İPOTEKLİ HAYAT

ÖZEL BÖLÜM

(Sevgili okuyucular arayı uzattığımın farkındayım. Ancak bu özel bölümle beraber aktif bir şekilde yazmaya çalışacağım. Yorumlarınızı ve beğenilerinizi eksik etmeyiniz lütfen. Şimdiden teşekkür ederim. Bu bölüm de Aslan anlatıyor. iyi okumalar )

Akşamüzeri telefonum çaldı. Murat abim arıyordu, açtım.

--Aslan oğlum ne yapıyorsun?

--Ne yapayım abim, işten yeni çıktım eve geçiyorum.

--Ben bizim mekandayım, biraları aldım. Teyzeme en haber ederim sen buraya gel.

--Tamam geliyorum.

Eve geçip geniş geniş Eylem ile yazışmak istiyordum. Son zamanlarda en zevk aldığım şey. Ama abimle içmeyeli de epey oldu. Biraz takılır kalkarım. Zaten işten dolayı çok yorgunum.

Mekana geldiğimde abim sofrayı donatmış içmeye başlamıştı. Çardakta ceketsiz halini görünce ne kadar içmiş olabileceğini kestirmeye çalıştım.

--Abi içecem diye götünü dondurmayasın.

--İçtikçe öyle ısınıyorum ki, utanmasam kalanları da çıkaracağım.

--Aman aman kalsın. Hayırdır böyle orta yerden, var yine sende bir haller?

--Ne zaman olmadı ki. Tuğbayı içimden bir atabilsem benden iyisi yok. Ama bugün onu konuşmayalım geçen sefer gaza geldim o kafayla kapısına dayandım. Yine aynı boku yersem kesin karakolluk olurum.

--Ben seni durdurmak için elimden geleni yaptım. Son attığın yumruğun acısını hala hissedebiliyorum.

--La hiç sorma ya. Ele kızıp senden çıkardım hırsımı. Hakkını helal et koçum.

--Yok abi lafı ile olmaz. Ben senin içini biliyorum.

--Ama ben senin içini bilmiyorum. Anlat bakalım ne var ne yok?

--Ne olsun işte ildiğin davalar biri geliyor biri gidiyor...

--Oğlum bir gün çok fena çuvallayacaksın ama dur bakalım.

Murat abi öyle söyleyince aklıma Eylem geldi. Onunla yazışmak nedensiz bir keyif veriyor bana. Doğallığı etkiliyor beni. Çok çekici geliyor. Ne saçında boya, ne kaşında bir cımbız var. Hele gülümsemesi kelebeklerin ömrünü uzattıracak cinsten, öyle içten. Tabi bu tanılara fotoğraflarından ve bir iki kez yaptığımız görüntülü konuşmadan vardım. Pazar günü yakından göreceğim. Bu da ayrı bir heyecan benim için. Günler biran önce geçsin diye ekliyorum.

--Bak bak bak şu sırıtışa bak, oğlum daldın gittin. Kimdir bu bahtsız kız?

--Bahtsız mı ayıp ediyorsun ama.

--Hadi hadi uzatma da dökül.

--Ne desem ki : Eskiden lisede bakıştığım bir kız vardı. Çok hoşlanıyordum ondan ama o zamanlar ki beni biliyorsun öyle bir kıza açılabilecek özgüvenimde biri değildim. Ben ona açılmayınca kız da tabi bir başkasıyla çıkmaya başladı. Aradan onca yıl geçti geçenlerde karşılaştık. Kız hala o başkasıyla beraber. Ekleşip konuştuk. Biraz sıkıntıları var ama genel olarak hoş sohbetli tatlı bir kız.

--Adı ne?

--Eylem.

--E hayatında biri var diyorsun da, suratındaki bu sırıtış ne?

--Sorunları var abi, belli ki bozulacak iş. Ben de destekçisiyim tabi.

--Oğlum memlekette onca kız varken nerden bulursun öyle sorunluları?