GÜLLER VE DUDAKLAR~TAMAMLANDI✔

10.Bölüm

Keyifli Okumalar <3

__________

Gerek organizasyonuyla, gerek tüm ihtişamı ve Savaş Demiroğlu'nun kıskandıran başarısının yıllardır herkesin hiç bıkmadan konuştuğu büyük konserin üzerinden tam tamına bir hafta geçmiş olmasına rağmen, yine gelenek bozulmamış hatta üzerine bir de beklenmedik gazete manşeti adeta magazin gündeminde bomba etkisi yaratmıştı.

Gazetelerde günlerdir "Savaş Demiroğlu'nun yeni aşkı," Gizemli bestekârın gizemli sevgilisi," "Savaş Demiroğlu'nun yanındaki gizemli güzel kim?" şeklinde sayısız başlıklar yer alıyordu.

Uzun zamandır her gittiği yere yalnız giden Savaş'ın bir anda yanında güzeller güzeli Gül'ü gördükleri için bu tarz manşetler de hâliyle kaçınılmaz olmuştu. Ve bu olay haliyle sanat camiasında büyük yankı uyandırmıştı.

Çıkan haberler tıpkı Gül gibi Savaş'ı da hayli sinirlendiriyordu, en çok da haklarında çıkan dedikoduların hiç bir şekilde önüne geçememesi onu geriyordu.

Günlerdir haklarında söylentiler almış başını gidiyordu. Ve tabi bir de üzerine böylesi bir olay yüzünden Gül'ü nasıl zor durumda bıraktığını düşündükçe de öfkesi katbekat artmaktaydı. Savaş, bu gibi haberler yüzünden neredeyse ünlü olduğuna lânet etme noktasına geliyordu.

Durum Gül için de farksız değildi, bir haftadır hayli canı sıkkın öyle ki artık Savaş Demiroğlu'nun okulunda çalışmaya başladığına pişman olmuş, ani bir kararla kendisini istifa mektubu yazarken bulmuştu.

Bu süre zarfında işe devam edecek gücü kendisinde bulamamış hatta Savaş'la karşılaşma ihtimali bile gerilmesine neden olduğundan kendisini buna cesaret dahi edemeyecek kadar güçsüz hissediyordu.

İçinde bulundukları bu yakışıksız durum şüphesiz ikisi için de ne kadar rahatsızlık verici olduğu yadsınamaz bir gerçekti. Ancak milletin ağzı torba da değildi ki büzülsün, haliyle onların da böylesi günlerce konuşulan bir gıybetin ana malzemesi olmaları kaçınılmaz olmuştu.

Herkes işi gücü bırakmış günlerdir her yerde Savaş Demiroğlu'nun yanındaki esmer güzeli, renkli gözlü bu gizemli kadını konuşuyordu.

***

Gül bir hafta boyunca enine boyuna düşünmüş ve sonunda karar vermişti ve bu büyük bir karardı. Her ne kadar Savaş Demiroğlu ile çalışmak için can atsa da şuan bunu düşünmeyi ertelemek istiyordu, kararlıydı genç kadın istifa etmenin kendince en doğru hareketin olduğu kanaatine varmıştı.

Ancak bu karar karşısında asıl merak konusu olan Savaş'ın bu kararı nasıl karşılayacağıydı, bu konuda elbette ki son sözü Savaş söyleyecekti. Malum o da mağdurlardan biriydi nihayetinde, yılların müzmin bekârı, oldukça şaşırtıco bir şekilde yanında ahu gibi bir kızla paparazzilere yakalanmış ve tüm meraklı gözler bir anda adamın özel hayatına çevrilmiş, organizasyonun dataylarından neredeyse hiç bahsedilmemişti. İki tarafın da böyle bir soruyu yanıtsız bırakmaları da konunun bu denli abartılıp günlerce gündemi meşgul eden başka bir etkendi şüphesiz.

Savaş, bu söylentilere bir dur demek için atağa geçmekte bir an bile tereddüt etmeyip hemen gazeteci arakadaşı Atıf'ı arayıp bir tekzip yayınlatmayı düşündü, bunun için önce açıklayıcı bir metin hazırlamalıydı ama bu fikri askıya alıp bugünkü dersine odaklanmalıydı, öğrencileri gelmek üzereydi, notlarını düzenleyerek çantasının içine yerleştirip sınıfa gitmek için yerinden kalktığında, aralık olan kapıyı tıklatıp içeriye giren Gül'ü görünce duraksadı.