24.Bölüm

412 70 1
                                    

Keyifli okumalar <3

__________

Dolu dolu geçen, bir hafta gibi kısa bir süreye birçok anı sığdırdıkları bir tatil olmuştu onlar için. Birlikte oradayken sevdikleri yerlere şimdi bir de çift olarak gitmişler, yemeyi ve yapmayı sevdikleri şeyleri yine birlikte yapmışlardı. Hatta sokağa çıkarak meydanda müzik yapan gençlere katılarak onlarla birlikte şarkılar bile söylemişlerdi. Dha sonra ikisinin de yakın arkadaşları olan Tilda ve Jean Paul'le de vakit geçirip kah sırayla onlara misafir olmuşlar kah hep birlikte çıkıp doyasıya eğlenmişlerdi.

Balayından döneli neredeyse bir hafta olmuş, Gül ve Savaş artık işlerine gri dönerek, derslerine kaldıkları yerden devam ediyorlardı. Okuldan çıktıklarında ise hiç vakit kaybetmeden evlerine giderek Neslihan Hanım'ın veya bazen Gül'ün hazırladığı nefis yemeklerden yedikten sonra; kimi zaman keman ve piyanoyla bir şeyler çalıp söyleyerek eğleniyorlar, kimi zaman da şöminenin önünde odunların çıtırtısını dinliyor birbirlerine sarılıp kırmızı şaraplarını yudumlayarak aşk dolu dakikalar geçiriyorlardı.

Aylardan Aralık idi ve İlknur Hanım'ın ölüm yıl dönümü aynı zamanda yeni yıl da yaklaşmıştı artık. Bir yıl daha geride kalırken, son bir yılda yaşadıklarına hem şaşırıyor hem de bir hüzün bulutu gelip yemyeşil gözlerine yerleşiyordu genç kadının. Bu yıl çok özel bir yıl olmuştu Gül için; bütün ilkerini bu yıl yaşamış hâlâ da yaşamaya devam ediyordu.

Yerinde hafifçe kımıldanarak, elindeki şarap kadehini şöminenin önündeki mermere bıraktı ve geriye dönüp kucağına oturarak sımsıkı sarıldı kocasına.

Savaş Gül'ün kendisine sarılışına karşılık verirken siyah saçlarına bir öpücük bıraktı. "Sevgilim...Ne oldu? Neden hüzünlendi o güzel gözlerin, ha?"

"Zaman ne kadar çabuk geçiyor diye düşünüyordum, Savaş... Yeni bir yıl yaklaşıyor yine, annenin ölüm yıl dönümü de. Ve bu bizim onsuz geçen beşinci yılımız olacak."

"Neler yaşadık değil mi, şu kısacık zaman diliminde?"

"Gerçekten garip. Yani beş yıl önce seni sadece hayallerimde seviyorken, şimdi burada senin yanındayım ve biz evlendik. Bazen inanamıyorum biliyor musun? Her şey rüya gibi."

"Hayat ne kadar sürprizlerle dolu değil mi?" Dudaklarını genç kadının dudaklarına sürttü. "Bazen de hayat, insana ne güzel mucizeler sunuyor. O yüzden bu yıl, çok şanslı bir yıldı benim için. Kaybettim sanıyorken seni o gece tekrar sahnede görmem ve sonrasında yaşadıklarımız... Her şey bir mucizeydi. Ve sen hayatımdaki en güzel sürprizim oldun benim. Karanlığıma güneş gibi doğdun. Ve şimdi karım oldun. Bu evde kollarımdasın, saçlarının kokusu burnumda... Daha ne isterim ki?"

"Ben senden gidemem ki sevgilim... İstesem de gidemem."

"Gitme. Hep benimle kal, ben seni ömrüm boyunca başımın üstünde taşırım. Yeter ki o yemyeşil, içimi ısıtan gözlerinle bak bana, hep sarıl böyle, hiç bırakma."

"Sen de beni hiç bırakma."

"Bırakmam... Nefesimi nasıl bırakabilirim ki? Sensiz kalırsam ölürüm ben."

"Ölmek yok! Çünkü yokluğuna asla dayanamam. Sen olmazsan ben solarım, Gül'den geriye bir şey kalmaz! Onun için kocacığım, daha birlikte yaşayacağımız onca şey varken bir yere gidemezsin."

GÜLLER VE DUDAKLAR~TAMAMLANDI✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin