Müdür yardımcısının yardımcısı

775 88 3
                                    

Sanırım ben Cemre'ye göre ya rehabilitasyon merkezi, ya da psikolojik danışmanlık alanında uzman kişiyim. Kızla neredeyse üç - dört aydır flört ediyoruz, gram ilerleme yok. Hep ve tek söylediği şey: "Sen bana çok iyi geliyorsun," e o zaman evlenelim Cemreciğim? Ben bu lafı duymak için mi sürekli sana zaman ve para harcıyorum? İlişkimiz sadece bu cümleden ibaret olsun diye mi? Aşk olsun. Hatta sevgi de olabilir, ona da razıyım. 

Kız, benimle buluşunca kelime hafızası adeta sıfırlanıyor. Ya da üç cümleye iniyor: "Harun, bugün beni nereye götürüyorsun?, "Beni nereye götürüyorsun bugün Harun?", "Bugün nereye götürüyorsun, Harun?"

Cemre ile gitmediğimiz beraber bir erkekler tuvaleti, kendi evi ve otel odası kaldı. İlişkinin temelini oluşturan bölgeler harici her yere gittik. Üç ayın sonunda da anladığım kadarıyla Cemre beni evlenmelik değil de, eğlencelik olarak görüyor. Bu durumda beni üzdü. Bırakın sarılmayı, öpememişim bile! Yazık bunca verdiğim emeklere!

Evrakları kafama vura vura gerçeği anladım. Hatta bir ara dayanamayıp, masayı ve sandalyeyi de ekleyecektim ama sonra kendimi durdurdum. Asuman, işlerin yüzde seksen beşini hallettiği için düşünecek çok zamanım oluyordu. Buda beni gerçekliğe ve umutsuzluğa itiyordu. Beni bu amansızca düşüncelerimin arasından Cemre'nin sesi ayırdı:

"Haruuuum, ne yapıyorsun?"
"İyi," Evrakları dosyaya yerleştirirken, umutsuzca Cemre'ye bakındım. Normalde böyle olmam. Ben birini silmeye kalkarsam, sonradan sildiğime pişman edecek şeyler yaparsa, kulu kölesi olurum. Tekrar benim, benimle olması için çok çabalarım. Ama birisi beni durduk yere sildiyse, bir daha birlikte olmamız Ajdar'ın Eurovision'a katılıp, birinci olması kadar zor ve imkansızlık dolu olur. Üzgünüm Cemrecim. Hoşsun ama boşsun.
"AA, küsmüyüz?"
"İşi var, Cemre Hanım. Sizin gibi işlerini başkalarına yaptırmıyor. Beynini kullanıyor yani anlayacağız." Kafamı çevirdiğimde Asuman ve sinirli cümleleri ile göz göze geldim. Burnundan adeta bir boğa gibi soluyordu. Cemre'nin kırmızı elbisesine doğru nişan alıyordu. Cemre, kaç kızım oradan!
"Asumancığım, sence ben bu başarımı buna mı borçluyum?" Cemre gayet naif ve hanım hanımcık bir şekilde cevap verdi Asuş'a. Kız hiçbir zaman kuğulluğunu bozmuyor.
"Üstündeki elbisenin de katkısı vardır, mutlaka."
"Ne diyorsun sen ya?" Karşıdaki kişi Asuş olduğu için, insanın çileden çıkmaması imkansızdı. Kızın bütüüüün kuğulluğu Asuman ile birlikte uçup gitmişti.
"Doğru söylüyorum, yalan mı?" Normal de Cemre'nin mezun olduğu üniversiteyi ve elindeki belgeleri ezbere sayması gerekiyordu ama karşısındaki kişi Asuman. Asuman Yöreoğlu. Kızın bilgisi, tecrübesi, uzmanlığı bu şirketin çok çok üstünde. Eminim Cemre'ye götüyle güler. O yüzden Cemre hiç bulaşmadan usulca çıktı odadan.
"Boşuna para yedi, değil mi? Bu kızlar böyledir. Müdürlerin parasını yer, patronlarla yatar."
"Oha, Asuman. Ne yaptın kızım? Anında iftira attın kıza."
"Baaaak," Asuman çaaaat diye bir fotoğraf gösterdi. Bizim şirketin kurucusu ile Cemre'nin öpüşürken fotoğrafı. Çüüüşşşşş!
"Ohaaaaa... Sen mi çektin bunu?"
"Evet,"
"Ohaaaa... Nasıl ya?"
"Grup yapıyoruz, Harun. Oradan biliyorum. Ay manyak mısın ya? Adamlar fırının önünde öpüşüyorlar. Pide almaya gidiyordum ben."
"Sende pideyle temas kuruyordun, yani? Bak adamlar neler yapıyor? Ben varım kızım burada, beni kullansana." Bak sen şu Cemre'ye, kimin cüzdanı, kimin vücudu şeklinde yürüyormuş. Yazıklar olsun. Geri ver lan paramı, geri veeeer! Asuman resmî göstermese bende namuslu bir şey zannedeceğim, namuslu kızlara hareket olacak. Dolaşsın, gezsin, para yesin, eğlensin. Bunlar namussuzluk değil. Ama birinden yiyip, diğerini yersen bu bamussuzluk olur. Adam evli lan!
"Senin hamurun bozuk, Haruncuğum ya. Pidenin tam kıvamındaydı. Bu aradaaaaaa..."
"Ne oldu?"
"Ben artııııııık..."
"Tam olarak erkek mi oluyorsun? Doğru yolu bulacağından emindim, gel öpeceğim seni koçum benim! Aslanım, aslan parçası!"
"Sen gerçekten geri zekalı bir insansın. Gerçekten ya. Şu tescilli olanlarından hemde. Bir insan bu kadar geri zekalı olamaz, olmamalı. Rekor senin."
"Bak bu kadar iltifat bana bile fazla, şımarıyorum artık. Sahi, ne oldu?"
"Senin yanına müdür yardımcısı olarak atandım. Genel müdür, müdür yardımcısının yardımcısı gibi bir şey. Ama işlerimiz iyi gidiyor diye aynı odayı paylaşacakmışız. Memnunlar yani, bizden."
"Kızım işin içinde ben varım, tabii ki memnun olacaklar. Seninle aynı evi paylaşmak nasip olmasın da bu olur. Buna katlanırım."
"Bana evlenme teklifi edeceksin, Harun. Aha buraya yazıyorum." deyip, masamın üstünde parmağını bastı.
"Eğlenme teklifidir o,"
"Geri zekalı!"

Şerefsizsin çünkü, yaparsın!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin