——Kan Tünellerinde——
Birlik,Kan Tünellerinin girişine gelmişti.Kral Bozmin birlik ayrılmadan önce bir kez daha Kan Tünelleri hakkında birliği uyarmıştı.Kan Tünelleri bir çok tehlike barındırıyordu.Herkes,her an,her şeye hazırlıklı olmalıydı.Çok geçmeden birlik tünellere indi.
Reinald,etrafını inceliyordu.Tüneller gerçekten genişti.Etrafta,Reinald'ın hayatında hiç görmediği çiçekler ve bitkiler vardı.Fakat bu bitkiler yer yüzündekilerden farklıydı,parlıyorlardı.Birlik yaklaşık 1 saattir yürüyordu.Reinald,yürüdükleri sırada yerde bir hareketlilik hissetti.Çok geçmeden yer sarsılmaya ve çatlamaya başladı.Herkes hemen silahlarını çıkarmıştı.Yer altından simsiyah bir akrep fırladı.Reinald hemen geri çekilip Wartox'un Kuvvetini aktifleştirdi ve akrebi incelemeye koyuldu.Akrebin uzunluğu yaklaşık 5 metreydi.Etrafında 8.kıdem bir enerji saçıyordu.Reinald hemen akrebe doğru zıplayıp kılıcını salladı,fakat kılıç akrebe dokunamamıştı.Akrep inanılmaz bir hızla geri çekilmiş ve kuyruğunu Reinald'a doğru hızlıca göndermişti.Reinald son anda kılıcı'nın gövdesiyle kendini korumuş fakat hamlenin etkisiyle 10 metre kadar uçup bir o kadar yerde takla attıktan sonra anca durabilmişti.Şu an tüm vücudu uyuşmuştu.Bu zamana kadar aldığı en sert darbe kesinlikle buydu!Demek bu 8.kıdem bir yabani hayvanın gücüydü.
"Reinald,iyi misin?" diye bağırdı Linoy.Reinald,yavaş bir şekilde ayağa kalktı.
"Evet,iyiyim." dedi Reinald.O sırada Isaac ve Bergess tekniklerini aktifleştirerek akrebe saldırmaya başlamışlardı.Cüce savaşçılar ise akrebin ayaklarına doğru saldırıyorlardı.Akrep kuyruğunu bir kere daha kaldırdı.Reinald bunu görünce hemen Üçlü Kesiği,akrebin kuyruğunun üzerinde kullandı.Fakat yine kuyruğun gücünü karşılamaya yetmemişti bu.Reinald tekrardan kendini savrulurken bulmuştu.Bu sefer dengesini toplayıp ayaklarının üstüne düştü.Akrebin kuyruğuna baktığında neredeyse hiç hasar olmadığını gördü.Cehennem bile o kuyruğa zarar verememişti.Normalde cehennem metalleri bile fazla zorlanmadan keserdi.Reinald,akrebi inceliyordu.Zayıf bir yerini arıyordu.Kabukları obsidyen kadar sertti.O sırada cücelerden biri kılıcının ateş efsununu kullandı.Akrep rahatsız olmuş gibi geri çekilince Reinald gözlerini kıstı.
"Herkes geri çekilsin!" diye bağırdı Reinald.Isaac ve Linoy akrebin bacaklarına zarar vermeye çalışıyordu.Reinald'ın sesini duyduklarında Isaac ve Linoy geri çekildi.
"Ateşten çekiniyor.Ateşi yere yayarak onları uzak tutun.Bir plan ile saldırmamız lazım." dedi.
Bunun üzerine silahında ateş efsunu bulunanlar silahlarının ateş efsununu aktifleştirip yere doğru sürttü.Böylece ateşten bir çizgi oluştu.Akrep ateşin gerisine doğru gitmişti.
"Pekala fazla zamanımız yok,bu akrebin kabuğu inanılmaz sağlam.Eğer ölümcül bir darbe yapacaksak zayıf yerini bulmalıyız." dedi Reinald.
O sırada akrep yukarı sıçrayıp yere düştüğünde oluşan hava dalgası ateşi söndürmüştü.Akrep bir anda kıskacıyla bir cüceyi yakalayıp duvara fırlattı.Reinald'ın kaşları çatıktı,beyni şu an binbir farklı şey düşünüyordu.Bir anda Reinald'ın aklına akrebin kendi silahını ona karşı kullanmak geldi.Hemen akrebe doğru koşmaya başladı ama hızlı değildi aksine bilerek yavaş koşuyordu.Akrebin dikkatini çektiğinde akrep kuyruğunu Reinald'a doğru hızlı bir şekilde yolladı.Tam o sırada Reinald yer çekimi gücünü kullanarak kuyruğa baskı uyguladı ve akrebin kuyruğu Reinald'a doğru gelirken kendi gövdesine geldi.Akrep sağa sola yalpalamaya başlamıştı,kıskacını Reinald'a doğru hızlı ve güçlü bir şekilde gönderdi.Reinald hemen Baskın Vuruş'u etkinleştirdi ve kılıcını tüm gücüyle akrebin kıskacına gönderdi.Kılıç ile kıskaç çarpıştığında etrafta kulak delici bir ses ve güçlü bir şok dalgası oluştu.Reinald'ın kolları çarpışmanın etkisiyle uyuşmuştu,fakat kılıcı akrebin kıskacı'nın kabuğunu kırmayı başarmıştı.Akrep geriye yalpalamıştı.Reinald dişlerini sıktı.Akrebin kendisini sokması işe yaramamış görünüyordu.Reinald aslında akrebin zayıf kısmının başı olduğunu biliyordu fakat onları koruyan iki güçlü kıskaç vardı.Bu yüzden başka zayıf bir yer bulmaya çalışmıştı ama şu an fazla vakitleri yoktu.
