11. bölüm

1K 103 97
                                    


yb geldi bebeklerim iyi okumalar. bol yorum yapın sizi seviyorum.

Bahardan;

Şaşkınlıktan küçük dilimi yutmak üzereydim.
Yumruk yiyince beyni falan mı sersemledi bu çocuğun.

"Bir daha söylemeyeceğim pasaklı o yüzden beni iyi dinle" yüzünü yüzüme iyice yaklaştırıp kelimelerin üzerine basa basa konuştu "artık.. benim.. kızımsın.. şimdi" eliyle az önce oturduğu yeri gösterip "oraya geç otur" diye emir verdi.

Yavuzun süslü kaniş araya girdi "berk sen ne dediğinin farkında mısın acaba?" alayla güldü "şaka gibi ya, lütfen şaka olduğunu söyle"
Masada oturan kızlardan biri ikimize sinirlice bakarken ayağa kalktı "saçmalıyorsun berk, kendine gel bu çirkin şeyi yanında barındiramazsin" beni işaret ederken yüzünü buruşturmuştu.
Barındiramazsin ne ya? Kendileri gibi kaniş mi sanıyor beni bunlar.

Adının berk olduğunu öğrendiğim yakışıklı piç "kesin sesinizi, bana karışmayın" dedikten sonra bana dönüp piç piç sırıttı "sende geç otur çabuk"
Bak hala emir veriyor ya.
"oğlum birincisi ben bir mal değilim ve senin hiç değilim. İkincisi doğru söylüyorlar ikimiz çok farklıyız, o yüzden benden uzak dur" elimi omzuna koyup birkaç defa vurdum "sonu hiç iyi olmayacak"
Dediklerim hosuna gitmis olacak ki sırıtışı tüm yüzüne yayıldı "benimle böyle ilk defa konuşan ve yumruk atan kız olarak tarihe geçtin" ellerini ceplerine sokup ekledi "bence bir şansı hak ediyorum" dediğinde göz devirip yavuza baktım.

Beyefendini koluna kaniş koala gibi yapışmıştı ve diğerleriyle beraber bize bakıyorlardı.
Burada mal gibi ayakta beklemek yerine oturmanın daha doğru olacağını düşünüp berk denen çocuğa omuz attıktan sonra gösterdiği yere kuruldum.
Kızlar bana iğrenç birşey görmüş gibi bakarken göz devirdim.
Berk yanımdaki esmer çocuğa kaş göz yaparak oturduğu yerden kaldırıp yerine kendi geçti.
Kolunu masaya dayayıp bana bakarken başımı ne var anlamında salladım "pasaklı falansın ama güzel kızsın" dediğinde dişlerimi sıktım.
"övüyor musun sövüyor musun oğlum, bak sana benden uzak dur diyorum" dediğimde sırıttı "seni dinleyeceğimi söylemedim"
Göz ucuyla yavuza baktığımda pür dikkat bizi izlediğini gördüm, benim ona baktığımı fark ettiğinde hızla başını doğaya çevirdi.

Tam o sırada berk konuştu "yavuz' a aşık değilsin değil mi?" hızla ona döndüm "ne alaka oğlum, o benim patronum" dediğimde başını anladim dercesine salladı "güzel, benimsin ve başkasına aşık olamazsın. Hem onlar doğayla gayet iyi anlasiyorlar"

kafami berke çevirip yüzüme yapmacık bir gülüş yerleştirdim "banane" ekledim "hem sen benden yumruk yedin, hakaret yedin ama hiç sinirli değilsin. Ben olsam sinirlenirdim" diyip tek kaşımı kaldırdım.
Güldü, baya da güzel gülüyor şerefsiz.
"Benim olana, ancak başka biri dokunduğunda sinirlenirim artık" tek kaşımı kaldırdım "ama öncesinde bu pasaklı görünüşünden kurtul" yüzünü buruşturdu "çok çirkin"

Ya sabır, insanı kıyafetiyle yargılamak ne kadar doğru ki.
"ve sen istedin diye bende görünüşümü değiştireceğim öyle mi?" kafamı ona iyice yaklaştırıp masadakilere kısa bir bakış attıktan sonra ona döndüm "şuan sana orta parmak göstermek için yanıp tutuşsam da ortam müsait değil"
sırıttı "orta parmak için değil de benim için yanıp tutuşsan nasıl olur?" diye sordu.

"kusura bakma adamım tipim degilsin" diye yanıtladım.
kolunu omzuma attığında şaşkınca masadakilere baktım, onlarında benden pek farkı yoktu.
"çek elini oğlum bozmiyim fiyakani" dediğimde kızlar 'ıyy' falan demeye başlamışlardı.
Esmer çocuk kahkaha atıp "berk emin misin bu kıza benzer şeyle takılacağına" dediğinde masadakiler anırarak gülmeye başlamıştı.
"kıza benzer şey mi? Kalkarsam seni bir şeye benzetecem ben, kakasını tutmaya calışan orangutan gibi kasılacağına git biraz spor yap o göbeği erit" dediğimde şaşkınca önce bana sonra da karnına baktı "ne biçim bişeysin sen lan" diye sorduğunda sırıttım "o biçim bişeyim"

Baharla Gelen (YavBah)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin