kabul etmişti. Beyefendi elindeki çıbıkla Iskren'ime yaklaşırken heyecanla onun alnının çatına konacak olan noktayla nasıl görüneceğini merak ediyordum.

İşlem bittiğinde ona bir buse bakış attım, büyülenmiştim. Çok ateşli görünüyordu. Gözlerinin güzelliğini ortaya çıkarmıştı. Bir de gece beyaz thobe kaftanını giydiğinde beni onun üstünden kimseler kazıyamayacaktı. Ona gülümsedim. Ücreti ödemeg üzere kasaya gittim. Düşündüğümden daha çok para bayılsam da olsundu, Iskren inanılmaz seksi olmuştu.

Bu akşam ikimiz de kıyafetlerimizi giyeceg, yemeğimizi yiyeceg ve gece odaya geçtiğimizde kıyafetlerimizi yırtarcasına çıkaracaktık.

Heyecanlı geceler bizi bekliyordu...

Psikolog ve PsikopatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin