23.Bölüm

518 66 6
                                    

Merhabalar,

Nasılsınız bakalım? 23.Bölümü bekliyor musunuz?

Ben yazarken çok keyif aldım. Umarım okurken sizler de keyif ala ala okursunuz.

Şimdilik benden bu kadar... Takdir siz okuyucuların...

Bölüm hakkında yorumlarınızı bekliyorum.

Tabii bir de oylarınızı esirgemezseniz beni daha da mutlu etmiş olursunuz...

Lafı fazla uzatmadan sizleri bölümümüzle baş başa bırakıyorum.

Keyifli okumalar...

Sizleri çok seviyorum <3

__________

Gece yarısını biraz geçe düğün mekânından ayrılıp, arabalarına binerek evlerinin yolunu tuttular. Az sonra iki âşığın da farklı zamanlarda farklı anılarıyla dolu Savaş'ın doğduğu ev olan bu tarihi köşk, yeni bir yuvanın kuruluşuna, aralarındaki aşk ve tutku tenlerine karışarak yeniden var oluşlarına şahit olacak, her köşesine hiç unutulmayacak birbirinden güzel ve mutlu sayısız anılarına ev sahipliği yapacaktı.

Bugüne özel olarak süslenmiş; Savaş'a ait siyah arabayla bahçeye girdiklerinde tam ortada duran havuzun etrafında bir dare çizip giriş kapısının önüne park etti Savaş. Ve hemen aşağıya inerek çevik bir hareketle Gül'ün kapısını açıp inmesine yardımcı olduktan sonra yüzüne gülümseyerek baktı biricik karısının. Sonra kulağına doğru eğilerek sesinin en yakıcı tonuyla fısıldadı. "Evimize hoş geldin karıcığım." Ardından evin kapısını açmak için bir adım öne çıkarak evin önündeki merdivene doğru ilk adımını attığında birden arkasını döndüğünde Gül'ün hiç kıpıradamadan yerinde durduğunu gördüğünde aklına gelenle gülümsedi. Belli ki evine kocasının kucağında girmek istiyordu karısı. Geri dönerek Gül'ün yanına gitti.

"Neden gelmiyorsun? Bir şey mi oldu?"

"Birşey yok da... Sen bir şey unutmadın mı?"

"Ne? Neyi unuttum?" diye sordu umursamaz bir tavırla. Aslında Gül'ün 'Bir şeyi unutmadın mı' darken neyi ima ettiğini çok iyi biliyordu ama cevabı Gül'den duymayı bekliyordu.

"Yani gelinler düğünden sonra evlerine ilk kez girerken, eşikten genelde eşlerinin kucağında geçmek isterler."

Gül'ün dudaklarından dökülenler Savaş'ı hem şaşırtmış hem de bu genç adamın hoşuna gitmişti. "Benim güzel sevgilim kucağa mı alınmak istiyormuş?" diye sorarken sesi sanki gülmemek için kendini zor tutuyormuş gibi çıktı.

Gül ne kadar göstermemeye çalışsa da az önce söyldiklerine güldüğünü anladı. "Savaş neden gülüyorsun?"

"Güldüğümü de nereden çıkardın sevgilim? Sadece böyle bir beklentin olduğunu duyunca şaşırdım. Beni her geçen gün daha fazla şaşırtıyorsunuz Gül Demiroğlu."

"Eh! Hadi bakalım inandım buna Savaş Demiroğlu."

"Adımı dudaklarından böyle kışkırtıcı bir tonda duymak şu an beni ne hale getiriyor tahmin bile edemezsin."

"O zaman hadi bir an önce evimize girelim sevgilim."

Gül bir adım atıp eve girecekken birden ayaklarının yerden kesildiğini hissettiğinde dudaklarından bir çığlık koptu ancak o an Savaş tarafından kucağa alındığını anlayınca çığlıkları kahkahalara dönüşerek onun kahkahalarına karıştı.

GÜLLER VE DUDAKLAR~TAMAMLANDI✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin