"Bekleyin bir saniye." dedi Reinald.Gadivh'in yüzüğünü çıkardı hemen.Hançeriyle eline küçük bir kesik atıp yüzüğü kendine bağladı.Yüzüğün içini kontrol ettiğinde hayvan çekirdekleri ve garip kristaller dışında hiç bir şey göremedi.
"Bu Gadivh'in yüzüğü.Kontrol ettim ama mühür yok." dedi Reinald.
"Yani mührü bulamamış." dedi Leona.
"Belki bulmuştur ama farklı bir yerde saklıyordur."dedi Linoy.
"Sanmıyorum.O kadar değerli bir şeyi yanından ayırmazdı..." dedi Reinald düşünceli bir şekilde.
"Neden?Senin tarafından öldürüldü,yani mutlaka ölebileceğini düşünmüştür.Onu saklamış olabilir." dedi Leona.
"Aslında ölmeyeceğinden emindi.Büyüsünün bozulamaz olduğunu sanıyordu.Büyüsü benim üzerimde bozulduğunda büyük bir şoka girdi.Hatta Osenna'nın sesini duymasam bozulmayacaktı." dedi Reinald.
"Osenna mı?O kim?" diye sordu Leona.
"Anlatırım sonra...Şimdi Kralın yanına gidip orada incelemeler yapalım." dedi Reinald.
Reinald ve birlik kan tünellerinden çıkıp kralın yanına yani ele geçirilmiş cücelerin yanına doğru gitmeye başladılar.Oraya ulaştıklarında Cüce Kral oradaki cüceler ile konuşuyordu.Etrafta incelemeler yapılıyordu.Cüceler yaşadıkları hakkında hiç bir şey hatırlamıyorlardı.Anıları ele geçirildikleri ana kadardı.
"Gidip etrafta iyice bir araştırma yapalım.Devler bir maden kazıyordu,belki bu cüceler de aynısını yapmışlardır." dedi Linoy.
Tüm ekip kafalarını salladıklarında ikişerli gruplar halinde etrafta arama yapmaya başladılar.İlk olarak cücelerin yerleşim yerlerinden başlamayı düşünüyorlardı.Fakat o sırada cücelerin bağırışlarını duydular.
"Neler oluyor?" Reinald bir anda sesin geldiği yöne kafasını çevirdi.Sesin geldiği yer Reinald'ın Gadivh'in mağarasından çıktığı yerdi.Oraya araştırma için birlikler gönderilmişti.
"Gidelim!" dedi Reinald ve oraya doğru hızlıca koşturmaya başladı.Reinald mağaranın girişine geldiğinde aynı an da Cüce Kral da gelmişti.Herkes hemen merdivenlerden inmeye başladı.İndikleride Reinald'ın daha önce gördüğü iki yol ayrımına geldiler.Çarpışma sesleri geliyordu iki taraftan da.
"Reinald siz sağ tarafa gidin,biz sol tarafı alacağız." dedi Cüce Kral.Reinald onayladıktan sonra ekibi ile birlikte sağ tarafa doğru koşmaya başladı.Çarpışmanın sesleri git gide artıyordu.Savaşan cüceler Reinald ve ekibin görüş alanına girdiğinde hepsi donmuş bir şekilde kaldı.Yabani hayvan iskeletleri cücelere saldırıyordu!Hangi yabani hayvan olduklarını ayırt edemiyorlardı ama iskelet yapıları oldukça büyüktü bunların.Boş gözleri ise kırmızı bir ışık ile parlıyordu.Reinald hemen Cehennemi çıkarıp,Wartox'un Kuvveti ve Baskın Vuruş'u etkinleştirdi.Ekibin geri kalanıda hazırlıklarını yaptıktan sonra hepsi saldırıya geçti.
Reinald yer çekimi özelliğini kullanarak tüm iskeletlere baskı kurdu.Bu onların hareket hızlarını %30 civarında yavaşlatmıştı.Reinald güçlü bir sıçrayış yapıp gördüğü ilk hayvan iskeletine doğru kılıcını salladı.Fakat hiç beklemediği bir şey oldu.Yabani hayvan iskeletinin vücudundan Reinald daha havadayken kırmızı bir aura fışkırdı ve Cehennemi pençeleriyle hayavada yakaladı.Reinald'ın gözleri sonuna kadar açılmıştı.Bu nasıl olurdu?Yer çekimi gücünü kullanıyordu ve Wartox'un Kuvveti ve Baskın vuruş aktifti.Normalde o isleletin kemik pençeleri'nin tuz buz olması gerekiyordu.İskelet bir anda kılıcı ve kılıcı tutan Reinald'ı inanılmaz bir hızda sol tarafındaki duvara fırlattı.Bunu öyle bir hızda yapmıştı ki Reinald nefes alamamıştı inanılmaz hızda uçtuğu 3 saniye boyunca.Reinald şiddetle duvara çarptığında vücudundaki bir kaç kemiği saniyesinde tuz buz olduğunu fark etti.İnanılmaz acı beynini zonklatıyordu,çok geçmeden bilinci kararmaya başladı ve tamamen kendinden geçti.
Reinald kendine gelmeye başladığında vücudundaki acı kat kat fazlaca vurmaya başlamıştı.Etrafına baktığında sanki kalbi sökülmüş gibi hissetti.Linoy,Leona,Bergess,Fritz,Calsey,Adrie Isaac ve cüceler,hepsi ölmüştü.Yabani canavar iskeletleri doğrudan Reinald'a bakıyordu.Reinald kıpırdanmak istese bile yapamıyordu.
Onu duvara fırlatan iskelet Reinald'a doğru yaklaştı ve onu pençesiyle kavrayıp kaldırdı.Reinald artık sonunun geldiğini düşünüyordu.Başaramamıştı,hedefine ulaşamamıştı.Kısa zamanda oldukça güçlenmesine rağmen...Başaramamıştı işte.Osenna ya verdiği sözü tutamamıştı.Gözleri yavaşça kapanıyordu,saf üzüntüyle dolu gözler...Fakat bu son değildi,Reinald bir anda içine dolan yaşam gücünü hissetmeye başladı.Gözlerine açabildiğinde vücudundaki acının tamamen yok olduğunu ve hareket edebildiğini fark etti.Etrafını gözlemlediğinde tüm iskeletlerin yere kapanmış bir şekilde durduğunu gördü.Karmaşık bakışlarla iskeletlere bakıyordu.Havada şiddetli bir sıcaklık vardı ve kulağına dalga sesleri çalınıyordu.Reinald o anda birden tüm bilinci yerine gelmiş gibi ayağa fırladı.Etrafını iyice incelediğinde bir adada olduğunu fark etti.Nasıl gelmişti buraya?Ne bir dağ bile gözükmüyordu sadece deniz vardı etrafta.Reinald o zaman anladı ki şu an okyanusun tam ortasında bir adadaydı.
"Aptal insan çabuk yere kapan!Efendimiz gelmek üzere!" dedi Reinald'ı tutup duvara fırlatan iskelet.Bunu söylemeyi bitirdiği anda arkadan bir ses duyuldu.
"Geldim bile." Reinald arkasını döndüğünde saçları ve gözleri aynı tonda kahverengi olan bir adam gördü.Oldukça yapılı bir vücudu vardı ve oldukça uzun boyluydu.
"Efendim!" Tüm iskeletler aynı anda selam verdi.Reinald ne olduğunu ve ne yapacağını bilmez bir şekilde adama doğru bakıyordu.
"Siz insanlar...Gerçekten yasak olan şeylerin peşinden koşmaya çok düşkünsünüz." dedi adam Reinald'a bakarak.Bunu etrafa bir aura saçarak söylemişti.Fakat bu normal bir aura değildi.İnsanın kanını donduran ve bilincini kullanılamaz hale getiren bir auraydı.Reinald böyle bir aurayı daha önce hiç hissetmemişti.İlk çağı görmüş olan Volc bile bu aura'nın binde biri kadar aura yayamıyordu.Reinald'ın dizleri titremeye başlamıştı.Şu an beyninde baskıdan başka bir şey hissedemiyordu.
"Lahitimin peşinde olduğuna göre ilk çağda olanları bir şekilde öğrenmiş olmalısın değil mi?" diye sordu adam.
"S-Senin...Lahitin mi?" Reinald,beyninden vurulmuş bir şekilde adama bakmaya başladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yıldızlara Ulaşacağım!
FantasyBir hırsa sahibim.Öyle bir hırs ki,tanrıların bile engelleyemeyeceği.Önüme çıkan engelleri tutuşturarak küle dönüştürecek bir hırs!Öyle bir hırs ki,beni amacıma ulaştıracak yegane hazinem.Yapacağım,kesinlikle yapacağım.Yıldızlara ulaşacağım! ...