GÜLLER VE DUDAKLAR~TAMAMLANDI✔

11.Bölüm

Keyifli Okumalar<3

__________

Günler hızla akıp giderken Gül ve Savaş'ın hayatında beklenmedik yenilikler baş göstermeye başlamıştı. Henüz farkında olmaksızın ayrı ayrı birbirlerine karşı hissettikleri adı konmamış duygular dışında iki iyi arkadaştılar. Ancak kaçmaya çalıştıkları bu gerçek eninde sonunda onları yakalayacak, bir büyü gibi kalplerini sararak onları birbirine bağlayacaktı.

O nasıl bir bakıştı öyle? Karşıdan bakıldığında bir buz dağından farksız görünen bu adam nasıl oluyordu da böyle sımsıcak, derin derin bakabiliyordu? Sadece birbirine birkaç saniye değen gözlere böylesi anlamlar yüklemek için henüz erken miydi, yoksa bu bakışlar birbirlerine birer işaret miydi? Bilemiyordu.

Birbirine değen bakışların, ikisin de üzerinde derin izler bıraktığından habersiz olsalar da aslında Sanki Gül'ün uçsuz bucaksız ormanları andıran yeşilleri, Savaş'ın kısık fakat bir o kadar da derin kahvelerine çoktan alışmış, kayıp parçalarını bularak tamamlanmışlardı. Dışarıdan bakıldığında, ilk göz göze geldikleri kısacık andan beri; Henüz kendilerine itiraf edemedikleri aşkı ve aralarındaki müthiş enejiyi fark etmemek büyük aptallık olurdu.

Gül iş alanında kısa sürede büyük gelişme katetmişti. Gül'ün bu azmi Savaş'ı adeta büyülemiş kendisine bir kez daha hayran bırakmıştı Genç kadın hayallerine giden bu yolda sağlam adımlar atıyordu. Savaş'dan bağımsız olarak ders vermeye başlamış ve kısa sürede bu alandaki yeteneğini tıpkı Savaş gibi o da kanıtlamayı başarmıştı. Okulda sadece gitar ve piyano dersleri verilirken şimdi keman dersler de eklenerek dersleri içeriklerinin çeşitlendirilmesi sağlanmıştı. Gül'ün zekası ve parlak fikirleri Savaş başta olmak üzere tüm öğrencileri hayran bırakıyordu. Gül okula ayak bastı basalı soğuk koridorlar bile sanki başka bir yer halini almışlardı.

Resmen elinin değdiği her şeyin rengi havasını değiştirmişti. Okulun soğuk kasveti yerini neşeli cıvıl cıvıl sıcacık samimi bir ortama bırakmıştı. Savaş Demiroğlu Müzik Akademisi'nin beş yıllık eğitim hayatındaki önlenemez başarısı Gül'ün gelişiyle daha da katlanarak artmıştı. Müthiş ikili aynı anda sınıfa girdikleri anda aralarındaki uyum ve ahenkle oldukça keyifli deslere imza atarken ara sıra birbirlerine attıkları kaçamak bakışlar öğrencilerin gözünden kaçmıyordu.

Sürekli harıl harıl çalışarak bastırmaya çalıştıkları derin hisleri birbirlerinden ısrarla gizlemek için olağanüstü bir çaba gösteriyorlardı. Ancak çaktırmadan göz süzmeler, birbirlerine baktıklarını fark ettiklerinde yeni yetmeler gibi gözlerini kaçırmalar onları ele veriyordu.

***

Yoğun geçen bir günün sonunda herkes yorgun argın işten ayrılmış evlerine dağılmışlardı. Ancak Berra'nın Gül'ü rahat bırakmaya niyeti yoktu. Berra işini sağlama alıp arabasına atladığı gibi soluğu Gül'lerin evinde alarak Gül'ü kendisiyle çıkmaya mecbur bırakmıştı. Çünkü ona emrivaki yapmasaydı arkadaşını ikna edemeyeceğini biliyordu. Öyle ki Gül annesi ve teyzesine kapıdan çıkarken ancak haber verebilmişti. Ev halkı nereye diye soramadan Gül acele ile kapıdan koşar adım çıkmıştı bile. Gül'ün eve girmesiyle tekrar üzerini değiştirip dışarıya çıkması bir olmuştu.