Keyifli Okumalar <3
__________
Üç ay sonra...
Sonbahar iyiden iyiye yüzünü göstermeye başlamış, ağaçların yaprakları sarıya boyanıp birer birer düşerek uzun dalları çırılçıplak soyarken, rüzgar da daha serin esmeye başlamıştı. Gül her sabah olduğu gibi yine işe erken gelerek, bir yandan dersten önce notları kontrol ederken diğer yandan beyaz büyük bardağına yapmış olduğu kahvesini yudumluyordu. İşe başlayalı bugün tam üç ay olmuştu ve ne tesadüftür ki, bugün onun doğum günüydü.
Acaba kutlar mıydı?Üç ay önceki o unutulmaz gecenin tadı damağında kalmıştı. O gece yıllarca platonik olarak büyük bir aşk duyduğu Savaş'ın kollarında dans etmiş ve gecenin sonunda yaptığı teklifle onunla çalışma fırsatını yakalamıştı. Şu anda onun sayesinde buradaydı ve halinden de gayet menundu. Çünkü hayalindeki işi yapıyordu. Müzik Gül için bir tutkuydu, tutkusunu öğrencileriyle paylaşmaktan duyduğu hazzı ise anlatmaya kelimeler yetmezdi.
Elinde bardağıyla ayağa kalkıp pencereye doğru yürüdü. Bahçeye girip çıkanları, kahvesinden büyükçe bir yudum çekerek izlemeye koyuldu. Aslında izlemek istediği bahçede olup bitenler değil, Savaş'ın okula gelişiydi.
Az sonra nihayet beklediği kişi arabasıyla giriş kapısında görünmüştü. Gül'ün Savaş'ın gelişini görmesiyle yüzüne kocaman bir tebessüm yayılması bir olmuş, kalbi yine onu her gördüğünde olduğu gibi, göğüs kafesini delip çıkacakmış gibi atmaya başlamıştı.
"Camlarda beklendiğimi bilseydim daha erken gelirdim."
Gül daldığı derin düşüncelerden hızla çıkarak şaşkınlıkla arkasına döndü. "Hih! Savaş Bey siz miydiniz?" Genç adamın odaya girişi korkuyla irkilmesine neden olmuştu.
"Korkuttum sanırım."
"Yok. Dalmışım öyle. Ayrıca sizi beklemiyordum."
"Ya kimi bekliyordun?"
"Sadece öyle pencereden dışarıyı seyrediyordum yani sandığınız gibi sizi beklemiyordum ayrıca böyle bir neden de göremiyorum."
"Yine Savaş Bey olmuşuz bakıyorum?"
"Ya başka ne dememi bekliyorsunuz?"
"Yani bana sadece Savaş demen çok hoşuma gidiyordu mesela."
"Mesai saatleri içerisinde size bey dışında başka bir şekilde hitap etmek prensiplerime aykırı."
Her sabah işe geldiğinde, ilk iş olarak Gül'ün üzerine giderek onunla uğraşmaktan müthiş bir zevk alıyordu. Bugün de gelenek değişmemiş genç kızın yine hırçın tavırlarına maruz kalmıştı. Onun dik başlılığı ve güçlü duruşu, kızdığı zaman o minik burnunu gururla havaya dikişi Savaş'ı mest ediyordu.
Bir süre daha Gül'ün masasına oturuşunu notlarına göz gezdirişini hayranlıkla izledikten sonra kendi odasına gitmek için sessizce odadan çıkarak hemen yan tarafta bulunan odasına geçti. Masasına yerleşerek hemen notlarının olduğu dosyalara gömüldü.
"Sinir!" diye homurdandı Gül Savaş'ın ardından. Kendisine bir günaydın bile demezken doğum gününü hatırlayıp kutlamasını beklemesinin bile hata olduğunu düşünmeye başlamıştı. "Bir günaydın ya bir günaydın. Ama yok paşam illâ ki benimle uğraşacak. Bir de ben bundan doğum günümü kutlamasını falan bekliyorum, hah!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÜLLER VE DUDAKLAR~TAMAMLANDI✔
RomanceTam her şeyin bittiğine kendini inandırmışken, karşısına çıkan bir çift yeşil gözle hayatı kökünden değişecek olan bir adam... Yıllardır ona karşı duyduğu aşkı kalbinde sessizce büyüten, sadece kendi içinde yaşamayı seçen bir genç kız... Ani bir ö...