Reinald,geceyi sessiz bir şekilde atlatmıştı.Uyandığında iyice bir etrafa göz atıp Mavi Kubbe'nin önüne yöneldi.Reinald,Mavi Kubbeyi incelediğinde farklı bir desenli süslemelerin olduğunu fark etti.Aslında daha çok bir tür sembol gibiydiler.Reinald,kubbe'nin kapısının önüne geldi.Bu kubbenin bir mezar olduğunu düşünmüyordu.Bir mezar için fazla küçüktü.Büyük ihtimalle mezar bu kubbenin altındaydı.Reinald,önünde durduğu kapıyı incelemeye başladı.Zorlayarak açılacak bir kapıya benzemiyordu.Oldukça kaliteli bir malzemeden yapılmıştı,büyük ihtimalle Reinald'ın kılıcından bile sağlam bir malzemeden.Reinald,kapıyı imcelemeye devam etti.Tam 5 saat boyunca bir şeyler denedi ama kapıyı nasıl açacağını bulamadı.
"Lanet olsun...Bu kadar zamanı hiç bir şey için ayırmış olamam." dedi Reinald mırıldanarak.O surada kapının üst tarafında silik bir şey fark etti.Silinmiş bir sembol gibiydi.Reinald bu sembole yakından baktığında bunun ateş sembolü olduğunu fark etti.Reinald,heyecanlanmıştı.Bu bir ipucuydu!
"Belki ateş ile açılıyordur..." diye seslice düşündü.Reinald hemen kılıcının ateş özelliğini aktifleştirdi ve kapıya tuttu ancak hiç bir şey olmadı.Arsından ateş sembolünün olduğu yere tuttu yanan kılıcı.Bu da işe yaramamıştı.Reinald tekrar düşünmeye başladı.Bir anda aklına gelen bir fikirle gözleri parladı.Yüzüğünden son bir kaç tane kalmış olan,kağıda çizilmiş bir ateş efsunu çıkardı ve onu sembolün üzerine getirdi.Reinald'ın tuttuğu kağıt bir anda yanmaya başladı.Kapının üst tarafında yarım silinmiş sembol ise tam bir sembole dönüşerek alev aldı ve kapı açılmaya başladı.Reinald'ın kalbi şiddetli bir şekilde atıyordu.Reinald,kubbenin içine doğru yürüdüğünde bir enerji bariyerinin içinden geçmiş gibi hissetti ve gördüğü manzarayla gözleri sonuna kadar açıldı.Şu anda kubbeden en az 100 kat büyük bir odanın içindeydi.Burası kesinlikle kubbeden daha büyüktü.Reinald bunun nasıl olduğunu anlamadı.Etraf yüksek tavanda duran büyük bir kristal tarafından aydınlatılıyordu.Reinald ileride 1 metrelik sütunun üzerinde duran bir parşömen gördü.Parşömene gidip onu eline aldı ve okumaya başladı.
"İlk çağın 8612.yılı.Ben Freud,artık bu dünyadan ayrılma vaktimin yaklaştığını hissediyorum.Yaşamım boyunca bir çok başarı kazandım,demircilik ve savaş sanatlarına hayatımı adadım ama sonunda bir düşünce aklıma girdi.Öldükten sonra bu başarıların ne anlamı var?Bu yazıyı yazmaya başlamadan önce pek uzun bir zaman bu soruyu düşündüm ve sonunda cevabı buldum.Ben aslında bir sanatkârım.Ölmem fark etmez eğer eserim yaşarsa ben de yaşarım.Bu yüzden ölüme yaklaştığım bu zamanlarda kendime bir mezarlık inşaa edeceğim ve bu yazdıklarımı mezarlığımın girişine koyacağım.Mirasımı bu mezarlığa bırakacağım.Eğer birisi mezarlığımı bulursa onu 3 test bekliyor olacak.Birincisi,irade testi.İradesiz bir savaşçı ilerleyemez ve benim eserimi yaşatamaz,eğer iradesizse mirasımı alamaz.İkincisi hırs testidir,hırs ilerleme yolu için çok önemlidir Üçüncüsü ise zeka testi.Zekası yeterli olmayan bir kişi eserlerimi anlayamaz.Mezarlığım 3 kapıdan oluşacak.Her kapı bir test odası olacak.Yazacaklarım bu kadar,eğer iyi bir savaşçı eserimi yaşatırsa hayatın boşuna olmamış olacaktır."
Reinald,yazıyı okuduktan sonra ileride bir kapı gördü.Bu ilk teste açılan kapı olmalıydı.Reinald kapıya doğru ilerledi.Kapıyı açtığında yine 1 metrelik bir sütun ve üzerinde bir parşömen gördü.Fakat sütunun yanında bir de başka bir sütunun üzerinde duran bir küre gördü.Reinald gidip,parşömeni açıp okumaya başladı.
"Bu test,irade testidir.Yandaki küreye elini koyduğun anda üzerine büyük bir baskı yüklenecek.Eğer 5 dakika boyunca elini çekmeden dayanabilirsen,bir sonraki kapı otomatik olarak açılacak.Eğer testi geçemezsen kapı kesinlikle açılmayacaktır."
Reinald,yazıyı okuduktan sonra küreye baktı.5 dakika dayanamazsa tüm emekleri boşa gitmiş olurdu.Reinald,iradesine güveniyordu ama içinde de hafif bir endişe vardı.Reinald,derin bir nefes alıp elini kürenin üzerine koydu.Reinald,elini küreye koyduğu anda üzerine binen baskıyla birlikte nefes alamamaya başladı.Bu fiziksel bir baskı değildi.Ruhsal bir baskıydı,Reinald mantığını anlıyordu.Gelişim,sadece bedensel değil ruhsal da olmalıydı.Reinald,gözlerini yumarak ruhuna odaklandı.5 dakika zor da olsa geçmişti.Birden baskı ortadan kalkmıştı,Reinald baskı kalkınca gözünü açtı.Bir gürültüyle kapı da açıldı.Reinald hemen diğer kapıya doğru yöneldi.Yine aynı şekilde iki sütun gördü.Birisinin üstünde parşömen diğerinin üstünde bir küre.Reinald,parşömeni açıp okumaya başladı.
"Bu test,hırs testidir.Elini küreye koyduğunda,küre ruhunu okuyacak ve senin hırsını belirleyecek.Kürede hırs durumuna göre yıldızlar çıkacak.4 yıldızın üzerinde çıkarsa bir sonraki kapı otomatik olarak açılacak."
Reinald,bu teste çok güveniyordu.Hırsı'nın bu dünyadaki başka kimsede olmadığından emindi.Reinald elini küreye koydu.Küre belli bir süre parladıktan sonra üzerinde tam 8 tane yıldız çıktı.Reinald bunu görünce gülümsedi.Bir gürültüyle kapı açıldı.Reinald hemen diğer kapıya yöneldi.Fakat bu sefer herhangi bir parşömen veya küre göremedi.
"Genç adam,hoşgeldin." dedi bir ses.Reinald hemen etrafa bakınmaya başladı ancak hiç bir şey göremedi.
"Boşuna bakınma beni göremezsin,ben sadece bir ruh enerjisiyim." dedi ses.
"Kimsiniz acaba?" diye sordu Reinald.
"Ben özel bir formasyonun içine sıkıştırılmış bir ruh enerjisiyim.Zeka testini yapmak için buradayım." diye cevapladı ses.
"Peki.Başlayalım o zaman." dedi Reinald.
"Soruyu bilmen için 20 saniyen var." dedi ses.
" Askerin biri esir aldığı diğer askere demişki 'öyle bir şey söyle ki eğer söylediğin yalan ise senin kafanı keseceğim ama eğer doğru ise seni asacağım'.Bunun üzerine esir asker bir cümle söylemiş ve serbest kalmış. Acaba ne demiş?" diye sordu ses.
Reinald kaşlarını çatmıştı.Bu nasıl soruydu böyle.Şu an beyni tüm gücünü kullanarak çalışıyordu.
"Son 10 saniye!" dedi ses.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yıldızlara Ulaşacağım!
FantasyBir hırsa sahibim.Öyle bir hırs ki,tanrıların bile engelleyemeyeceği.Önüme çıkan engelleri tutuşturarak küle dönüştürecek bir hırs!Öyle bir hırs ki,beni amacıma ulaştıracak yegane hazinem.Yapacağım,kesinlikle yapacağım.Yıldızlara ulaşacağım! ...