"Kıskaçlarını oyalamanız lazım,ben fırsat olduğunda kafa tarafına saldıracağım." diye bağırdı Reinald.Etraftakiler Reinald'ı duyduktan sonra iki gruba bölünüp Akrebin kıskaçlarına doğru saldırı yapmaya başladılar.Reinald kılıcının yıldırım efsununu aktifleştirdi ve saldırı için fırsat kollamaya başladı.Reinald hafifçe çömelip tüm gücünü sağ bacağında topladı.Fırsatı gördüğünde ise bir ok gibi fırladı ve havadayken yer çekimi gücünü son güçte akrebin kuyruğuna bastırdı.Reinald kılıcını düz bir şekilde tuttu ve akrebin baş kısmına yönlendirdi.Kılıç yıldırım efsununun gücüyle birlikte akrebin baş kısmına tamamen girmişti.Akrep çılgınlar gibi bir sağa bir sola gitmeye başladı ve sonunda yere yıkıldı.Akrebin yere yıkılmasıyla herkes derin bir nefes almıştı.Reinald,akrebin kafasına saplı olan kılıcını çekerek çıkardı.
"Reinald bu 8.kıdem bir yabani hayvandı değil mi?" diye sordu Linoy.
"Evet." dedi Reinald.
"Burada yüzlerce hatta binlerce bu seviyede yabani hayvan var.Eğer birinde bu kadar zorlandıysak diğerlerine karşı ne yapacağız?" diye sordu Linoy.
"Akrep...Akrebin zehrini çıkartıp depolayalım!Bu zehir inanılmaz güçlü olmalı,karşılaşacağımız diğer yabani hayvanlara karşı inanılmaz bir koz olur." dedi Reinald.Lorkz bu tür şeyleri öğretmişti Reinald'a,ilk eğitim zamanlarında.Reinald içinden bir kez daha teşekkür etmişti Lorkz'a.Tek öldürme yöntemi doğramak veya biçmek değildi,yaratıcı olduğun sürece çeşitli yollar bulabilirdin.
"Yaralılarla ilgilenelim." dedi Reinald düşüncelerden sıyrılarak.Akrebin kıskacıyla yakalayıp sert bir şekilde fırlattığı cüce ölmüştü.Onun dışında bir kaç yaralı hariç herkes iyi durumdaydı.
Çok geçmeden,birlik akrebin zehrini dikkatli bir şekilde çıkarıp depolamaya başladı.Tüm zehri çıkardıktan sonra sıra çekirdeğini çıkarmaya gelmişti.Birlikteki herkes akrep öldükten sonra kabuğunun yumuşadığını fark etti.Demek ki yüksek kıdemde bulunan yabani hayvanlar,savaşırken enerjilerini inanılmaz iyi kullanabiliyordu.Belki de kendi savaş becerileri vardı.Aynı insanlar gibi.
Birlik yaralılarla ilgilendikten sonra yoluna devam etmeye başladı.Akrepten çıkarılan zehri herkes silahlarına sürmüştü.Bu yerde her an tehlikedeydiler,sürpriz bir saldırıya hazır olmaları gerekiyordu.
Birlik bir kaç saat boyunca sorunsuzca ilerledi.Reinald düşüncelere dalmıştı.Tanrı'nın Vücudunu 5.seviyeye yükseltmiş olsa bile 8.kıdem bir akrebe karşı çok zorlanmıştı.Hatta eğer yardım almasaydı onu öldüremezdi.Mevcut gücüyle 7.kıdem bir canavarı bir şekilde öldürebileceğini biliyordu,gerçekten iki kıdem arasında bu kadar fark var mıydı?
"Karşıya bakın!Orada bir göl var." dedi cücelerden biri.Birlikteki herkes gözünü ileriye dikmişti.Turkuaz bir ışıkla parlayan bir göl vardı.Büyük bir göl değildi,aksine bir havuz gibiydi.Reinald bu gölün neden böylesine parladığını merak etti.
"Hadi gidip bakalım!" dedi bir cüce ve hızlıca göle doğru ilerlemeye başladı.
"Bekle!" dedi Linoy. "Nerede olduğumuzu unutma,tehlike her yerde." diye de ekledi.
Linoy haklıydı elbet,burada yapılacak bir dikkatsizlik büyük bir tehlike getirebilirdi.Tıpkı tüm ekibin sadece göle odaklanıp gölün çevresini incelememeleri gibi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yıldızlara Ulaşacağım!
FantasyBir hırsa sahibim.Öyle bir hırs ki,tanrıların bile engelleyemeyeceği.Önüme çıkan engelleri tutuşturarak küle dönüştürecek bir hırs!Öyle bir hırs ki,beni amacıma ulaştıracak yegane hazinem.Yapacağım,kesinlikle yapacağım.Yıldızlara ulaşacağım! ...