Keyifli okumalar <3
__________
Vakit gelip çatmıştı. Nihayet bu gece evine dönüyordu. Dönüş heyecanı şimdiden tüm benliğini esir almıştı. Aslında dört yıl boyunca bulduğu her fırsatta ilk uçağa atlayıp İstanbul'a gelmesiyle temelli geriye dönmenin çok ayrı hissettirdiğini bir kez daha idrak etmişti.
Sonunda o gün gelmişti işte; Acısıyla tatlısıyla koskoca dört yılın ardından dün mezüniyet töreninde büyük bir coşkuyla kep atmış bugün de annesi ve babasıyla birlikte çok sevdiği şehre geri dönüyordu. Üstelik evini de çok özlemişti.
Piraye Hanım ve Mahir Bey de biricik kızlarını en güzel gününde yanında olmuşlardı ve şimdi hep birlikte Paris'e son bir kez bakarak veda etttikten sonra uçağa yerleşmiş İstanbul'a doğru hareketlenmeyi bekliyorlardı.
Gül'ün dönüşü evde büyük bir sevinç yaratmıştı. Evin emektar aşçısı Mücella Hanım, teyzesi Ayşe Hanım'la birlikte Gül'ün en sevdiği yemekleri hazırlayıp bir yandan sofraya koyarken, Mücella Hanım'ın eşi ve Kaan'ın babası Selahattin Bey de garajda yakın dostu Mahir Bey'in biricik kızına mezuniyet hediyesi olarak almış olduğu yeni arabayla ilgileniyordu.
Sonunda beklenen an gelmiş Mahir Bey'in arabası sokak kapısında görünmüştü. Selahattin Bey arabayı görür görmez eve doğru koşarak "Koşun koşun geldiler!" diye bağırdığında Mücella Hanım ve Ayşe Hanım koştura koştura dışarıya çıktılar.
Araba durur durmaz Gül koşarak aşağıya inip sırayla Mücella Hanım'a ve diğerlerini sarılırken Mahir Bey ve Piraye Hanım eve doğru ilerliyor, Kaan ise bagajdan bavulları indirmekle meşguldü.
"Hoş geldin, Gül kızım."
"Hoş bulduk Mücella anne," diyerek sarıldıktan sonra aynı coşkuyla Mücella Hanım'ın kollarından sıyrılarak teyzesine koştu. "Ayşe'm ne çok özlemişim."
Kapının önünde süren sevgi dolu sarılmalar kucaklaşmalar bir süre sonra Mücella Hanım'ın müdahalesiyle son buldu. "Hadi içeri geçelim o kadar yemek yaptım, bu gidişle birbirimize sarılmaktan içeri giremeyeceğiz!" diyerek ufak bir serzenişte bulunmuştu.
İçeriye girdiklerinde Gül kendisi için hazırlanmış sofrayı gördüğünde gözleri fal taşı gibi açıldı. Nerdeyse bir kuş sütü eksikti. Ve sevdiği yemeklerin hepsi eksiksiz pişirilmişti. Büyük bir hayranlıkla bir süre masayı izledikten sonra dudaklarından beğeni dolu bir ıslık çıktı. "Ne çok şey yapmışsınız böyle, inanmıyorum! Gül şerbeti bile var."
Mücella Hanım Gül'ün tepkisi karşısında gülümseyerek "Olmaz mı? Elbette senin sevdiğin bütün yemekleri yaptım. Hiç eksiksiz." dediğinde Ayşe Hanım lafa atlayarak.
"Sen bir de akşam yemeği için hazırlanan listeyi gör. Hatta Piraye sultanın mutfağa gireceği kulislerde şimdiden konuşulmaya başladı."diye kıkırdadı.
Gül'ün teyzesinden duydukları karşısında şaşıkınlıktan gözleri kocaman açıldı. "Yalnız öyle çok abartmayın ha! Sonra gece gece mide ağrısından kıvranıyoruz." dedi şakayla karışık uyaran ses tonuyla. Kutlama yemeklerinde hep midesi ağrırdı. Hatta herkesin...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜLLER VE DUDAKLAR~TAMAMLANDI✔
RomanceTam her şeyin bittiğine kendini inandırmışken, karşısına çıkan bir çift yeşil gözle hayatı kökünden değişecek olan bir adam... Yıllardır ona karşı duyduğu aşkı kalbinde sessizce büyüten, sadece kendi içinde yaşamayı seçen bir genç kız... Ani bir ö...